Totaliter Büyük Doğu Asya Cumhuriyeti'nde, halkı baskı altında tutmak için her sene Program düzenlenmektedir. Lise birinci sınıflar arasından belirlenen elli sınıf bu Program'a tabii tutulur. Öğrencileri ıssız bir yerleşim yerine götürürler-yerleşim yerindeki insanları Program süresince başka bir yere tahliye etmiş olmaları da olası-. Sonra her birine birer çanta verirler. Bu çantada ekmek ve suyun yanında, bir silah bulunur, her öğrenciye çıkan silah farklıdır. Sonra da öğrencilerden hayatta kalan son kişi olabilmek için birbirlerini öldürmeleri beklenir.
Öğrencilerin boyunlarına, birer metal tasma takılmıştır. Bu metal tasmalar öğrenciler çıkarmaya çalıştıklarında veya yerleşim bölgesinde kendilerine yasak edilen yerlere gittiklerinde patlayacaktır. Eğer yirmi dört saat boyunca kimse ölmezse de, tüm öğrencilerin tasmaları patlayacaktır. Ayrıca öğrencilerin takibi de, bu tasma ile yapılır.
Kitapta Şiroiva Lisesi'nin 1-B sınıfının Program'a seçilmesinin hikayesini okuyoruz.
Kitabı maalesef pek beğenmedim. Kurgusunun tahmin edilebilir olduğunu düşünüyorum. Bazı öğrencilerin çeşitli konularda fazla bilgi sahibi olmalarını da garip buldum, nihayetinde on beş yaşındalar. Kitapta çok fazla vahşet vardı, içinde bolca ölüm olan bir kitap için normal aslında bu. Ama bu sahnelerin olanca kanlı ayrıntılarıyla anlatılmasını kendi adıma sevdiğimi söyleyemem. Ölüm psikolojisininse iyi işlendiğini düşünüyorum.
Puan: 3
Bu kitap için yorumunu bekliyordum ve nedense beğeneceğini düşünmüştüm. Şaşırdım :)
YanıtlaSilBu kitabı sevmeyi istedim, gerçekten... olmadı, olamadı :'( :D
SilBence gayet başarılıydı. İçlerindeki metaforları ve sembolleri yakalayınca, başarısını ikiye katlıyor.
SilVahşet konusun en ince ayrıntısına kadar anlatılması nasıl kötü bir şey olabilir ki? O giren bıçağı içinizde hissettiren bir kitabı beğenmemek çok saçma geliyor bana. Açlık Oyunları'nı seviyorsanız aşık olacaksınız, çünkü Açlık Oyunları'nın kaynağı bu kitaptır, Ölüm Oyunu'dur.
Açlık Oyunları ile çok benzediği ortada, ancak Suzanne Collins bu kitaptan esinlenmediğini söylüyor, belki doğruyu söylüyordur, kesin yargıda bulunmamak gerek.
SilBiraz hassas yapılı bir insan olduğum için, içinde vahşet geçen şeyler beni kötü etkiliyor. Herkesin yapısı farklı olduğu için benim beğenmemem, kimsenin beğenmeyeceği anlamına gelmez. Sizin kitabı beğenmenize sevindim.