Terry Pratchett etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Terry Pratchett etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Şubat 2017 Cumartesi

Cağaloğlu...

   14 Şubat'ta George Saunders'ın Arafta kitabının çıkacağından bahsetmiştim bir önceki alışveriş yazısında. Kitabı alıp okumayı dört gözle bekliyordum, ne var ki bu alışverişi kitap çıkmadan bir hafta önce yaptım. Çünkü Delidolu, Arafta çekilişi düzenliyordu ve ona katılmıştım. Ve spoiler :P Çekilişi kazandım. Böylece bir hafta sonrasında tekrardan Tudem'e gitmeme gerek kalmadı, iyi de oldu... Teşekkür kısmını ise Leyleğin Getirdiği yazısına saklayayım :P

   Neler aldım peki:


Muhafızlar! Muhafızlar!, Kış Ustası - Terry Pratchett: Muhafızlar! Muhafızlar!'ı arka kapak yazısını okuduğumdan beri pek merak ediyorum. En sevdiğim Diskdünya romanları arasına girecekmiş gibi hissediyorum, umarım yanılmam :P



Şapkada Eriyen Bay Karp - Cary Fagan: Aslına bakarsanız tüm o Tudem'den aldığım kartpostallar ve ayraçlarla beraber bu kitabın fotoğrafını çekmem ironik, çünkü kitap koleksiyonerlik üzerine :D Vakit bulabilirsem yorumunu yazacağım.
 

24 Ocak 2017 Salı

Cağaloğlu...

   Yaklaşık bir ay önce şunları almıştım Cağaloğlu'ndan, unutup duruyordum eklemeyi:


Triffidlerin Günü - John Wyndham: Konusu sebebiyle çok ilgimi çeken bir kitap. Körlük ve dünyayı ele geçiren etçil bitkiler! Edit: Yorum!

Güz Nehri - John Cheever: Bir öykü derlemesi. Öykülere zaafım var.



Piramitler, Küçük Özgür Adamlar, Gökyüzü Dolu Şapka - Terry Pratchett: Diskdünya'ya devam!



Bizim Hazin Evrenimiz - Scarlett Thomas: Yazara ait okuyacağım ikinci kitap olacak. Scarlet Thomas'ın hem fikirleri ilginç hem de bu fikirleri yedirdiği kurguları. Bay Y'nin Sonu'nu okumuştum geçenlerde, ancak kitap hakkında ne yazacağımı bilemedim. Anlatılmaz, okunur cinsten.

Philip K. Dick'in Peşinde - Anne R. Dick: PKD gerçekten çok sevdiğim ve hayran olduğum bir yazar. Bu biyografik kitabı da haliyle ilgimi çekti. Ancak kendisinin Anne Dick ile evliyken yazmış olduğu romanları henüz okumadığımdan, bu kitabı okumayı biraz ertelemeyi düşünüyorum.



Gökteki Göz, Sizi İnşa Edebiliriz, Alfa Ayının Kabileleri - Philip K. Dick: Alfa Yayınları'nın PKD kitaplarına girişmesi beni cidden sevindirdi. Umarım devamını da getirirler. Edit: Gökteki Göz yorumu burada.



Dünyaya Düşen Adam - Walter Tevis: Konusunu ilk okuduğumdan bu yana epey ilgimi çeken bir kitaptı bu. Kitap hakkında araştırma yaparken de Everest Yayınları'nın Modern Klasikler serisinde yer aldığını gördüm. Seride başka ilgimi çeken kitaplar da var. Ama onları sonra okuyacağım sanırım...

Kiracı - Javier Cercas: Javier Cercas merak ettiğim bir yazardı, ama aklımda Cercas okumaya başlamak için Salamina Askerleri vardı. Ancak hazır Alfa Dağıtım'a gitmiş ve bu kitabı görmüşken, neden bununla başlamayayım dedim. Aldıklarımdan da ilk okuduğum bu oldu. Bir ara yorumunu yazarım inşallah. Edit: Yorum yazmaktan vazgeçtim. The Twilight Zone'un Shatterday bölümüne oldukça benziyor kurgusu. Hatta kitabı okumak yerine direkt Shatterday'ı izlemenizi tavsiye edebilirim.

   14 Şubat'ta George Saunders'ın yeni kitabı Arafta çıkacak. Çok heyecanlıyım :P Yine bir Tudem'e gitmek isterim, gitmişken Muhafızlar, Muhafızlar'ı da alırım... Alınacak/okunacak şey bitmiyor...

30 Ağustos 2016 Salı

Cağaloğlu...

   Bir öncekinin üzerinden pek vakit geçmeden, yine bir kitap alışverişi yazısıyla karşınızdayım. Okuduklarıma yorum yazma işini bu yıl epey aksattığımın farkındayım, ama ne yapalım.

   Dün Tudem'e gittim. Aslında Tudem'e çok fazla uğradığımdan alacak pek bir şey bırakmadım da, neyse :D Eylül'de Diskdünya serisinin Tudem'den çıkmış kitapları tekrar basılacak, o zaman yine gitmeyi düşünüyorum.

   Neler aldığıma gelirsek...


Viran Şatodaki Ejderhalar - Terry Pratchett: Aşırı sevimli çizimlere sahip bir çocuk kitabı. Yazarı ise üstat Pratchett :P Bana da okumak düşüyor.

Ucube Kocakarılar - Terry Pratchett: Diskdünya serisinin altıncı kitabı. İlk beş kitabı okudum, ancak sadece ilkinin yorumunu yazdım bloga. Diğerlerini de yakın zamanda yazarım umarım.



Wondla-Arayış - Tony DiTerlizzi: Bu kitabı önceden nasıl gözden kaçırdım bilemiyorum. Konusu da, illüstrasyonları da oldukça ilgi çekici.

Karanlık Yaşam - Kat Falls: Bu kitap önceden de birkaç kez gözüme takılmıştı ama almamıştım. Geçenlerde Neal Shusterman'ın bu kitap için yaptığı yorumu görünce okumaya karar verdim. 



İkna Ulusu - George Saunders: Hem öykü kitaplarını sevmem hem de Saunders'ı merak etmem sebebiyle bu kitabı aldım. Dilimize çevrilmiş birkaç kitabı daha var. Edit: Yorum!

   Şimdilik bu kadar, esenle kalın!

24 Şubat 2016 Çarşamba

Cağaloğlu...

   Kasım ayından beri Cağaloğlu'na gitmedim. Oraya da gitmesem, okula gitmek haricinde evden ayrıldığım yok. Bu da demektir ki üç ayı aşkın vakittir evden gezme amacıyla çıkmadım. Hasta mıyım neyim :D

   Neyse, neler aldım? (cidden hastayım, kendi kendime de konuşmaya başladım bakın!)


Hayaletin Kanı, Benim Adım Slither, Benim Adım Alice, Hayaletin İntikamı - Joseph Delaney: Bu aralar Wardstone Günlükleri'ne taktım kafayı. Geçenlerde Hayaletin Kabusu yorumunu yayınlamıştım. Onun üzerine Hayaletin Kaderi'ni bitirdim, Benim Adım Grimalkin'i de bitirmek üzereyim. Dedim artık serinin şu kalan kitaplarını da alayım. Edit: Hayaletin Kanı için buraya, Benim Adım Slither için buraya, Benim Adım Alice için buraya, Hayaletin İntikamı için de buraya buyrunuz efenim.



Krizalitler - John Wyndham: Kitap Heberleri'nde, çıkacağından bahsetmiştim bu kitabın. Çıkmış, ancak farklı bir kapakla çıkmış ve niyeyse ciltli çıkmış. Şimdiye kadar Tudem/Delidolu'nun ciltli bastığı ilk roman sanırım.

Hasbüyü - Terry Pratchett: Diskdünya serisinin beşinci kitabı. Açıkçası arka kapak yazısını okuyunca, Wardstone Günlükleri'ni hatırlamadan edemedim. Delaney'in Pratchett'tan esinlendiği anlaşılıyor bazı noktalarda. Tabii bu kötü bir şey değil bence, geliştirip de ortaya koyuyor bunları çünkü.

   Vee, birkaç ayraç ile kartpostal... Önceki yazımda da belirtmiştim, yine belirteyim, Tudem'in bu yeni ayraçlarına bayılıyorum! Kartpostalları da kullanmayacağımı (kullanmaya kıyamayacağımı) bile bile aldım da neyse :D

   İyi günler, başka yazılarda görüşmek üzere!

3 Aralık 2015 Perşembe

Tazecik Kitap Yorumu: Büyünün Rengi - Terry Pratchett


   Terry Pratchett ile tanışmam on bir ya da on iki yaşımdayken, Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri ile olmuştu. Kitabı kütüphanecinin tavsiyesi üzerine okumuş, pek beğenmemiştim (kütüphaneci çok tatlı bir hanım bu arada, kitabı beğenmeyince üzülmüştüm resmen). Ondan sonra da kütüphanedeki diğer Pratchett kitaplarına el atmadım. Uzun Dünya'ya kadar başka Pratchett kitabı da okumadım. Aferin bana.

   Uzun Dünya'yı okuduktan sonra, Pratchett'ı niye sevmemişim ki ben önceden, diye düşündüm. Beğenilerim değişti belki de. Sonradan araştırdım, baktım Pratchett'ın bir dünya kitabı var -hem mecazi, hem gerçek :P-. Benim okumuş olduğum Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri de Diskdünya'nın yirmi sekizinci kitabıymış mesela.

   Dönelim bu kitaba.

   Büyünün Rengi, Diskdünya'nın ilk kitabı. Kaplumbağa A'tuin, onun sırtındaki dört fil ve onların da sırtındaki Diskdünya'ya giriş yapıyoruz bu kitapla. Bazı çılgınların yuvarlak olduğunu iddia ettiği bu dünyada, kenardan aşağı düşebilirsiniz, aman dikkat.

    Diskdünya'nın özelliği çok... fantastik (?!) olması. Karakterlerin kaderleriyle oynayan tanrılar var bu kitapta. Büyü dediğimiz şey gerçek ve oktarin adıyla, renk tayfındaki sekizinci renk olarak yer almakta. Bunun dışında, A'tuin'i inceleyen kozmotosbağaloglar, astropsikologlar ve astrozoologlar var, çok mantıklı değil mi sizce de? Aslında yazacak çok şey var, ama bu noktada kendimi durduracağım.

   Bu ilginç dünya tehlikede... Bu tehlikenin kaynağı ne derseniz, Diskdünya'nın ilk turisti İkiçiçek! Bu denli ilginç bir dünyaya ancak bu denli ilginç bir tehlike musallat olabilirdi zaten.

   İkiçiçek oldukça saf bir insan. Aşırı zengin olması da, insanların dikkatlerini (art niyetle) İkiçiçek'in üstüne çekiyor. İkiçiçek birçok belaya bulaşsa da hiçbir zarar görmeden bunlardan kurtuluyor her seferinde, çünkü kendisinin sadece dışarıdan bir izleyici olduğuna, dolayısıyla da zarar görmeyeceğine inancı tam.

   Rincewind de İkiçiçek'in tur rehberi olmayı kabul etmiş bir büyücü. Evet, bu tur rehberliği için İkiçiçek, Rincewind'e gerçekten muhteşem bir ödeme yapıyor ama her seferinde ölümle burun buruna geldikleri düşünülecek olursa, paranın pek de önemi yok denebilir (ölüyseniz ne yapacaksınız ki parayı?).

   Kitap boyunca Diskdünya'nın dört bir yanına (hatta neredeyse ötesine) giderek, Rincewind ile İkiçiçek'in (ve tabii İkiçiçek'in ayaklı sandığının) maceralarına ortak oluyoruz.

   Kitap akıcı, dili de mizahi. Kitapta bizim dünyamıza ve inanışlarımıza birçok göndermenin yapıldığını da görüyoruz.

   Kitabın çevirisine değinecek olursam... Bu kitabı, İthaki baskısıyla kıyaslama imkanı buldum. Söylemem gerekiyor ki Niran Elçi'nin çevirisi çok daha iyi, ellerine sağlık kendisinin. Sadece kitapta bazı bölümlerde ''Argh'' dedi, tarzı cümleler biraz tuhaf geldi bana, ancak bu da pek dert edilecek bir şey değil.

   Kitabın kapağını serinin havasına oldukça uygun buldum, illüstrasyon Josh Kirby'ye ait. Yazı tipi, rengi vs. de çok hoş kapağın. Öteki baskılarla karşılaştırınca da çok daha iyi duruyor. Ellerine sağlık Burak Tuna!

   Kitabın arkasında Diskdünya'nın dev bir haritası mevcut ve oldukça kaliteli bir baskı.

   Kitabı genel olarak sevdim. Kitaptaki bazı varlıklar ve olaylar çok orijinaldi, çok hoşuma gitti. Sırf Pratchett'ın bu ilginç fikirleri için bile seriyi okurum diye düşünüyorum.

Puan: 4

28 Kasım 2015 Cumartesi

Sıradakinden Alıntı

   Gün ilerliyordu ve açık havada oyalanmak iyi bir fikir olmayabilir, diye düşündü İkiçiçek. Belki bir yerlerde bir... ormanlarda genelde ne tür konutlar olduğunu hatırlamak için düşündü... belki bir yerlerde bir kurabiye ev falan vardı.

 

18 Kasım 2015 Çarşamba

Cağaloğlu...

   Bir Cağaloğlu yazısıyla daha merhaba!

   Tudem ve Delidolu'dan yeni kitaplar çıkınca kayıtsız kalamıyorum yahu... Gerçi yeni çıkanları alayım derken eskilere de el atmadan duramadım. Ki kitaplıkta yer kalmadı, nereye koyacaksam. Neysecüm.

   Neler aldım? (1.3 megapiksellik telefon kameramın azizliği ve az ışığın kombinasyonuyla çekilmiş fotoğraflara hazır olun! Hadi gene tanıtımda yırttık... Reklamlarda da kötü bir şeyleri allayıp pullamazlar mı zaten? Ben de kendi çapımda bir şeyler denedim, ama açık sözlü de davrandım en azından.)


Ulus- Terry Pratchett: Önceden de okumak istediğim bir kitaptı ancak o zamanlar alıp almama konusunda biraz tereddütlüydüm. Artık Pratchett'a ısındığım için o tereddüt ortadan kalktı. Bu arada belirteyim ki, bu kitap Diskdünya serisinden değil, bağımsız bir tek kitap. Edit: Tereddütümü yenmesem de olurmuş. Bloga yorumu yazılmayacak.

Nuh Arpasuyu Evden Kaçıyor - John Boyne: Çocuk ruhumu bir kenara bırakamıyorum, evet. John Boyne aynı zamanda Çizgili Pijamalı Çocuk'un da yazarı (fotoğraftan belli oluyor mu bilmiyorum ama kapağın üstünde de yazıyor, şu mavi beyaz çizgili bölümde). Çizgili Pijamalı Çocuk'u okuyup sevmiştim, inşallah bir ara (ne ara?) yorumunu da yazacağım. O kitabı okuduğumda da gözüm bu kitaba takılmıştı, bunu daha da çok sevmeyi umuyorum. Edit: Beklentim suya düştü :( Bloga yorumunu yazmayacağım ancak kısaca bahsedeyim: Nuh adında bir çocuk bazı sorunlar sebebiyle evinden kaçıyor ve yolculuğunun bir noktasında bir oyuncakçı dükkânına varıyor. Ancak ne dükkân normal ne de dükkânın sahibi. Aslına bakarsanız, Nuh'un yolculuğu bolca fantastik ögeler içeriyor. Neyse, dükkân sahibiyle Nuh birbirlerine hikâyeler anlatıyorlar. Ancak bu hikâyelerden pek etkilendiğimi söyleyemeyeceğim. Bunlar yerine kitaptaki fantastik ögelerin derinliklerine inilmesini isterdim -oyuncakçının sadece bir kapıya sahip olması ve oyuncakçının bir yerden bir yere geçmesi gerektiğinde kapının koşarak gelip ona yolu açması çok ilginçti örneğin, keşke kapının hikâyesi anlatılsaydı mesela-. Benim için yetersiz bir kitaptı özetle, halbuki epey potansiyeli vardı. Ne yapalım, olur öyle şeyler.

Hayaletin Yaratıkları - Joseph Delaney: Blogu takip edenler Wardstone Günlükleri'ne duyduğum sevgiyi bilir. Bilmeyenler de öğrenmiş oldu (evet, size bunu soracaklar sınavda). Bu kitabı da epey merakla bekliyordum. Azıcık içini karıştırmadan da duramadım. Ve söylemeliyim ki, iç tasarımı şahane!



Mort - Terry Pratchett: Diskdünya serisinin dördüncü kitabı. İlk üç kitabı okudum ancak yorumlarını yazmadım. Onların da yorumlarını inşallah o malum bir ara yayınlayacağım.

   Yandakilere gelecek olursam; büyük olan ikisi Delidolu'nun kartpostalları, küçük olanlarsa (dar mı demeliydim), Tudem'in ayraçları. Sizce de çok güzel değiller mi? (Gerçi fotoğraflar kötü, pek belli olmuyor üstlerindeki resimler; amaan...)

   Bunun yanında bir de kitap hediye etti kitapçıdaki efendi bana (önceden de birkaç kez hediye etmişlerdi ancak onları bloga yazmadım, bu sefer yazasım geldi). Mort'u alırken serinin önceki kitaplarını okuyup okumadığımı sordu, okumadıysam Büyünün Rengi'ni hediye edebileceğini söyledi. Okudum dedim. Umut Bıçağı'nı vereyim, dedi. Seriyi bitirdim, dedim. Yanılsamalar Atlası'nı vereyim, dedi. Onu almıştım da pek beğenmedim maalesef dedim (bu arada da içimden geçiriyorum, kesin kitap hediye etmekten vazgeçecek diye). Ancak öyle olmadı. Antikacı'yı okudun mu, dedi. Hayır dedim, hediyemiz olsun o halde, dedi. Ne mutlu bana :D Edit: Antikacı'nın yorumu bloga yazılmayacak.

   O malum bir araya kadar hoşçakalın!

30 Eylül 2015 Çarşamba

Cağaloğlu...

   Dün yağmur çiselemesine rağmen -ki ıslanmaktan nefret ederim, ama kafaya taktım bir kere gitmeyi-, Cağaoğlu'na gittim. Önceki gün de Beyoğlu Sahaf Festivali'ne gittim, ama o gün hava sahiden çok bozmuştu, bu sebeple kitap tezgahlarının üstüne poşet vs. kapatılmıştı. Hiçbir şeye bakamadım zaten; sadece okul için gereken bazı şiir kitaplarını alabildim. Kütüphaneden okumuştum aslında onları, ama illa satın almak lazımmış. Her neyse.

   Cağaloğlu diyordum.

   Öncelikle Tudem'e girdim. Aldıklarım:

  
Asla Neden Diye Sorma - Shaun Tan: Kitabın çizimlerine ve baskı kalitesine bittim. Bugün kitabı okuyabilirim, hayırlısı bakalım. Bu arada, maalesef boyutlarının devasa olması sebebiyle kitabı dikey de koysam, yatay da koysam sığdıramadım kitaplığa. Nereye koysam ki :D Edit: Sığdırmayı başardım! Benim için büyük bir adım; insanlık içinse adım bile değil... Yine edit: Yorum!



Eşit Haklar - Terry Pratchett: Diskdünya'nın üçüncü kitabı. İlk ikisini okudum, ancak yorumlarını yazamadım daha maalesef.

Tünelin Ağzından Dehşet Hikâyeleri - Chris Priestley: Serinin üçüncü kitabı, ama kitaplar birbiriyle bağımsız. İlk ikisini çok sevmiştim, yorumlarına buradan ulaşabilirsiniz. Kitabı yarıladım sayılır. Beğendim. Edit: Yorum!

   Polat Kitabevi'ne girdim bir de sonra. Sadece bir kitap aldım oradan da.


Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları - Haruki Murakami: İlk Murakami okumam Zemberekkuşunun Güncesi'yle olmuştu. Kitabı bitirememiştim, bitirmek için zorlamamıştım da zaten, para vermedim diye :P Neyse, Murakami'ye pek yakınlık duyduğum söylenemez yani. Ama bu kitabı merak ediyordum, konusu ilgimi çekmişti. Sevmeyi umuyorum. Edit: Murakami'yle anlaşamıyoruz... Kitap yalnızlık üzerine olduğu için çok ilgimi çekmişti. Kitabın verdiği mesaj güzel (Tsukuru'yla empati kurduğum için, mesajı belki de gereğinden fazla beğenmiş olabilirim). Ancak o mesaj için bu kitap okunmaya değer mi? Hımm... hayır. Biraz daha etkileyici bir kurgu beklentisindeydim sanırım; bu sebeple kitabın verdiği mesaj, kitabın geçer not almasını sağlamıyor benden. Bu arada, kitaptaki ''renge sahip olma'' durumunu; Hermann Hesse'nin Demian kitabındaki ''Kabil'in nişanı'' veya Patrick Süskind'in Koku kitabındaki ''baskın kokuya sahip olma'' durumuna çok benzer buldum.

   Kendinize iyi bakın... Ders programım sebebiyle kendime hiç vaktim kalmıyor gibi, ama programı biraz değiştireceğim sanırım. Bloga da yazmaya vaktim olur hem. Yazılarımın yolunu gözleyen var mı ki :P -sahiden merak eder, ama çaktırmamaya çalışır-...

4 Eylül 2015 Cuma

Kitap Heberleri

   Bir süre önce Tudem'in güz katalogu çıkmıştı da, incelemeye fırsat bulamamıştım. Nihayet bugün aklıma geldi ve Tudem'in sitesine girdiğimde, genel katalogun da yayınlanmış olduğunu gördüm! -yani Delidolu, Tudem ve Desen'in bir arada olduğu bir katalog-. Katalogun ismi Güz Katalogu 2015 olduğuna göre, aşağıdaki kitapların birkaç ay içinde çıkması konusunda haklı bir umut duyabiliriz, ne dersiniz? :D Birkaçı geçen günlerde çıktı bile. İlgimi çeken kitapları iliştirdim aşağı.






   Bu kitapları katalogda görünce çok heyecanlandığımı itiraf etmem gerek :D Evet, var mı aralarından okumak istediğiniz? Bu arada, genel kataloga buradan, Tudem kataloguna ise buradan ulaşabilirsiniz.

   Katalogta dikkatimi çeken küçük bir nokta; şuan basımı bulunan bazı kitapların kapaklarının biraz farklı olması. Örneğin Umut Bıçağı - Patrick Ness ve İsyan - Ally Condie. Ama bu kapakların iptal edilen tasarımlar olduğunu düşünüyorum. Önceki kataloglarda da bu tür farklılıklar gözüme çarpmıştı, ama yeni basımlarda kitap kapakları değiştirilmemişti.

   Son olarak, küçük bir ricam var. Eğer bu kitap haberlerini paylaşmak isterseniz sıkıntı yok. Ama yukarıdaki görselleri paylaşacaksanız bloguma link vermenizi rica ediyorum, çünkü bir saatimi katalogu incelemeye ve bu resimleri derlemeye-hazırlamaya ayırdım. Eğer link vermeyecekseniz de kendi resminizi kendiniz hazır edin lütfen. Geçen seferlerde kendi derlemelerimi bazı sitelerde görünce ister istemez sinir oldum. Buna dikkat edilirse sevinirim. Teşekkürler şimdiden :)

   Edit: Asla Neden Diye Sorma'nın yorumu burada.
            Triffidlerin Günü'nün yorumu burada.

27 Nisan 2015 Pazartesi

Cağaloğlu...

   Daha aldığım kitaplar bitmeden, ne yeni kitap alıyorum yahu ben... Hıh, Bütün İsimler'le Sessizliğin Müziği'ni bitirdim ki :P Neyse, kendime çekidüzen verip yazıma devam ediyorum.

   Bugün Sultanahmet'teki lale halısına baktık birkaç arkadaşımla ve annemle-fikir annemden çıkmıştı-. Sultanahmet'e kadar gitmişken Tudem'e girmemek olmazdı. Ama önce Tudem'e girmeliydim ki, lale halısına bakalım derken dükkan kapanmasın. Neler aldım:


Büyünün Rengi - Terry Pratchett: Daha önceden Diskdünya serisinden sadece Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri'ni okumuştum, beğenmemiştim. Beş yıl önceydi ama, o zamandan bu yana zevklerim değişti biraz. Bu sebeple Diskdünya serisine baştan başlayıp, sonuna kadar götüreceğim inşallah ^_^ (ve bu sefer beğeneceğim!) Edit: Yorum!

Fantastik Işık - Terry Pratchett: Diskdünya serisinin ikinci kitabı. Bu arada bir düşüncemi paylaşmak istiyorum. Terry Pratchett ve Neil Gaiman'ın çok sevilen fantastik kurgu yazarları olmaları, sanırım kitaplarını fantastik savaşlara bağlı kalmadan yazmalarından kaynaklanıyor, ergen ana karakterlerden uzak durmaları da cabası (ergenden kastımın ne olduğunu biliyorsunuz, kelimenin gerçek anlamını kullanmıyorum). Günümüzde bir kitapçının fantastik kitaplar rafına baktığınızda bu iki klişeye takılan çok yazar var maalesef. Yazmasınlar demiyorum, bunların arasından da güzel eserler çıkıyor elbet, ama cılkı çıkarılmasın lütfen.

Yanılsamalar Atlası - Simon Van Booy: II.Dünya Savaşı'yla ilgili bir kitap. Kitap hakkında daha fazla bir şey yazasım gelmiyor şu an, üzgünüm. Edit: Bloga yorumu yazılmayacak.

İsyan - Ally Condie: Eşleşme serisinin son kitabı. Aslında ilk kitabı okuduğumda seriye devam etmeyi düşünmemiştim, ama sağolsun Delidolu ikinci kitabı gönderince ve ben de o kitabı çok sevince, seriyi bitirmeye karar verdim. Eşleşme ve Yol'un yorumları için buradan buyrun.

Korku - Charlie Higson: Düşman serisi devam ediyor! İlk iki kitabı çok iyiydi serinin, üçüncüsü de iyi olacak, olmalı! Sana güveniyorum Higson :3 Düşman ve Ölüm'ün yorumlarına buradan ulaşabilirsiniz.
Edit: Yorum!

Babam Süt Peşinde - Neil Gaiman: Yazarı Neil Gaiman. Bu kadar :P Edit: Yorum!

   Biraz yorgunluk, biraz uykusuzluk; özensiz bir yazı çıktı ortaya, ama umarım dert etmezsiniz. Kendinize iyi bakın!

22 Mart 2015 Pazar

Kitap Heberleri

   Güzel haberlerle karşınızdayım...

   Neil Gaiman'ın ''Babam Süt Peşinde'' kitabı Tudem Yayınları'ndan çıkıyor! Edit: Yorum!


   Vee, Terry Pratchett'ın Diskdünya serisi Delidolu Yayınları tarafından yeniden basılıyor! Geçenlerde Delidolu şöyle bir fotoğraf yayınladı:


   Eveet, fotoğrafta gördüğünüz Diskdünya haritası. Çok güzel değil mi? Kitap da, Büyünün Rengi. İkinci kitapla birlikte basılacakmış, ikinci kitabın adı da Fantastik Işık. Kapaklarını da koyayım hemen.


   Diskdünya okuma rehberi için de sizi şuraya ve şuraya alayım.

   Edit: Büyünün Rengi'nin yorumuna buradan ulaşabilirsiniz.

   Son haber de şu... Kate Morton'ın yeni kitabı ''The Lake House'', yurtdışında Ekim 2015'te çıkıyor! Biz de inşallah 2016'da okuruz(belki 2017'ye kayar, of).


   Bir kitap heberleri bülteninin daha sonuna geldik, iyi günler!

31 Ocak 2015 Cumartesi

Tazecik Kitap Yorumu: Uzun Dünya - Terry Pratchett, Stephen Baxter


   Şahane bir kitapla karşınızdayım!

   Düşünün ki bizim dünyamız gibi milyonlarca dünya var ve bu dünyaların her biri, olasılık ağacının başka bir meyvesi. Hemen hemen her dünya temelinde aynı, ancak ufak farklılıklar var; değişiklik gösteren canlı türleri gibi (Jokerler hariç, bunlar çok tuhaf gezegenler, atmosferi olmayan bir dünya örneğin).

   Esas Dünya halkının (bizim dünyamız), diğer dünyalardan haberi yoktur. Ta ki, Adım Günü'ne kadar. Bir bilim adamı, diğer dünyalara seyahat etmeye olanak sağlayacak "Adımcı"yı icat etmiştir ve onun bu icadının planı internete düşmüştür. Adımcı, yapması kolay bir şey olduğundan (bir patatese bağlanmış kablolar ve gideceğiniz yönü belirleyen, doğu ve batı yönlerini gösteren bir şalter), herkes kendi adımcısını yapabilmekte ve diğer dünyalara seyahat edebilmektedir. Bu dünyaların bütününe de Uzun Dünya denmektedir.
  
   Tam da kendi dünyamızın kaynaklarını neredeyse tüketip bitirmişken mahvedebileceğimiz milyonlarca dünyanın daha ortaya çıkması muhteşem değil midir? Uzun Dünya'nın sağladığı ham madde ve imkânların yanı sıra, bazı sıkıntılar da mevcuttur ancak: Adımlayamayan ve bu sebeple adımlayabilenlere kin duyan, bazen aşırı uçlara kaçan insanlar; adımlama teknolojisi ile gerçekleştirilen terör saldırıları; değeri düşen para ve diğer dünyalara adımlayan insanlar yüzünden çöken ekonomi. Ama daha iyi bir yaşam umuduyla adımlayan insanları kim yargılayabilir ki?

   Kitapta olaylar genel olarak Joshua Valienté'nin etrafında dönüyor. Joshua doğuştan bir adımlayıcı, yani bir Adımcıya ihtiyaç duymuyor. Adım Günü'nde diğer dünyalara hazırlıksız bir şekilde geçip kendilerini kötü durumda bulan insanlara yardım etmekle ün kazanmış, aradan yıllar geçmesine rağmen de ünü sürmekte. 

   TransDünya adında, Uzun Dünya ile ilgili teknolojiler geliştiren bir şirketten Joshua'ya bir iş teklifi gelir. Şirketin üst düzey çalışanlarından biri olan Lobsang, ki kendisi Turing testini geçen ilk yapay zekâdır, Uzun Dünya boyunca seyahat edip onun sınırlarını anlamak istemektedir. Joshua da eğer Lobsang'in başına bir şey gelirse onu eve geri götürmekle yükümlü olacaktır. Joshua'nın teklifi kabul etmesiyle beraber ikilimiz Uzun Dünya'nın sırlarını keşfetmeye başlar.

   Konunun orijinalliği ve çok yönlü işlenişi, akıcı anlatım, muhteşem çeviri, güzel bir kapak tasarımı... Ben daha bir kitaptan ne isterim? Ayrıca, yazarların kelime oyunu ve göndermelerini dipnotlarda ayrıca açıklamış çevirmen Cihan Karamancı, sağolsun. Kapak tasarımı da Şükrü Karakoç'a ait, onun da ellerine sağlık. 

   Kitapta en çok hoşuma giden şeylerden ikisini de yazayım. Biri, Uzun Dünya'da medenileşme hareketi başlatan bir grubu konu alan, Discovery Channel'da yayınlanacak bir belgeselden bahsedilmesi :D Diğeri de, dünyamızdaki mitlerin çıkış noktalarının Uzun Dünya'yla olan bağlantısı.

   Kitabı eleştirebileceğim bir husus ise, bazen karakterlerin kişiliklerine uymayan davranışlarda bulunması. Lobsang'in insan olduğunu söylemesine rağmen insani bir şekilde düşünememesi, Joshua'nın çok dikkatli bir insan olmasına rağmen akıl almayacak saçmalıklar yapması örneğin. 

   Kitabı okuduğum müddetçe aklıma Spore oyunu gelip durdu. Hani sadece yaratıklar sebebiyle de değil. Uzay moduna geçince oldukça ilginç gezegenler bulmak mümkün mesela, üstünde hiç canlı yaşamayanlar vs.; Joker dünyaları anımsatmıyor mu bunlar?

   Kitabı okumadıysanız lütfen sonraki paragrafa geçiniz. ESASLI SPOILER! Kitabın sonunda Birinci Tekil Şahıs'la karşılaşıyorlar, malumunuz. Tek bilinç, her şeyin başı, adı üzerinde "birinci tekil şahıs"... SPOILER BİTTİ.

   2012 yılında bilim kurgu türünde Goodreads Chocie Awards ödülünü kazanmış bu kitap. Elenenlerin arasında Silo olmasaydı, Uzun Dünya ödülü kesinlikle hak etmiş derdim. İkisini kıyaslayınca terazinin kefeleri eşit ağırlıkta benim için.

   Devam kitaplarını beklemekteyim, haydi İthaki, bizi çok bekletme lütfen... Edit: Beş yıl aradan sonra devam kitabı olan Uzun Savaş raflarda.

Puan: 5

29 Ocak 2015 Perşembe

Sıradakinden Alıntı

   ''Ekonomik açıdan Uzun Dünya tam bir bataklık olabilir; fakat oraya ulaşmak için gereken kutulara vergi koymak en azından biraz gelir getirecektir!''

   ''Saçmalama be adam.'' Başbakan koltuğunda arkasına yaslandı. ''Hadi ama. Sırf kontrol edemiyoruz diye bir şeye vergi koyamayız.''

   Sağlık ve güvenlikten sorumlu bakan şaşırmış gözüktü. ''Niye koyamayacakmışız ki? Daha önce koyduğumuz çok oldu.''