18 Nisan 2013 Perşembe

Tazecik Kitap Yorumu: Bildirge - Gemma Malley


   Sonsuza kadar yaşamak mümkün olsaydı, hayat nasıl bir hal alırdı?

   Yaşadığınız her anın tadını çıkarabilir miydiniz? Sonsuza kadar yaşamaktan sıkılır mıydınız? Bütün korkuların ona bağlı olduğu ölüm ortadan kalksaydı, yaşamın anlamı nasıl değişirdi? Peki, sonsuza kadar yaşamanın bedeli ne olur? Hiç kimse ölmese ve herkes sonsuza kadar yaşasa, dünyanın kaynakları ne kadar dayanır?

   Anna, 2140 yılında yaşayan bir Artık. Uzun Ömürlülük ilaçları sayesinde yaşlanmanın durdurulduğu bir dünyada yaşıyor. Ancak kimsenin ölmediği bir dünyada yeni insanlara yer yok. Dünyanın kaynakları az. Bu sebeple, ilaç alanların çocuk sahibi olması yasak. Eğer çocukları olursa anne baba hapse atılıyor ve çocuklarına el konuluyor. Çocuklar, ''Artık'' olarak nitelendirildikleri Büyük Depo'ya, Yasallara hizmet etmek için eğitilmeye götürülüyorlar. Yasallar bu dünyada yaşama hakkına sahip olanlar. Ama Artıkların dünyaya gelmesi tamamen bir hata olarak görülüyor ve Artıklar ''anne babalarının günahlarını ödemek", "varoluş suçlarını telafi edebilmek'' için canla başla çalışıyor.

   Büyük Depo'da çocuklara değersiz oldukları fikri aşılanıyor; onları kimsenin sevmediği, anne babalarının dünyanın kaynaklarını harcayacak bir çocuk dünyaya getirecek kadar düşüncesiz ve bencil olduğu söyleniyor. Anna da bütün bu söylenenlere inanarak anne babasından nefret eden bir kız. Bir gün Büyük Depo'ya Peter adında bir çocuk geliyor. Peter, Anna'ya onu çok seven bir ailesi olduğunu, Anna'yı eve geri götürmeye geldiğini söylüyor ve her şey değişiyor Anna için...

   Anna'nın dediği gibi, her şeyi tadında bırakmak gerektiğini düşünüyorum. Diyelim ki gerçekten de Uzun Ömürlülük hapları üretildi, yaygınlaştı. Kimse diyecek mi ki, ben sonsuza kadar yaşamakla başkalarının yaşamlarını kısıtlayacağım. Benciliz işte, insan değil miyiz? Birileri sonsuz hayatın tadını çıkarırken, birileri de ömürleri boyunca köle olacak...

   Bu kitaba bayılıyorum! Sanırım kitabı beşinciye bitirişim bu ama ilk seferki gibi büyük bir zevkle okudum. Hele sonu yok mu... Çok üzücüydü, çok. Okuyup insanlardaki sevginin ve de bencilliğin boyutunu görün. Şimdi sıra, serinin ikinci kitabı olan Direniş'te.

Puan: 5

2 yorum:

  1. Şansa bak tam da bugün bu kitabı almıştım. İyiki almışım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyiki de almışsın :D Bildirge benim favori kitaplarımdan, şimdilerde her canı isteyenin yazdığı bilim-kurgular gibi boş değil :D

      Sil