Ortaya Karışık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ortaya Karışık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Temmuz 2019 Pazar

Seçmeceler


   Bu saçma fotoğraf da neyin nesi derseniz... Kitaba ismini veren Yedi Ulak öyküsünü minimalistik bir şekilde anlattım, hehe. Babasının krallığının sınırlarını keşfetmek üzere yedi ulağıyla yola koyulan bir adamdan bahsediliyor öyküde.

   Aslında kitabı okurken aklıma gelen bir anıyı buraya not alacaktım, sonra baktım kitaba nasıl bir fotoğraf çekeceğim konusunda aklımda zerre fikir yok... Eğer ayraçlarım yanımda olsaydı, en azından yanına bir ayraç iliştirirdim, herhâlde Van Gogh'un Tutuklular Çemberi'nden bir kesit alınmış olanı.

   Yedi Kat öyküsünden kısaca bahsedeyim anıdan önce (spoiler içerir). Yedi katlı bir hastane var; yedinci katta en hafif hastalar, giriş katında ölüm döşeğindekiler olmak üzere. Giussepe Corte, yedinci kattan giriyor, ancak çeşitli talihsizlikler sonucu katları inmeye başlıyor teker teker.

   Ben lisedeyken dokuzuncu sınıflar en üst, yani üçüncü katta olurdu, on ikinci sınıfa geldiğinizde birinci kata inmiş olurdunuz yüzde doksan ihtimalle. Kat meselesi önemliydi, zira okulun tavan boyu çok yüksekti, üçüncü kattaysanız kantine inene kadar teneffüs biterdi :P Sınıftan ayrılmanız, derse geç kalacağınız anlamına gelirdi... Sınıf dışında geçen bir saniye, sınıfta geçen bir dakikaya eşitti, tüm teneffüsü dışarıda geçirdiğinizde, sınıfa dönünce on saat geçmiş, gün bitmiş oluyordu- tamam, tamam, dönüyorum anıya...

   Onuncu sınıfın başlangıcı dört gözle bekleniyordu, bir alt kata inecektik! Ancak ikinci katta yer kalmadığı söylendi bize, ve üçüncü katta kaldık... Ama sonraki yıllarda aşağı katlara inerken önceliğimiz olacaktı, öyle denmişti, haksızlık olmayacaktı.

   Yanılmıyorsam on birinci sınıfta birinci kata indik. Herkes mutlu, teneffüsler hiç olmadığı kadar uzun... Sonra müdür yardımcısı gelip bizden ricada bulundu, ikinci kattaki on ikinci sınıflardan birinde muzdarip olduğu rahatsızlığı ağırlaşmış bir öğrenci vardı ve merdivenler ona zorluk oluşturmaktaydı, mümkünse bir üst kata geri dönebilir miydik, o sınıfı da buraya alsalardı?

   Özetle, üçüncü katın üstüne zamanla kaçak kat çıkıldı, yedinci kattan mezun olduk :P

19 Şubat 2019 Salı

Seçmeceler


   Kızıl Yıldız, sosyalist Marslılar içeren ilginç bir kitap. Kitapta bilim kurgudan ziyade toplumsal düzen üzerinden verilen mesajlar ağır basıyor. Serbest düşme benzeri hareketle ilerleyen uzay gemisi ve teleskop görüntüsünü mikroskopla (?) büyütmek aklımda kalan kısımlardan, pek tabii sosyalist bir ütopya oluşu da. Ne yazık ki kitabı okuyalı çok uzun zaman geçti ve kitaba dair notlarımı kaybetmişim, bu sebeple emin bir şekilde yazamıyorum. Ah, bir de Jules Verne'in Aya Yolculuk kitabına laf atışı kalmış aklımda :D

20 Ekim 2018 Cumartesi

Seçmeceler


   Geçen gün Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü'nü okumaktaydım. Tam da gerilimli kısımlardan birindeyim, kitapta fırtına patlak vermiş, dışarıdan gelen gök gürültüsü ve yağmur sesiyle irkildim, bir an gerçek-hayal, zaman-mekân algım birbirine girdi... (sonra bir baktım oda arkadaşlarımla kimi yiyeceğiz diye kura çekiyoruz).

7 Ekim 2016 Cuma

Seçmeceler

   Yorumlarını yakında yayınlayacağım iki kitap (yarın bile olabilir):



   Edit: İkna Ulusu'nun yorumu burada.
           Pastoralya'nın yorumu burada.
  

7 Haziran 2016 Salı

Seçmeceler


   Birkaç gün önce Peri Gazozu'nu bitirdim. Acı-tatlı anılardan oluşan bir kitap. Bu türde kitaplardan hoşlanıyorsanız, tavsiye edebilirim.

   Ayrıca, hayırlı Ramazanlar...

19 Aralık 2015 Cumartesi

Seçmeceler


   Geçen hafta bu kitabı; Doğu Yolculuğu'nu okuyordum. Okuma düzenimin bozulması sebebiyle, gerekenden uzun bir sürede bitirdim kitabı maalesef.

   Kendimi gerçekten üzgün hissettiğim bir anda ne yapacağımı bilemeyip, kitabı okumaya karar verdim (bir haftada ancak yirminci sayfalara gelebilmiştim). Kitapta kaldığım yerdeki ilk cümleyi okuyunca, az daha koyverecektim kendimi:

   Çok değerli, bir daha geri gelmeyecek bir şeyi yitirdiğimizde, bir düşten uyandığımız duygusuna kapılırız.

28 Mayıs 2015 Perşembe

Seçmeceler


   Bugün Koralin ve Gizli Dünya'yı bitirdim. Güzel bir kitaptı, tırsıtıcıydı da. Tavsiye ederim :) Eğer sınavlar bittikten sonra aklım müsait olursa, yorumunu yazarım kitabın. Edit: Yorum!

   Soldaki şey, okul defterim; altı ortalı. Gıpta'nın defterlerinden. Kağıdı biraz kalitesiz olsa da pek sorun yaşamadım. Zaten defterin güzelliğine, kullanışlılığına bakınız yani, kağıdın inceliğini mi dert edeceğim?

   Haydi iyi akşamlar, görüşürüz inşallah haftaya, sevgili blog takipçileri!

8 Kasım 2014 Cumartesi

Seçmeceler

   ''Of...'' adlı yazımda da dediğim gibi, okuma halli malli fotoğraflar paylaşmayı düşünüyorum artık Seçmeceler'de. Bu haftanınkini koyalım bakalım.


   Geometriye bakmam gerek, çünkü pazartesi quiz varmış. Ben de sınav haftası bitti diye sevineyim saf saf... (Edit: Quiz iptal oldu :D)

   Yanındaki şey ise, benim okul günlüğüm. Geçen gün okula okumaya kitap götürmedim, ki tüm teneffüslerimi kitap okuyarak geçiriyorum diyebilirim. Teneffüste canım sıkıldı, okul defterimin başındaki resmi çiziktireyim dedim biraz. Şimdilik sadece örümcek ağını ve kısmen örümceği çizdim, ama hafta sonu bitiririm herhalde resmi.

   Günlüğün sağında da Körlük var. Biraz yavaş bir anlatımı var, konunun rahatsız ediciliği de kitabın elimde sürünmesinde başka bir etken (on iki gündür kitabı bitirmeye çalışıyorum). Kitabı kütüphaneden almıştım, iki gün içinde teslim etmem gerek. Sayfa sayısı önemli değil de, konusu içimi kararttı. Edit: Yorum!

   Alttaki şey ise, resim defterim ve çizdiğim şey (resmi büyütmedikçe çizim pek gözükmüyor). Fotoğraftan bakarak kuş çizme ödevimiz vardı. Elimde National Geographic Kids'in yıllar önce verdiği takvimdeki kuş fotoğrafı mevcuttu, dedim neden bunu çizmeyeyim. Çok sevimli değiller mi ama? Resmi çarşambaya kadar tamamlayıp hocaya vermem gerek.

   İşte böyle. Siz neler yapıyorsunuz bu hafta sonu sevgili okuyucular? Aa, unutmadan, inşallah yarın TÜYAP'a gidiyorum!

5 Ağustos 2014 Salı

Distopik Alemlerde Yaşasa İdim...

   Yapacak işlerim olmasına rağmen-bkz. bloga yazılacak beş kitap yorumu (her ne kadar dördünü aynı yazıya sığıştırmayı düşünsem de), çalışılacak dersler, günlüğe henüz yazmadığım ama yazmam gerektiğini sürekli kendime hatırlatıp durduğum geçen haftanın olayları-, bir işsizlik yapmaya karar verdim. Dedim, şu okuduğum distopyalardan bir liste yapayım bakayım, on altı yaşında o kurguda olursam ne oluyormuş.

  •  Genç Linus'un Öfkesi evreninde yaşasaydım; Büyük Düzenleyici'nin önünde sınava girip, düzeyime yerleşeli iki yıl olmuş olacaktı.
  •  Uyumsuz evreninde yaşasaydım; bu sene yetenek sınavına girecektim ve topluluğum belli olacaktı.
  •  Yoklar evreninde yaşasaydım; yok olmuş olacaktım. (Oh valla, kafam rahat. Ne uğraşacağım hükümdarlık davasındaki ergenlerle, konuşan ve saldırgan kurtlarla, insan yiyen böceklerle.)
  •  Açlık Oyunları evreninde yaşasaydım; iki sene daha Açlık Oyunları için çekilen kurada adımın çıkması ihtimali olacaktı.
  •  Eşleşme evreninde yaşasaydım; seneye Topluluk tarafından eşim belirlenecekti.
  •  Düşman evreninde yaşasaydım; ölmüş veya zombiye dönüşmüştüm. (Şahane. Gerilim yok, bir şey yok.)
  •  Iskarta evreninde yaşasaydım; iki sene daha ıskartaya çıkarılma ihtimalim olacaktı.
  •  Çirkinler evreninde yaşasaydım; bu sene güzellik ameliyatımı olacak ve Güzeller'in yanına yerleşecektim.
  •  Yaşlı Adamın Savaşı evreninde yaşasaydım; KSG'ye katılmak için önümde elli dokuz yıl olacaktı. (Ohoo...)
  •  Beni Seç evreninde yaşasaydım; Seçim kurasına katılmaya hak kazanacaktım.

    Gerçek hayata kaldığımız yerden devam.


23 Haziran 2014 Pazartesi

Seçmeceler


   Kitabın başında okulun ponpon kızlarının iblis olduğu ortaya çıkıyordu, hatırlıyor musunuz?

30 Mart 2014 Pazar

Seçmeceler


   Yeni bir bölümle karşınızdayım! Ne idüğü belirsiz kitap fotoğrafları karşılayacak sizi burada. Umarım beğenirsiniz!

   Beynine Bir Kez Hava Değmeye Görsün'ün yorumuna buradan ulaşabilirsiniz.

8 Mart 2013 Cuma

Tudem Sürüsü!

   Kitaplığımda en çok kitabı olan yayınevi yaklaşık 60-70 kitapla Timaş, çünkü küçükken Eğlenceli Bilgi kitaplarının hastasıydım. İkinci sırada ise Tudem var, 23 kitapla (Edit: Sayı zamanla artıyor doğal olarak). Ben de ''Tudem Sürüsü'' başlığı altında onları derlemeye karar verdim. Bir de bendekilere ek olarak kütüphaneden Çirkinler, Maskeler Şehri, Teneke Kutular ve Aileni Seç kitaplarını ödünç aldım.

   Şimdi, önce bir toplu resim alalım.



   Kitaplar pek belli olmuyor, bu sebeple bir de yakın çekim yapalım.


Kaos Yürüyüşü Serisi - Patrick Ness: Herkesin düşüncelerini duyabileceğinizi düşünün. Özel yaşam diye bir şey yok. Burası Prentisstown, Todd Hewitt de buradaki son çocuk. Doğum gününe bir ay kala sessizliğin olduğu bir yer buluyor ki bu imkansız. Cehalet erdemdir, Todd bu öğrendiği şey sebebiyle kaçmak zorunda. Edit: Umut Bıçağı'nın yorumu burada, Sorgu ve Yanıt'ın yorumu da burada.



Hayaletin Çırağı Serisi - Joseph Delaney: Hayalet, halkı cadılara, hortlaklara, öcülere, kısacası karanlığın yaratıklarına karşı koruyan bir adamdır. Tom Ward, onun yeni çırağıdır ve çıraklık da hiç kolay değildir. Aslına bakarsanız, bu seriyi 4. kitaba kadar okudum ama taa ne zaman. Çok sevmiştim. Şimdi yeniden başlayacağım. Edit: Kitap yorumlarını okumak isterseniz, direkt Joseph Delaney etiketinden ulaşabilirsiniz.



Zamanın Bekçileri Serisi - Marianne Curley: Geçmişe giderek bugünü değiştirmeye çalışanlar ve onlara karşı savaşan Zamanın Bekçileri. Bir de herkesin başına dolanmış bir kehanet. Bu seriyi üç sene önce bitirmiştim ve favori serilerim arasındaydı. Edit: Yorum!



Jimmy Coates Serisi - Joe Craig: Jimmy Coates'un evine bir gün takım elbiseli adamlar gelir ve onu almaya geldiklerini söylerler. Normal bir çocuk olduğunu sanan Jimmy, adamlardan kaçarken kendisinin bir insandan daha fazlası olduğunu öğrenir. Bu seriye üç sene önce başlamıştım, şu an 5. kitabı yayına hazırlanıyor.



Bildirge Serisi - Gemma Malley: Yıl 2140'tır ve yaşlanmayı durduran haplar icat edilmiştir. Ancak hiç kimsenin ölmediği bir dünyada nüfusun sürekli artması ve kaynakların tükenmesi sebebiyle hap alanların çocuk sahibi olmasına izin yoktur. Anna da doğmaması gereken bir çocuktur, kitapta da başından geçenler anlatılıyor. Bildirge en sevdiğim kitaplardan. Seri artık Delidolu Yayınları'na geçtiği için ilk iki kitapla son kitap arasında boy farkı var ve son kitabın şömizi yok. Edit: Yorum!



Karbon Günlükleri 2015 - Saci Lloyd: Britanya'da yeni bir uygulama başlatılmış, karbon kullanımına sınırlama getirilmiştir. Bu duruma uyum sağlamaya çalışan 16 yaşındaki bir kızın günlüğünü okuyoruz. Yorumu geliyor bu akşam. Edit: Yorum!

Medici Mührü - Theresa Breslin: Matteo'nun sakladığı çok büyük bir sır vardır, insanların onu öldürmekten kaçınmayacakları bir sır. Peşindeki azılı katilden kaçan Matteo, Leonardo da Vinci'nin maiyetine girer ve onun çalışmalarına tanık olur.

İthaka - Adelé Geras: Truva Savaşı'nın bitmesinin üzerinden yıllar geçmiştir ama Kraliçe Penelope'nin kocası Odysseus, evi olan İthaka Adası'na hala geri dönmemiştir. Kraliçenin huzuru, kendisiyle evlenmek isteyen yabancılarla bozulmaya başlar.

Gölgelerden Uzakta - Jason Wallace: Robert Jacklin yeni hayatına uyum sağlamaya çalışmaktadır; yeni bir kıta, yeni bir ülke, yeni bir okul. Edit: Bloga yorumu yazılmayacak.

Iskarta - Neal Shusterman: Tedavi yöntemlerinin yerini organ nakillerinin aldığı bir dünya düşünün. Bu organlar ise Iskartalardan elde ediliyor, yani kimsenin bakmak istemediği çocuklardan. Yorumuma buyrunuz.

Ayrılıktan Çok Aşktan Fazla - Mehmet Güler: Arka kapak yazısından alıntı: ''Binlerce yıldır aktığı yerlere bereket götüren Fırat, önü bentlerle kesilince ayrılığın senfonisini besteliyor.'' Bu kitabı, yazarı Mehmet Güler okulumuza geldiğinde almıştım, imzalı ^.^

   Bir de kütüphaneden aldığım kitapların konularına bakalım.


Çirkinler - Scott Westerfeld: İnsanlar, 16 yaşına girdiklerinde bir güzelleşme ameliyatı geçirirler ve güzellerin yaşadığı şehre taşınırlar. Tally'nin güzelleşmesine üç ay kalmıştır. Shay güzelleşmek istememektedir ve ameliyatına kısa süre kala ortadan kaybolur. Yetkililer de Tally'nin bu konu hakkında bir şeyler bildiğini bildikleri için ondan Shay'i bulmasını isterler, aksi takdirde Tally'yi güzelleştirmeyeceklerdir. Edit: Yorum!



Maskeler Şehri - Mary Hoffman: Lucien çok hasta bir çocuktur, yataktan bile kalkamamaktadır. Bir gün babası ona bir defter alır. Bu defter çocuğun zamanlar ve mekanlar arasında yolculuk yapabilmesini sağlar. Bu kitabı da iki sene önce okumuştum, sevmiştim. Edit: Yorum!



Teneke Kutular - Alex Shearer: Fergal teneke kutu biriktirmektedir. Bir gün kutunun birinin içinde bir parmak bulur. Bir başka kutunun içinde ise ''YARDIM'' yazan bir not -"imdat" daha iyi bir seçenek olurmuş sanki, ama boşverin-. Neler olduğunu çözmeye çalışır, ancak başına beladan başka bir şey gelmez. Bu kitabı ilk defa üç ya da dört sene önce okumuştum ve çok sevmiştim. Edit: Yorum!



Aileni Seç - Terence Blacker: Ailelerimizden beklediğimiz nedir? Gençlik yıllarımızda kendi ailemizi seçmemiz mümkün olsaydı neler olurdu? Bu kitaba bayılıyorum. Şimdiye kadar beş kere falan okudum sanırım. Edit: Yorum!

   İşte kitaplar bunlar. Yani Tudem sürüm!