11 Temmuz 2013 Perşembe

Tazecik Kitap Yorumu: Elit - Kiera Cass


   Serinin ilk kitabı Beni Seç'in yorumu burada.

   Küçük bir not başlamadan önce: DEX şöleni var dediler, geldik :D

   İlk kitabı bitirdiğimde, ikinci kitap ne zaman çıkacak da ben okuyacağım diye küçük bir umutsuzluğa sürüklendiğim doğrudur. Ama sonunda, kitabı okudum.

   Sarayda artık altı kız var. Biri de America malum. Bu kitapta bol bol America'nın çelişkilerini, sorunlarını okuyoruz. Aspen mi, Maxon mı? Prenses olabilir mi; bu yükün altından kalkabilir mi? Bir sürü şey işte. Bu konuda biraz zalim davranacağım sanırım, ancak America'nın bence kesinlikle karar verme yeteneği yok. Bir oraya sürükleniyor, bir buraya. Yaptığı işlerin, verdiği kararların sonuçlarını da düşünmüyor. Eh, çeksin akılsız başının cezasını o zaman.

   Bu kitapta America tam Maxon'la yakınlaştı derken bir olaylar oluyor ve yine ondan uzaklaşıyor. Eh, sonra Maxon da başka bir kızla yakınlaşıyor. Haliyle resti de çekiyor America'ya: ''Sen hala karar verecek zaman istiyorsun diye, eşim olmayı gerçekten isteyen birini eve gönderemem.'' E, haklı. Zaten America da bir Aspen'e koşuyor, bir Maxon'a. Eğer sen Seçim'e katıldıysan, Aspen'i unutman gerekirdi. Ama, sen hem Aspen'e hem Maxon'a gidiyorsan, Maxon'ın da başka birine gitmesine içerlemeyeceksin. Oh valla :D

   Maxon bence bu kadar değişken biriyken ve hatta ''Sen olmazsan o olur.'' sözüyle diğer kızı belirtirken America'nın Maxon'ı seçmesi saçma. Halbuki Aspen ''Ben her zaman senin için buradayım.'' diyor. Ama America işte, illa yokuşa sürecek. Eğer Maxon'ı seçtiysen, daha niye Aspen'e umut veriyorsun. Eğer Aspen'i seçtiysen de, ayrıl işte Seçim'den. Bu kitapta özellikle, hangi taraf ona daha kalp kırıcı davranırsa ona koşuyor America. Çok ilginç, çook.

   Bir de, bu kitapta amma ağladı America. Maxon, sana bir şey diyeceğim, ühüü, zırılzırıl. Aspen, yapma böyle, ühüüü, zırılzırıl. Kararlarını baştan ve mantıklı bir şekilde verseydi böyle olmazdı.

   Bu kitapta yine asi saldırıları var saraya. Ancak bu sefer bu saldırıların amacı artık anlaşılıyor gibi. Ve, Illéa'nın tarihiyle ilgili, ilkine göre daha çok bilgi mevcuttu. Bence bunlar gerekliydi zaten, sevindim. Kral ve kraliçeyi de tanıyoruz biraz bu kitapta. Ki, bu da bence gerekliydi.

   Üçüncü kitaba yönelik tahminlerim ise şunlar: Elise'in bağlantılarına bir şey olduğu gibi Elise saraydan gönderilecek. Üç kız kaldığında zaten Maxon'ın seçim yapması gerekiyor. Celeste çok büyük bir rezillik çıkaracak ayrılmamak için. Kriss'le America tüm kitap boyu baş başa gidecek. Asi saldırısında Kriss ve Aspen ölecek -sadece tahmin, yoksa öyle olmasını istemem-. Kral da asi saldırısında ölecek, taht Maxon'a kalacak. Ülkede isyan çıkacak. Kast sistemi kalkacak. Maxon ile America evlenecek. Bir şekilde isyanı bastıracaklar ve mutlu mesut yaşayacaklar.

   Neyse. Bütün yorum boyunca America'ya saydım sövdüm, ama aslında kitabı çok beğendim. İlk kitaptan daha fazla hem de. Bence bu kitaptaki olaylar daha güzeldi. America'ya gelirsek, o istediğini yapsın, kendi saçmalaması. Aspen'i seçseydi, evlenseydi onla, mutlu olsaydı. İşi bu kadar yokuşa sürüp sonra ben ne yapacağım diye arada kalmazdı. Bu arada, kapak yine harika. Üçüncünün kapağında da herhalde gelinlikle olur America. Ne de olsa kitabın adı The One'mış (''Biricik'' diyebiliriz -hıahah, işte bu yüzden çevirmen olamam-). Gerçi, kitabın içeriğiyle ilgili spoiler olmasın diye belki de gelinlik giymez :D Bilemedim.

   Edit:
   Serinin iki buçuğuncu kitabı Saraydan Hikâyeler'in yorumu burada.

Puan: 5

3 yorum:

  1. Bende de var 2si. :D Başlayacağım bugün ilkine DEX Şöleni için. Çok güzel yorum, bir an önce başlamak istiyorum. :D

    YanıtlaSil