30 Mart 2016 Çarşamba

Sıradakinden Alıntı

   O küçük çocuk beni sevdi ve ben de onu; hayatta kalması bana bağlıydı ve kendimi ilk kez gerçek anlamda mutlu hissettim. Ama bu dünyada böyle mutluluklar nadiren uzun sürer.

26 Mart 2016 Cumartesi

Tazecik Kitap Yorumu: Hayaletin Kaderi - Joseph Delaney


   Serinin birinci kitabı Hayaletin Çırağı'nın yorumu burada.

   Serinin ikinci kitabı Hayaletin Laneti'nin yorumu burada.

   Serinin üçüncü kitabı Hayaletin Sırrı'nın yorumu burada.

   Serinin dördüncü kitabı Hayaletin Savaşı'nın yorumu burada.

   Serinin beşinci kitabı Hayaletin Hatası'nın yorumu burada.

   Serinin altıncı kitabı Hayaletin Kurbanı'nın yorumu burada.

   Serinin yedinci kitabı Hayaletin Kabusu'nun yorumu burada.

   Yelkenler fora, İrlanda'ya gidiyoruz!

   Önceki kitapta Tom, Alice ve Bay Gregory, Eyalet'te süren savaş sebebiyle Mona Adası'na sığınmışlardı, ancak orada pek hoş karşılanmamış, epey de bela yaşamışlardı. Nihayetinde(yani kitabın sonunda) oradan kaçmaları gerekmişti. Bu kitap da, onların İrlanda'ya yaptıkları yolculukla başlıyor, yani olaylar kaldığı yerden devam ediyor.

   Esasında, kitabın sonunda neler yaşanacağı, başından beri gözümüze sokuluyor (kapak resminde bile hatta). Şöyle ki; grubumuz İrlanda'ya doğru bir tekneyle yolculuk ederken aniden bir fırtına çıkıyor. Fırtına bulutları arasında Tom, bir çift kötücül bakan göz görüyor. Daha sonraları da kocaman bir karga-ki kendisi Kadim Tanrılardan Morrigan olur- tarafından kovalandığı kâbuslar görmeye başlıyor. Bu karga bir kadına dönüşüyor ve gözleri, o fırtına bulutları arasında kendisine bakanın aynısı.

   Neyse, İrlanda'ya dönelim. İrlanda'da grubumuz, bir handaki belalı bir umacıyı defederek epey üne kavuşuyor, bir süre de işleri tıkırında gidiyor. Ne var ki, ilk umacıyı kovarken bir terslik oluyor ve kan kabı çatlıyor. Bu da demektir ki bir an önce Şeytan'ı bağlamalı...

   Bir gün hana, toprak sahiplerinden Shey adında biri geliyor. Önceki kitaplardan bildiğimiz üzere, İrlanda'da toprak sahipleri ve keçi büyücüleri savaş içerisinde. Shey de Hayalet'e karşılıklı yardım teklifiyle gelmiş, çünkü büyücüler, Hayalet ve diğerlerinin peşine kiralık katil takmış. Eğer Hayalet teklifi kabul ederse, toprak sahipleri tarafından korunacaklar, karşılığında da onlara büyücülerle savaşlarında yardım edecekler. Teklifi kabul ediyor elbette Hayalet.

   Morrigan'la savaş, Şeytan'ı bağlama ve büyücüleri alt etme konularının birbirine bağlanışı gerçekten iyiydi. Tebrik ederim Delaney! Kitabı soluksuz okuduğumu söylemem gerek.

   Kitapla ilgili olarak, içime dert olan bir iki konu var. İlk olarak, Tom'un duygularına biraz daha ağırlık verilmeliydi, diye düşünüyorum. Nihayetinde kendisi çok zor şeyler atlatıyor, bunların yansımasını da görmeliydik, birkaç cümleyle geçiştirilmemeliydi hissettikleri (Kitabın sonlarında Alice'in iç dünyası şahane yansıtılmıştı misal, neden aynısı Tom'da olmadı?). İkincisi de, Tom'un bazen akıl almayacak derecede saf olması, tuzağa düşmesi. Yapmayın bunu. Okuyucuya şöyle eziyet etmeyin, biz tuzağı görebiliyorsak, o durumu yaşayan hayli hayli fark eder. Önceki kitaplarda böyle bir şey yoktu, bu kitapta da olmasına gerek yoktu. Olaylar daha farklı bir şekilde gelişip yine aynı sonuca varılabilirdi, okuması da daha zevkli olurdu.

   Kitapla ilgili hoşuma gitmeyen bir nokta daha var; kitap boyunca çok yapılan bir imla hatası. Önceki kitaplardan bildiğiniz üzere Tom genelde ''... olur mu, diye düşündüm.'' cümle yapısını çok kullanır. Bu kitapta bu kısımların imlası yanlış hatırlamıyorsam her seferinde hatalıydı; ''...olur mu? diye düşündüm.'' şeklindeydi. Bu beni çok rahatsız etti. Bir sonraki baskılarda düzeltileceğini umuyorum.

   SPOILER! Cuchulain'in bölümleri hüzünlü olsa da, bir yerde gülmekten kendimi alamadım (sonra güldüğüm için de biraz kötü hissettim ama ne yapayım). Savaş öfkesi? Orada Morrigan dururken gidip köpeğe, ağaca saldırmak? Cuchulain, sen hayırdır?

   İKİNCİ SPOILER! Fantastik kitaplardaki uçuk konuşmalar pek hoşuma gidiyor. Grimalkin'le Tom'un konuşması örneğin. ''Ötedünya'ya gittim, binlerce yıldır ölü olan bir kahramandan Kader Kılıcı'nı teslim aldım, Kadim Tanrılardan biriyle savaştım, dünyaya geri döndüm.'' Bizde böyle bir şey söyleyene deli gözüyle bakılır, burada ise son derece normal, mümkün bir olay :D

   ÜÇÜNCÜ SPOILER! Hayalet'in teşekkürü çok içime dokundu be. Kitabın sonlarında Alice'in yaptıkları da oldukça etkileyiciydi. SPOILER BİTTİ.

   Kitabın kapağına da bir değineyim. Kapakta Hayalet'in yer almadığı ilk kitap bu. Belki de artık Tom'un gücünün Hayalet'i geçtiğine dair bir işarettir bu. Aynı zamanda bu kapak, kitabın içeriğine ilişkin bilgi veren de ilk kitap (Aslında öyle iki kitap var seride sadece, yan kitapları da sayarsanız dört. Diğerleri hep kahramanlarımızın karizmatik pozlarından oluşuyor :P).

   Kitabı pek sevsem de, içime sinmeyen o bir iki nokta sebebiyle yarım puan az veriyorum.

   Edit:
   Serinin dokuzuncu kitabı Benim Adım Grimalkin'in yorumu burada.
   Serinin onuncu kitabı Hayaletin Kanı'nın yorumu burada.
   Serinin on birinci kitabı Benim Adım Slither'in yorumu burada.
   Serinin on ikinci kitabı Benim Adım Alice'in yorumu burada.
   Serinin on üçüncü kitabı Hayaletin İntikamı'nın yorumu burada.
   Serinin on dördüncü kitabı Hayaletin Cadıları'nın yorumu burada.

Puan: 4,5