Serinin ilk kitabı Hayaletin Çırağı'nın yorumu burada.
Serinin ikinci kitabı Hayaletin Laneti'nin de yorumu burada.
Baharın artık sona erip, kışın yaklaşmasıyla birlikte, Hayalet'le Tom'un, kış evi olan Anglezarke'a gitmesi yakın. Bir Kasım günü de, söğüt ağaçlarının oraya birisi geliyor, zili çalıyor. Tom bakmaya gidiyor. Gelen, her zamanki korkmuş, çaresiz insanların aksine, son derece sakin birisi. Üstelik Hayalet gibi giyinmiş. Tom'a bir mektup veriyor, mektubu Hayalet'e vermesini ve onu Anglezarke'ta bekleyeceğini söyleyip, gidiyor.
Hayalet mektubu okuyor, ardından şömineye atıyor. Yarın Angelzarke'a doğru yola çıkacaklarını söylüyor. Ama önce Tom'un, ailesinin çiftliğine gitmesini ve çıraklığının son ödemesini getirmesini söylüyor. Tom eve gittiğinde babasını çok hasta buluyor, ölüm döşeğinde adam. Ve babası Tom'a, annesiyle nasıl tanıştığını anlatıyor. Hikayesinde ise çok tuhaf şeyler var, siz de okuyunca fark edeceksiniz bunları.
Neyse, sonra Hayalet ile Tom tekrar yola koyuluyor ve Anglezarke'a varıyorlar. Hayalet, Tom'u evin kilerine indiriyor. Kilerde bağlanmış çeşitli öcüler ve cadılar var. Bir de özel birisi var: Meg.
Meg, evcil bir lamia cadısı. Hayalet ile Tom evde kaldıkları sürece, yemekleri yapacak olan kişi Meg. Vee asıl bomba geliyor, Hayalet Meg'i seviyor! :D Aslında Tom bunu, Chipenden'dayken Hayalet'in günlüklerinden birinden okuyor, ancak okumak başka, bunu görmek bambaşka bir şey.
Mektubu getiren kişiye dönelim. Onun adı Morgan ve o nekromansi ile uğraşan bir büyücü. Hayalet ondan zamanında bir şey almış ve Morgan da bunu geri istiyor. Bu amacı için de Tom'u bir kukla gibi kullanıyor. Ne yapsın ama Tom... Okuyunca siz de hak vereceksiniz çocuğa.
Yine güzel bir kitap. İlk kitapta Hayalet'in memnuniyetsiz yüzünü görmüştük, ikincide fedakar, üçüncüdeyse aşık. Hayalet, çok farklı bir insan yahu :D Alice de bu kitapta epey fedakarlık yapıyor, ah kızım :'( -yok yok, ölmüyor-. Bu kitapta, karakterlerin gerçekleşmesinden korktuğu her şey gerçekleşiyor resmen. Sonu güzel bağlanıyor ama ^.^ Seriyi bitirmeye iyice niyetlendim.
Edit:
Serinin dördüncü kitabı Hayaletin Savaşı'nın yorumu burada.
Serinin beşinci kitabı Hayaletin Hatası'nın yorumu burada.
Serinin altıncı kitabı Hayaletin Kurbanı'nın yorumu burada.
Serinin yedinci kitabı Hayaletin Kabusu'nun yorumu burada.
Serinin sekizinci kitabı Hayaletin Kaderi'nin yorumu burada.
Serinin dokuzuncu kitabı Benim Adım Grimalkin'in yorumu burada.
Serinin onuncu kitabı Hayaletin Kanı'nın yorumu burada.
Serinin on birinci kitabı Benim Adım Slither'in yorumu burada.
Serinin on ikinci kitabı Benim Adım Alice'in yorumu burada.
Serinin on üçüncü kitabı Hayaletin İntikamı'nın yorumu burada.
Serinin on dördüncü kitabı Hayaletin Cadıları'nın yorumu burada.
Puan: 5
Öncelikle merhaba,
YanıtlaSilWardstone günlükleri serisini ben de çok seviyorum. Öyle herkes bilmez bu seriyi çoğu çocuk kitabı olduğunu düşünüp ikinci plana iter ama okuduktan sonra aslında öyle olmadığını anlar. Benim favori serilerim'den biridir. Hayaletin Hatası'na kadar okudum. Fırsatım olursa seriyi tamamlamak da istiyorum.
Bu arada sevdiğim bloglardan birisin, yazılarını severek okuyorum. Kitap zevklerimiz de aynı.
Kendi bloguma da beklerim. Yeni ve gelişmekte olan bir blog :)
http://fantastik-dunyam.blogspot.com.tr/
Blogumu seviyor olmana sevindim :D Senin blogun da hoşmuş :) Teşekkür ederim yorumun için.
Sil