Linus günümüzden elli yıl sonraki zaman diliminde yaşayan bir çocuk. Onun yaşadığı toplum, değişik düzeylere ayrılmış halde:
1.Düzey, geleceği parlak insanların refah içinde yaşadığı bir düzey. İnsanlar iyi eğitim alabiliyor, girdikleri işlerin gelirleri de yüksek. Bu düzeyde yaşam kusursuz.
2.Düzey, sıradan insanların yaşadığı düzey. İnsanlar çok ağır koşullar altında yaşam sürüyor. Kimsenin yapmak istemediği işleri yapıyorlar. Sabahtan akşama kadar.
3.Düzey, ıslah edilmesi gerekenlerin, asi ruhluların, toplumun huzurunu bozabileceği düşünülen kişilerin yaşadığı düzey ve burada yaşam, 2.Düzey'dekinden çok daha zor. Aslına bakarsanız, oraya bir kere gidenlerden haber almak neredeyse imkansız.
Son olarak 4.Düzey, zihinsel problemleri olan veya öyle olduğu düşünülen kişilerin bulunduğu seviye ve burası en beter düzey...
Peki insanlar neye göre bu düzeylere yerleştiriliyor? On dört yaşındaki bütün çocuklar Büyük Düzenleyici'nin önünde sınava giriyor ve sınav sonuçlarına göre daha bu genç yaşlarında, hayatlarının kalanını nerede geçirecekleri belirleniyor. Ne var ki, kimse bu sınavın nasıl bir şey olduğunu söylemiyor, çocuklar nasıl bir şeyle karşılaşacaklarını bilmeden giriyorlar sınava.
Linus, bu sistemin adaletsiz olduğunu düşünüyor ve yaşadığı toplumdan da memnun değil. Hayatına kendisi karar vermek istiyor. Bu sebeple bilgisayar dehası arkadaşı Chem'le konuşuyor ve aklındakini ona açıyor: Hile yaparak 2.Düzey'e düşmek. Linus bu sırada Yosh adında bir çocukla tanışıyor. Yosh, 2.Düzey'de yaşayan ancak 1.Düzey'e geçmek isteyen bir çocuk. Ancak düzey değiştirmek çok da kolay bir iş değil ve hileyle düzey değiştirdiğiniz öğrenilirse bütün ömrünüz hapiste geçebilir.
Bir de Bay Zanz var. O da bu düzeyler sistemini adaletsiz bulan ve buna karşı eylemler düzenleyen, bir şeyleri değiştirmeye çalışan birisi. Kitapta çok önemli bir yeri var doğal olarak. Ve, bir uyarı: Kitabı okurken mümkünse yanınızda birileri olmasın; çünkü kitabı okurken gülersiniz, bağırırsınız, ''Ay, nasıl yani?'' dersiniz, ''Vay hain!'' dersiniz, ''Anaaa...'' dersiniz... dersiniz de dersiniz. İnsanlar çok büyük ihtimalle size garip garip bakarlar çünkü henüz kitabı okumamışlardır :D
Edit:
Serinin ikinci kitabı Linus Hoppe'un İkinci Yaşamı'nın yorumu burada.
Puan: 5
1.Düzey, geleceği parlak insanların refah içinde yaşadığı bir düzey. İnsanlar iyi eğitim alabiliyor, girdikleri işlerin gelirleri de yüksek. Bu düzeyde yaşam kusursuz.
2.Düzey, sıradan insanların yaşadığı düzey. İnsanlar çok ağır koşullar altında yaşam sürüyor. Kimsenin yapmak istemediği işleri yapıyorlar. Sabahtan akşama kadar.
3.Düzey, ıslah edilmesi gerekenlerin, asi ruhluların, toplumun huzurunu bozabileceği düşünülen kişilerin yaşadığı düzey ve burada yaşam, 2.Düzey'dekinden çok daha zor. Aslına bakarsanız, oraya bir kere gidenlerden haber almak neredeyse imkansız.
Son olarak 4.Düzey, zihinsel problemleri olan veya öyle olduğu düşünülen kişilerin bulunduğu seviye ve burası en beter düzey...
Peki insanlar neye göre bu düzeylere yerleştiriliyor? On dört yaşındaki bütün çocuklar Büyük Düzenleyici'nin önünde sınava giriyor ve sınav sonuçlarına göre daha bu genç yaşlarında, hayatlarının kalanını nerede geçirecekleri belirleniyor. Ne var ki, kimse bu sınavın nasıl bir şey olduğunu söylemiyor, çocuklar nasıl bir şeyle karşılaşacaklarını bilmeden giriyorlar sınava.
Linus, bu sistemin adaletsiz olduğunu düşünüyor ve yaşadığı toplumdan da memnun değil. Hayatına kendisi karar vermek istiyor. Bu sebeple bilgisayar dehası arkadaşı Chem'le konuşuyor ve aklındakini ona açıyor: Hile yaparak 2.Düzey'e düşmek. Linus bu sırada Yosh adında bir çocukla tanışıyor. Yosh, 2.Düzey'de yaşayan ancak 1.Düzey'e geçmek isteyen bir çocuk. Ancak düzey değiştirmek çok da kolay bir iş değil ve hileyle düzey değiştirdiğiniz öğrenilirse bütün ömrünüz hapiste geçebilir.
Bir de Bay Zanz var. O da bu düzeyler sistemini adaletsiz bulan ve buna karşı eylemler düzenleyen, bir şeyleri değiştirmeye çalışan birisi. Kitapta çok önemli bir yeri var doğal olarak. Ve, bir uyarı: Kitabı okurken mümkünse yanınızda birileri olmasın; çünkü kitabı okurken gülersiniz, bağırırsınız, ''Ay, nasıl yani?'' dersiniz, ''Vay hain!'' dersiniz, ''Anaaa...'' dersiniz... dersiniz de dersiniz. İnsanlar çok büyük ihtimalle size garip garip bakarlar çünkü henüz kitabı okumamışlardır :D
Edit:
Serinin ikinci kitabı Linus Hoppe'un İkinci Yaşamı'nın yorumu burada.
Puan: 5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder