Serinin ilk kitabı Yoklar'ın yorumu burada.
Serinin ikinci kitabı Açlık'ın yorumu burada.
Serinin üçüncü kitabı Yalanlar'ın yorumu burada.
Yetişkinler sekiz aydır yoklar.
RSGB'de bir tür salgın başlamış durumda. Ciğerlerinizi öksürerek çıkarttığınız bir hastalık. Buna ek olarak insan yiyen dev böcekler ortaya çıkmış durumda. Dev kadar diyorsam, bacak kadar sanmayın. Gerçi, altı üstü otobüs büyüklüğündeler canım, ne olacak. Doğrusu, ben eğer RSGB'deki çocuklardan biri olsaydım ve doğum günüm de yakında olsaydı, ''başlarım RSGB'nize'' diyip çıkardım oradan :D Dayanılır mı o kadarına da?
Bu kitapta, su kaynağı neredeyse tükendiği için Albert, Sam ve birkaç kişiyi daha RSGB'nin öbür ucunda yer alan bir göle, bir su kaynağına keşif amacıyla yolluyor. Yolda da grubumuz, bir kişiye rastlıyor ki... Öf. Neler neler oluyormuş arkadaş burnumuzun dibinde.
Bu kitapta bir şey dikkatimi çekti, Michael Grant ana karakterlerini öldürmeye kıyamıyor sanırım. Spoiler değil, ilk kitaptan beri her sahnede zaten ölümle burun buruna geliyorlardı. Bu kitapta dozu biraz daha artmış sadece.
Seri güzelleşiyor demiştim. Hala da öyle düşünüyorum. Yazar daha iyisini yazana kadar, en iyisi bu :P Gerçi serinin bittiğini biliyorum. Olsun, devam kitaplarının yine birbirlerini geçecek güzellikte olduğuna inanıyorum. Artemis geçenlerde beşinci kitap olan Korku'nun kapağını yayımlamıştı. Kasım'da yapılacak olan TÜYAP'a yetişir diye düşünüyorum. Hadi inşallah.
Edit:
Serinin beşinci kitabı Korku'nun yorumu burada.
Puan: 5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder