3 Aralık 2015 Perşembe

Tazecik Kitap Yorumu: Büyünün Rengi - Terry Pratchett


   Terry Pratchett ile tanışmam on bir ya da on iki yaşımdayken, Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri ile olmuştu. Kitabı kütüphanecinin tavsiyesi üzerine okumuş, pek beğenmemiştim (kütüphaneci çok tatlı bir hanım bu arada, kitabı beğenmeyince üzülmüştüm resmen). Ondan sonra da kütüphanedeki diğer Pratchett kitaplarına el atmadım. Uzun Dünya'ya kadar başka Pratchett kitabı da okumadım. Aferin bana.

   Uzun Dünya'yı okuduktan sonra, Pratchett'ı niye sevmemişim ki ben önceden, diye düşündüm. Beğenilerim değişti belki de. Sonradan araştırdım, baktım Pratchett'ın bir dünya kitabı var -hem mecazi, hem gerçek :P-. Benim okumuş olduğum Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri de Diskdünya'nın yirmi sekizinci kitabıymış mesela.

   Dönelim bu kitaba.

   Büyünün Rengi, Diskdünya'nın ilk kitabı. Kaplumbağa A'tuin, onun sırtındaki dört fil ve onların da sırtındaki Diskdünya'ya giriş yapıyoruz bu kitapla. Bazı çılgınların yuvarlak olduğunu iddia ettiği bu dünyada, kenardan aşağı düşebilirsiniz, aman dikkat.

    Diskdünya'nın özelliği çok... fantastik (?!) olması. Karakterlerin kaderleriyle oynayan tanrılar var bu kitapta. Büyü dediğimiz şey gerçek ve oktarin adıyla, renk tayfındaki sekizinci renk olarak yer almakta. Bunun dışında, A'tuin'i inceleyen kozmotosbağaloglar, astropsikologlar ve astrozoologlar var, çok mantıklı değil mi sizce de? Aslında yazacak çok şey var, ama bu noktada kendimi durduracağım.

   Bu ilginç dünya tehlikede... Bu tehlikenin kaynağı ne derseniz, Diskdünya'nın ilk turisti İkiçiçek! Bu denli ilginç bir dünyaya ancak bu denli ilginç bir tehlike musallat olabilirdi zaten.

   İkiçiçek oldukça saf bir insan. Aşırı zengin olması da, insanların dikkatlerini (art niyetle) İkiçiçek'in üstüne çekiyor. İkiçiçek birçok belaya bulaşsa da hiçbir zarar görmeden bunlardan kurtuluyor her seferinde, çünkü kendisinin sadece dışarıdan bir izleyici olduğuna, dolayısıyla da zarar görmeyeceğine inancı tam.

   Rincewind de İkiçiçek'in tur rehberi olmayı kabul etmiş bir büyücü. Evet, bu tur rehberliği için İkiçiçek, Rincewind'e gerçekten muhteşem bir ödeme yapıyor ama her seferinde ölümle burun buruna geldikleri düşünülecek olursa, paranın pek de önemi yok denebilir (ölüyseniz ne yapacaksınız ki parayı?).

   Kitap boyunca Diskdünya'nın dört bir yanına (hatta neredeyse ötesine) giderek, Rincewind ile İkiçiçek'in (ve tabii İkiçiçek'in ayaklı sandığının) maceralarına ortak oluyoruz.

   Kitap akıcı, dili de mizahi. Kitapta bizim dünyamıza ve inanışlarımıza birçok göndermenin yapıldığını da görüyoruz.

   Kitabın çevirisine değinecek olursam... Bu kitabı, İthaki baskısıyla kıyaslama imkanı buldum. Söylemem gerekiyor ki Niran Elçi'nin çevirisi çok daha iyi, ellerine sağlık kendisinin. Sadece kitapta bazı bölümlerde ''Argh'' dedi, tarzı cümleler biraz tuhaf geldi bana, ancak bu da pek dert edilecek bir şey değil.

   Kitabın kapağını serinin havasına oldukça uygun buldum, illüstrasyon Josh Kirby'ye ait. Yazı tipi, rengi vs. de çok hoş kapağın. Öteki baskılarla karşılaştırınca da çok daha iyi duruyor. Ellerine sağlık Burak Tuna!

   Kitabın arkasında Diskdünya'nın dev bir haritası mevcut ve oldukça kaliteli bir baskı.

   Kitabı genel olarak sevdim. Kitaptaki bazı varlıklar ve olaylar çok orijinaldi, çok hoşuma gitti. Sırf Pratchett'ın bu ilginç fikirleri için bile seriyi okurum diye düşünüyorum.

Puan: 4

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder