29 Eylül 2016 Perşembe

Kısa Kesmek İcap Ederse: A Feast of Sorrows, The Twilight Zone:The Shadow

   Sorumluluk bilinciyle yazılan yorumlar vol.2.

   Bu yazıda NetGalley'den almış olduğum kitapların ikinci (ve şimdilik son) postasını paylaşacağım. Açıkçası kitapları beğenmedim ve eğer NetGalley'e karşı bir yükümlülüğüm olmasa bloga yazma zahmetine bile girmezdim ya, neyse.


A Feast of Sorrows - Angela Slatter: Karanlık masallardan oluşan bir kitap. Açıkçası masalları pek özgün bulmadım. Öykülerin gidişatlarını tahmin etmek kolaydı ve bu da okurken sıkılmama yol açtı -bir şeyin göz göre göre uzatılmasından hiç hazzetmem-.
   Kitabın bence iyi yanı ise diliydi, hoş, insanı havaya sokan incelikli bir dil. Daha öykülerin başında bile o karanlık ve masalsı havayı da alıyorsunuz hemen.
   Esasında bu kitaptakiler bol ödüllü öykülermiş. Biraz da bunun cazibesine kapılıp almıştım bu kitabı ama maalesef, beklediğim zevki alamadım. Puan: 2
 

The Twilight Zone: The Shadow - David Avallone: Belki de seksenli yıllarda çocuktunuz ve sırf Alacakaranlık Kuşağı'nı izleyebilmek için geç saatlere kadar uyanık kaldınız? Ben o dönemde henüz var bile değildim :P Alacakaranlık Kuşağı'nı keşfetmem biraz tesadüfi oldu, aslına bakarsanız Futurama'nın Scary Door adındaki parodileriyle keşfettim diziyi. Henüz dizinin daha başlarında olmama rağmen(çünkü 1959'daki ilk yayınlanmış bölümden başladım, yani katedecek epey yol var 2000'lere kadar) pek bir severim bu diziyi. Haliyle bu çizgi romanı gördüğümde de fazlasıyla heyecanlandım. Ne var ki, pek beklediğimi bulamadım.
   Kitapta Shadow adında, kötüleri öldüren bir katil konu alınıyor. Ana karakterimiz ilk sahnede Shadow. Ancak karakterimiz her ölümcül kaza geçirişinde, kendisini başka bir bedende buluyor ve bu bedenler Shadow ile bir şekilde alakalı çıkıyor (radyoda Shadow'u seslendiren sanatçı, Shadow karakterini oluşturan yazar vs.)
   Kurgunun potansiyeli yüksek aslında. Ancak bu kurgu -bence- iyi işlenemiyor. Ayrıca, kitabın kapak çizimini pek beğenmeme rağmen, kalanındaki çizimleri de renklendirmeleri de pek beğenmedim. Puan: 2

   Kapanışı, Alacakaranlık Kuşağı'nın o ilgi çekici, eski introlarıyla yapalım (ikinci versiyonu daha bir seviyorum sanki).


22 Eylül 2016 Perşembe

Kısa Kesmek İcap Ederse: Light, Man,I Hate Cursive

   Eskisi kadar sık kitap yorumu yazamıyorum. Bu durumu düzeltmek istiyorum, ancak bazen her şey bitti de bu mu kaldı gibisinden düşünmeme de engel olamıyorum...

   Yine de, kendimi gaza getirmek için NetGalley'den kitap aldım. Sorumluluk bilinci(?)(hah) yazmamı teşvik eder diye düşünüyorum. Yazalım bakalım.


Light - Rob Cham: Kitap bir çizgi roman. Kitapta siyah beyaz bir dünyada yaşayan karakterimizin, dünyasını renklendirebilmek için, beş değerli taşı bulmak üzere yeraltına yaptığı yolculuk anlatılıyor.
   Kitabın genel havası bana Deth P. Sun'ın resimlerini hatırlattı. Ayrıca, kitabı okurken Botanicula'yı da anımsamadan edemedim, nihayetinde ufak farklılıklarla hem olay örgüleri hem de bazı karakter çizimleri benziyor.
   Kitapta tek bir kelime bile geçmiyor. Sessiz bir animasyon izliyor gibi oluyorsunuz kitabı okurken. Çizimler çok sevimli, karakterimiz ve yeraltında edindiği arkadaşı da öyle. Renk seçimleri de oldukça güzel. Kitabın tek kötü tarafı ise, bazen bir sahne atlanmış gibi hissediyorsunuz, bir eksiklik varmış gibi. Ancak bunun dışında oldukça hoş, keyifli zaman geçirmek için ideal. Puan: 4


Man, I Hate Cursive - Jim Benton: Sevgili Salak Günlük serisini okuduğumdan beri Jim Benton'ı pek bir severim. Kendisinin mizah anlayışı epey iyidir bence :P
   Ben kendisinin karikatür çizdiğini de yakın zamana kadar bilmiyordum. Bored Panda sayesinde öğrendim, şurada çeşitli karikatürlerini derlemişler, bakabilirsiniz.
   Jim Benton'ın bu kitabı da çeşitli karikatürlerinden oluşan bir derleme. Karikatürlerinin bir kısmını önceden internette görmüş olsam da, bazılarını ilk defa gördüm ve epeyce de sırıttım.
   Aşağıya kitaptan birkaç karikatürü de iliştirip, huzurunuzdan çekiliyorum. Puan: 5