18 Temmuz 2014 Cuma

Tazecik Kitap Yorumu: Mezarlık Kitabı - Neil Gaiman


   ''Karanlıkta bir el bir bıçak tutuyordu.''

   Jack denen adam, bir evin sahanlığında durmakta. Elinde bir bıçak, bıçağın üstünde ise kan var. Evdeki anneyi, babayı ve büyük çocuğu öldürmüş bu bıçakla; bıçaktaki kan onlara ait. Jack denen adamın öldürmesi gereken son bir kişi kaldı, evin küçük bebeği. Bebeğin odasına gidiyor, ancak oda boş. Bebek beşiğinden çıkmanın bir yolunu bulmuş, açık sokak kapısını görünce de çıkmış dışarı. Evlerinin yakınındaki mezarlığa doğru gidiyor yalpalayarak.

   Mezarlığın sakinleri var; oraya gömülmüş olanların hayaletleri. Bebeği ilk fark eden Bayan Owens oluyor, eşini çağırıyor, ''Ne yapmalıyız?'' diye. Jack denen adam da mezarlığa gelmiş, mezarlığın kilitli kapısını sarsmakta. Bu sırada, bebeğin annesinin hayaleti beliriyor birden, ''O adam, bebeğime zarar vermek istiyor!'' diyor. Bunun üzerine Owenslar bebeği sahiplenmeye karar veriyor. Jack denen adam, mezarlığın koruyucusu Silas'ın küçük bir numarasıyla uzaklaşıyor mezarlıktan. Bundan sonra da, mezarlıktaki hayaletler arasında bebeği büyütmenin doğru bir karar olup olmadığı üzerine bir tartışma başlıyor. En sonunda bebeğin mezarlıkta büyümesinde bir sakınca olmadığında karar kılınıyor.

   Bebeğe Nobody Owens ismi veriliyor (nobody: hiç kimse). Nobody; adının kısaltılmış haliyle Bod (bod: kimse), mezarlıkta büyümeye, mezarlığın sakinlerinden çeşitli alanlarda ders almaya başlıyor. Kitap boyunca da onun başından geçen ilginç olayları okuyoruz-çocuğun hayatı ilginçlik abidesi zaten de, neyse-.

   Neil Gaiman, lütfen önünde şapkamı çıkarmama izin ver. Bu nasıl bir hayal gücüdür? :D Kitap çok güzel kurgulanmış. Kitabın içinde çizimler de var, ki bunlar da çok hoş, Dave McKean'ın ellerine sağlık. Bod'un hayaletlerle olan ilişkileri çok sevimli. Mezarlıktaki herkes çok ilgi çekici birer karakter. Yerin dibindeki bekçiyi mi dersiniz, gulyabanileri mi, Silas'ı mı, Bayan Lupescu'yu mu, şair Nehemiah Trot'u mu, Owensları mı, cadı Liza Hempstock'u mu... Mezarlıkta gömülü olanların hemen hepsi farklı çağlarda yaşadıkları için, bu da kitaba bir çeşitlilik katıyor. Bu arada, dikkatinizi çekmek isterim, cadının soyadı Hempstock. Yolun Sonundaki Okyanus'taki ailenin de adı Hempstock'tu. Sen kimlerdenmişsin Liza cadıı, selam söyleyiver :D

   Mezarlık Kitabı çok sevdiğim kitaplardan oldu. Belki Yolun Sonundaki Okyanus kadar, altı çizilesi satırlarla dolu bir kitap değildi, ama kurgusu çok daha özgündü. Vee, evet efenim, Neil Gaiman'a, en sevdiğim yazarların arasına hoş geldin diyorum :D

Puan: 5

2 yorum:

  1. Neil Gaiman, insanı hiç mi hayal kırıklığa uğratmaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah uğratmaz, daha okuyacağım çok kitabı var Gaiman'ın :D

      Sil