Serinin ilk kitabı Gizli Saat'in yorumu burada.
Şu kapak görselinin çözünürlüğüne bak, Allah'ını seversen. Artemis'in sitesinde bile mini minnacık bir resim var, serinin üçüncü kitabı desen, siteye bile eklenmemiş. Neysecüm.
Jonathan ile Jessica, bir gün mavi saatten sonra uçarak eve dönerken, Jonathan bir şey fark ediyor. Jessica'nın evinin karşısında elinde kamerayla bir adam var ve kamerası da Jessica'nın odasına dönük. Paçaları tutuşuyor ikisinin tabi, bu ne iş diye, gececiler ekibinin diğer üyelerine haber veriliyor. Biraz araştırma ve de takip sonrası, bu adamın ismi öğreniliyor -ki amanın!- ve de yaratıklarla iletişime geçtiği-daha da amanın!-.
Jonathan, Jessica'yı korumaya; Jessica, evini gözetleyen adama; Jessica'nın kardeşi Beth, Jessica'nın işlerine burnunu sokmaya; Rex ile Melissa, temas ile duygu-düşünce paylaşımı konusuna; Dess ise gizli saatteki özel noktaların koordinatlarına kafayı takmış durumda.
Bu kitapta, neden bu bizim genç gececilere öğretmenlik edecek daha yaşlı gececilerin olmadığını da öğreniyoruz. Televizyonun ve klimanın icadı adına!-ilk okuduğunuzda ne alaka diyorsunuz zaten kitapta, sonra taşlar yerine oturuyor.-
Sevgili Scott Westerfeld'cim, güzel bir kitap yazmışsın yine, temposu yüksek, sürükleyici bir kitap. Ama biraz daha betimleme katsan kitaba, inan ölmezsin.
Bu Gececiler serisini seviyorum, ama işin aslı, ilk defa on iki yaşındayken okuduğumda çok daha fazla zevk almıştım. Şimdi çocuk kitapları okuduğumda bile, küçük yaşta da okusam alabileceğim zevkin aynısını alıyorum, ama genç-yetişkin kitaplarında öyle olmuyor niyeyse. Ama bu kitabı on iki-on üç yaşlarında okumuşum gibi değerlendireceğim yine de.
Edit:
Serinin üçüncü kitabı Mavi Öğlen'in yorumu burada.
Puan: 5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder