Serinin ilk kitabı Yoklar'ın yorumu burada.
Yetişkinler üç aydan beri yoklar.
Çocuklar ilk kitapta sadece abur cubur yiyip, diğer yiyeceklerin akıbetini düşünmeyip, bunlar bozulur mu falan demeyip, saçmalamışlardı. Kimse bir şey üretmiyordu ve sadece ve sadece vakit öldürüyordu. Çalışmanın önemini ancak Albert anlamıştı. Şimdi, yetişkinler ortadan kaybolduktan üç ay sonra da, neredeyse tüm yiyecekler bozulmuş durumda ve bu sebeple, Perdido Sahili'nin çevresindeki tarlalar araştırılmaya başlanmış yiyecek için. Ancak o tarlalarda bir şey var ki... Gerçekten korkunç, ancak ne olduğunu söylemeyeceğim. Zaten daha sekizinci sayfada olan oluyor. Bir kitap ancak bu kadar heyecanlı başlayabilirdi :D
Bu kitapta, bir önceki kitaptaki karakterlerimizin yanına birkaç kişi daha ekleniyor. İlk kitabın sonlarına doğru, üç karakter daha katılıyordu kitaba. Brianna, Dekka ve Taylor. Brianna aşırı hızlı koşabilme yeteneğine sahip, Dekka yer çekimini ortadan kaldırmaya ve Taylor da ışınlanma yeteneğine. Bu kitapta da Duck diye bir çocukla tanışıyoruz. Duck aslında kendi halinde bir çocuk, bir grup serseri tarafından rahatsız edilince yeteneği ortaya çıkıyor. Garip bir yetenek ya, neyse, spoiler olsun istemiyorum. Duck'ı rahatsız edenler ise, Zil ve ekibi ki, Perdido Sahili'nde mutantlar ile normaller arasındaki nefreti körükleyen kişiler kendileri.
Bu kitapta Quinn'in de önemli bir yeri var. Yaptıklarından ötürü takdir ettim çocuğu. Albert da işleri bayağı ilerletiyor, her ne kadar bazıları onu paragöz olarak görse de. Arkandayım Albert!
Açlık, ilk kitap gibi sürükleyici bir kitaptı. İşler fenalaşıyor. RSGB daha yaşanmaz bir hale geliyor. Serinin sonunda ne biçim şeylerle karşılacağımızı çok merak ediyorum doğrusu.
Edit:
Serinin üçüncü kitabı Yalanlar'ın yorumu burada.
Serinin dördüncü kitabı Veba'nın yorumu burada.
Serinin beşinci kitabı Korku'nun yorumu burada.Puan: 5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder