3 Ekim 2014 Cuma

Sıradakinden Alıntı

   İlk önce, sadece üzülmüş, yürekten acımıştım ona; ama Bartleby'nin yalnızlığı imgelemimde gitgide büyüdükçe o üzüntü korkuya, acıma hissim de tiksintiye dönüştü. Sefaleti düşünmenin ya da görmenin bir noktaya kadar içimizde şefkat uyandırması hem çok doğru hem de çok korkunçtur; ama bazı özel durumlarda, o noktanın ötesine geçmez duygularımız. Bunun tek suçlusunun insan ruhunda doğuştan bulunan bencillik olduğunu düşünürseniz yanılırsınız. Bunun nedeni, aşırı ve yapısal hastalıkları iyileştirme konusunda duyulan umutsuzluktur. Duyarlı biri için, acıma ile acı çoğunlukla aynı şeydir. Ve sonunda böyle bir acımanın yardıma yeterli olmayacağı anlaşıldığında sağduyu ruhun ondan kurtulmasını ister.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder