14 Nisan 2015 Salı
Tazecik Kitap Yorumu: Görmek - José Saramago
Serinin ilk kitabı Körlük'ün yorumu burada.
Ülkenin birinin(ki, beyaz körlüğün yaşanmış olduğu ülkedir bu) başkentinde seçim günü bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başlayınca, kimse oy kullanmaya gitmez. Öğleden sonra yağmur durur, ancak hala seçmenler görünmemektedir ortada derken, sanki sözleşmiş gibi, saat tam dörtte tüm şehir oy kullanmaya gider. Bu tuhaflık yetmez; bir de bu oyların neredeyse yüzde yetmiş beşi boş çıkar! Bunun üzerine seçim tekrarlanır, bu sefer de boş(beyaz) oyların oranı yüzde seksen üçe çıkar. İş ciddileşmiştir artık.
Başbakan diğer bakanları toplar, bir toplantı yaparlar; demokrasiye yapılan bu saldırının üstesinden nasıl geleceklerdir? Başkente muhbirler sızdırılır, insanların ağzından laf alınmaya çalışılır. Nasıl olup da ilk seçimlerde tam saat dörtte oy kullanmaya gitmişlerdir? Boş oy kullanma konusunda nasıl anlaşmıştır bu kadar insan? Ne var ki, hiçbir cevap elde edilemez.
Bakanlar bu durumu yeni bir körlük vakası olarak değerlendirir; yıllar önce insanların gözlerine sonsuz bir beyazlıkla ket vurulmuşken, şimdi de demokrasinin gözü beyaz oylarla kör edilmiştir. Ne yapılacaktır? Nihayetinde bakanlar anlaşır, başkenti başka bir şehir yapmaya karar verirler, bir gece başkenti terk eder ve artık eski başkent olan şehirde sıkıyönetim ilan ederler. Kimse bu şehirden çıkıp da, bu beyaz oy salgınını başka şehirlere bulaştırmayacaktır. Ayrıca sadece idari birimler değil, polis kuvvetleri de elini ayağını çekmiştir şehirden.
Polis kuvvetlerinin ve idari birimlerin yokluğunda, eski başkentte ortalığın karışacağı, suç oranlarının tavan yapacağını düşünür herkes. Ne var ki, insanlar mükemmel bir şekilde geçinmektedir, hiçbir sorun yaşamamaktadırlar. Demek ki, beyaz oy atarak siyasi partileri eleştirme işi boşuna değildir, sahiden de insanlar başlarında bir hükümet olmadan düzgün bir şekilde yaşayabilmektedir. Demek ki demokrasinin kör olması, aslında insanların gözlerinin açılması, görmeye başlamaları demektir.
Bu paragraftan sonraki paragraf spoiler olabilir, çünkü kitabın biraz ileri kısımlarından bahsedeceğim. Öte yandan, kitabın arka kapağında yazıyor zaten anlatacaklarım. Karar sizin, isterseniz okumayın.
Elbette bu durum çok canını sıkar bakanların, ya tüm insanlar artık başlarında bir hükümetin gereksiz olduğuna karar verirse? Bunun üzerine eski başkentte ortalığı karıştırma çalışmaları başlatırlar. Yıllar önceki beyaz körlük salgını ile bu yeni beyaz oy salgınının bağlantılı olabileceğine ilişkin yazılar dağıtırlar şehirde. Bunun üzerine de aptalın biri çıkar, belki de o beyaz körlük döneminde kör olmayan doktorun karısının, bu yeni salgınla bir alakası olabileceğini söyler. Bu her ne kadar saçma bir şey olsa da, bakanlar birilerini suçlamayı o kadar çok istiyorlardır ki, üç polisi doktorun karısını ve o kadının yakınlarını araştırmak üzere gizlice şehre gönderirler.
Normalde Saramago eserlerinde evrenselliği yakalamak için özel isimler kullanmaz, ama bu kitapta kendi standartlarına göre çok fazla kullanmış(ki kendi standardı sıfırdır :D). Bu kitabı daha ziyade günümüz ülkeleri eleştirisi olduğu için olsa gerek. Ki bu eleştiriyi de mükemmel bir şekilde yapmış, eline sağlık.
Bu arada, kitapta çok hoşuma giden bir şey var. Kitabın can alıcı noktalarından sonra, Saramago yazmaya devam etmiş, bölüm sonu yapmamış. Siz o kısımları okuyunca şok yaşıyorsunuz, kendinize gelmek için bir ara veriyorsunuz, ama Saramago'nun bölüm sonu yapmayıp da hikayesine devam etmesi sanki ''Her şeye rağmen hayat devam ediyor.'' gibi bir mesaj veriyor.
Saramago'yu sahiden severim, ancak kitaplarına beş puan değil, dört-dört buçuk veriyordum normalde. Ya bu kitabı oldukça iyiydi ya da Saramago'nun yazım tarzına alıştım tamamıyle. Belki de her ikisi. Sonuç olarak, şahane bir kitaptı, muhakkak okuyun. Körlük'ü okumadan da okuyabilirsiniz.
Puan: 5
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ben korluk e basladim.sevdim de ama bol bol virgul koymasi cok rahatsiz etti beni :( cumleleri ayiramadigim icin erteledim.. onu bitirip bunu okumayi cok istiyorum oysaki :/
YanıtlaSilBir kez alışınca gerisi gelecek, merak etmeyin :) Bir de, Saramago çerez gibi okunamıyor; mümkünse sessiz bir yerde, dingin kafayla okuyun, anlaması, cümleler arasında kaybolmaması daha kolay oluyor :D
Sil