''Sen de bu yüzden savaşmıyorsun,'' diyorum.
Sertçe bana dönüyor. ''Yaşamak zaten savaşmaktır,'' diye çıkışıyor. ''Hayatı korumak insanın temsil ettiği her şeye karşı savaşmaktır.''
Sinirli bir şekilde soluk alıp veriyor. ''Ve şimdi de o, tüm bu bombalarla. Ne zaman bir kadının kör olmuş gözlerini bandajlasam ya da bir bomba kurbanının bedeninden şarapnel parçalarını çıkarsam onlarla savaşıyorum.''
Sesi yükseliyor fakat sonra yeniden alçalıyor. ''Savaş budur,'' diyor. ''Yani benim verdiğim savaş.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder