İşin tuhaf yanı, o an pek de mutlu hissetmiyordum kendimi. Ama zaten hep böyledir, değil mi? Yani sabah kalkınca genellikle, ''Var ya, bugün çok mutluyum!'' demezsiniz. Sonradan, geçmişi düşününce mutlu olduğunuzun farkına varırsınız ancak. Mutluluk böyle tuhaf bir şey işte. Reklamlarda gördüğünüz, sırf beş para etmez bir deterjan filan satın aldılar diye deliler gibi sırıtarak, hoppala diye çocuklarını havalara atıp tutan insanların resimlerine benzemez. Böyle bir mutluluk yoktur dünyada. En azından ben böyle bir şey hiç hissetmedim. Mutluluk, birisinin fotoğrafı gibidir daha çok; güvenli bir yere sakladığınız ve arada bir çıkarıp baktığınız bir fotoğraf gibi. O fotoğrafa bakarsınız, içiniz ısınır ve üzülürsünüz çünkü o kişi artık yoktur, o yanınızdayken güneşin sanki daha fazla parladığının sonradan farkına varırsınız. Biraz karışık bir kavram; yani ''mutluyum'' değil de ''mutluydum'' denir sanki hep. Ya da bana öyle geliyor.
1 Ocak 2015 Perşembe
Sıradakinden Alıntı
Hatırladığım kadarıyla kendimi son kez mutlu hissettiğim gün, o gündü. Her şey değişmeden önce hatırladığım son anı bu.
İşin tuhaf yanı, o an pek de mutlu hissetmiyordum kendimi. Ama zaten hep böyledir, değil mi? Yani sabah kalkınca genellikle, ''Var ya, bugün çok mutluyum!'' demezsiniz. Sonradan, geçmişi düşününce mutlu olduğunuzun farkına varırsınız ancak. Mutluluk böyle tuhaf bir şey işte. Reklamlarda gördüğünüz, sırf beş para etmez bir deterjan filan satın aldılar diye deliler gibi sırıtarak, hoppala diye çocuklarını havalara atıp tutan insanların resimlerine benzemez. Böyle bir mutluluk yoktur dünyada. En azından ben böyle bir şey hiç hissetmedim. Mutluluk, birisinin fotoğrafı gibidir daha çok; güvenli bir yere sakladığınız ve arada bir çıkarıp baktığınız bir fotoğraf gibi. O fotoğrafa bakarsınız, içiniz ısınır ve üzülürsünüz çünkü o kişi artık yoktur, o yanınızdayken güneşin sanki daha fazla parladığının sonradan farkına varırsınız. Biraz karışık bir kavram; yani ''mutluyum'' değil de ''mutluydum'' denir sanki hep. Ya da bana öyle geliyor.
İşin tuhaf yanı, o an pek de mutlu hissetmiyordum kendimi. Ama zaten hep böyledir, değil mi? Yani sabah kalkınca genellikle, ''Var ya, bugün çok mutluyum!'' demezsiniz. Sonradan, geçmişi düşününce mutlu olduğunuzun farkına varırsınız ancak. Mutluluk böyle tuhaf bir şey işte. Reklamlarda gördüğünüz, sırf beş para etmez bir deterjan filan satın aldılar diye deliler gibi sırıtarak, hoppala diye çocuklarını havalara atıp tutan insanların resimlerine benzemez. Böyle bir mutluluk yoktur dünyada. En azından ben böyle bir şey hiç hissetmedim. Mutluluk, birisinin fotoğrafı gibidir daha çok; güvenli bir yere sakladığınız ve arada bir çıkarıp baktığınız bir fotoğraf gibi. O fotoğrafa bakarsınız, içiniz ısınır ve üzülürsünüz çünkü o kişi artık yoktur, o yanınızdayken güneşin sanki daha fazla parladığının sonradan farkına varırsınız. Biraz karışık bir kavram; yani ''mutluyum'' değil de ''mutluydum'' denir sanki hep. Ya da bana öyle geliyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder