Yordam Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yordam Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
19 Şubat 2019 Salı
Seçmeceler
Kızıl Yıldız, sosyalist Marslılar içeren ilginç bir kitap. Kitapta bilim kurgudan ziyade toplumsal düzen üzerinden verilen mesajlar ağır basıyor. Serbest düşme benzeri hareketle ilerleyen uzay gemisi ve teleskop görüntüsünü mikroskopla (?) büyütmek aklımda kalan kısımlardan, pek tabii sosyalist bir ütopya oluşu da. Ne yazık ki kitabı okuyalı çok uzun zaman geçti ve kitaba dair notlarımı kaybetmişim, bu sebeple emin bir şekilde yazamıyorum. Ah, bir de Jules Verne'in Aya Yolculuk kitabına laf atışı kalmış aklımda :D
30 Aralık 2018 Pazar
Cağaloğlu...
Yine Cağaloğlu'ndan yüzlerce kilometre uzakta yazılan bir yazıyla merhaba (bu üç oluyor). Okullar başlamadan önce arkadaşlarımla beraber bir kitap turu yapalım demiştik. Aldıklarım:
Dr. Kan Bedeli, Uzay Piyangosu, Sokaktan Gelen Sesler, Elektrikli Düşler - Philip K. Dick: Bir önceki Cağaloğlu ziyaretimden bu yana çıkan PKD kitaplarını aldım. Toplu Öyküler serisi de Alfa'nın alt grubu Büyülü Fener'den Alfa'ya geçmiş, yeni tasarımla. İlk iki kitap zaten elimde var, sırf Alfa'ya geçti diye almaya şimdilik gerek görmedim.
Ten ve İz - David Le Breton: İtiraf ediyorum ki Yürümenin Felsefesi'ni hala okumadım. Yürümenin Felsefesi'ni almak üzere bakınırken benzer kitaplarda Yürümeye Övgü'ye rastlamıştım. Oradan yazarın diğer kitaplarında da Ten ve İz'i gördüm.
Demirdenizi - China Miéville: Miéville'in en son çevrilmiş kitabıydı. Yanımda getirecektim, unuttuğumu şuan fark ediyorum. Yazık oldu...
Cağaloğlu'ndan Kadıköy'e geçiş yaptık sonrasında. Orada da İş Bankası, Tudem ve İthaki'nin yerleri vardı. Buradaki Tudem'in, Cağaloğlu'ndakinin kapanmasının ardından yeni gözdem olabileceği ihtimali karşısında çok heyecanlıydım fakat indirim %20'den en fazla %25'e çıkıyordu. Artık internetten alacağımı neredeyse tam anlamıyla kabullenerek ayrıldım oradan... Ancak tasarımı çok güzeldi içerisinin. Kitapların üzerindeki/yanındaki, kitaptan alıntı içeren veyahut konusundan bahseden not kağıtları da oldukça hoş bir dokunuştu.
İş Bankası'nda haftanın kitabı %40 indirimde oluyor, diğer kitaplarda da üç al iki öde vardı sanırım. Tek kitap alırsanız da %20. Ben niye vaktinde not almamışım bu indirim oranlarını yahu. Şuan acaba sallıyor muyum diye kendimden şüpheye düştüm resmen. Zaman içinde indirim oranlarının değişmesi veya kampanyaların bitmesi ihtimali de hep mevcut tabii.
İthaki'yi ararken öncelikle İthaki Akademi'ye gittik, ama yolu şaşırdığımız için denebilir. Orada kitap satışı olmuyor, not düşelim :P Oradan Penguen Kitabevi'ne yönlendirildik. Şimdi gene indirim oranlarını işkembeden mi sallıyorum diye düşüneceğim, ancak hatırladığım kadarıyla tek kitap %20 indirimdeydi eğer Penguen'in yayınevlerinden alırsanız (İthaki, Yabancı, Müptela vs.). Üç kitap ve üzeri alımlarda %35'e çıkıyordu. Resmen yanlış bir pazarlık taktiğinde bulunarak (:P) indirimi %40'a çıkarabildik. Ancak internette İthaki için sık sık %50 indirim kampanyası olurken buradan almak ne derece mantıklı, onu da düşünmek lazım. Ayrıca, kitapların çoğu bana tuhaf gelen bir şekilde tozlu/hafif hasarlı durumdaydı. Genelde kendi kitabevlerinden aldığınızda tertemiz olur halbuki. Olumlu olaraksa baskısı tükenen kimi kitapları şanslıysanız kendi kitabevlerinde bulabilmenizi söyleyebilirim. Gitmeden aramak herhalde en mantıklısı olur.
Bizim kitap turumuzdan sonra İthaki'ye iki kez zam geldi, şakayla karışık muaz"zam" da diyebiliriz. Biz gene vakitlice alışveriş yaptık denebilir. Oradan aldıklarıma yer vermeyeceğim, çünkü büyük ihtimalle bir daha uğramam. Tekrar tekrar alışveriş yapmayı düşündüğüm yerlere yer veriyorum blogta genelde. Öbür türlü fazla savruk olurdu sanırım, her neyse...
Alfa'dan Jack London'ın Pasifik Öyküleri serisini alacaktım, onu unutmuşum. Sonradan daha uygun fiyata buldum, ancak o başka bir yazının konusu.
Son olarak, bu yazıyı tur arkadaşlarımdan en büyük okuyucum ve destekçim olan arkadaşıma ithaf ediyorum. Genelde ithaf başta olur, ancak afedersin güzel arkadaşım...
Dr. Kan Bedeli, Uzay Piyangosu, Sokaktan Gelen Sesler, Elektrikli Düşler - Philip K. Dick: Bir önceki Cağaloğlu ziyaretimden bu yana çıkan PKD kitaplarını aldım. Toplu Öyküler serisi de Alfa'nın alt grubu Büyülü Fener'den Alfa'ya geçmiş, yeni tasarımla. İlk iki kitap zaten elimde var, sırf Alfa'ya geçti diye almaya şimdilik gerek görmedim.
Ten ve İz - David Le Breton: İtiraf ediyorum ki Yürümenin Felsefesi'ni hala okumadım. Yürümenin Felsefesi'ni almak üzere bakınırken benzer kitaplarda Yürümeye Övgü'ye rastlamıştım. Oradan yazarın diğer kitaplarında da Ten ve İz'i gördüm.
Demirdenizi - China Miéville: Miéville'in en son çevrilmiş kitabıydı. Yanımda getirecektim, unuttuğumu şuan fark ediyorum. Yazık oldu...
Cağaloğlu'ndan Kadıköy'e geçiş yaptık sonrasında. Orada da İş Bankası, Tudem ve İthaki'nin yerleri vardı. Buradaki Tudem'in, Cağaloğlu'ndakinin kapanmasının ardından yeni gözdem olabileceği ihtimali karşısında çok heyecanlıydım fakat indirim %20'den en fazla %25'e çıkıyordu. Artık internetten alacağımı neredeyse tam anlamıyla kabullenerek ayrıldım oradan... Ancak tasarımı çok güzeldi içerisinin. Kitapların üzerindeki/yanındaki, kitaptan alıntı içeren veyahut konusundan bahseden not kağıtları da oldukça hoş bir dokunuştu.
İş Bankası'nda haftanın kitabı %40 indirimde oluyor, diğer kitaplarda da üç al iki öde vardı sanırım. Tek kitap alırsanız da %20. Ben niye vaktinde not almamışım bu indirim oranlarını yahu. Şuan acaba sallıyor muyum diye kendimden şüpheye düştüm resmen. Zaman içinde indirim oranlarının değişmesi veya kampanyaların bitmesi ihtimali de hep mevcut tabii.
İthaki'yi ararken öncelikle İthaki Akademi'ye gittik, ama yolu şaşırdığımız için denebilir. Orada kitap satışı olmuyor, not düşelim :P Oradan Penguen Kitabevi'ne yönlendirildik. Şimdi gene indirim oranlarını işkembeden mi sallıyorum diye düşüneceğim, ancak hatırladığım kadarıyla tek kitap %20 indirimdeydi eğer Penguen'in yayınevlerinden alırsanız (İthaki, Yabancı, Müptela vs.). Üç kitap ve üzeri alımlarda %35'e çıkıyordu. Resmen yanlış bir pazarlık taktiğinde bulunarak (:P) indirimi %40'a çıkarabildik. Ancak internette İthaki için sık sık %50 indirim kampanyası olurken buradan almak ne derece mantıklı, onu da düşünmek lazım. Ayrıca, kitapların çoğu bana tuhaf gelen bir şekilde tozlu/hafif hasarlı durumdaydı. Genelde kendi kitabevlerinden aldığınızda tertemiz olur halbuki. Olumlu olaraksa baskısı tükenen kimi kitapları şanslıysanız kendi kitabevlerinde bulabilmenizi söyleyebilirim. Gitmeden aramak herhalde en mantıklısı olur.
Bizim kitap turumuzdan sonra İthaki'ye iki kez zam geldi, şakayla karışık muaz"zam" da diyebiliriz. Biz gene vakitlice alışveriş yaptık denebilir. Oradan aldıklarıma yer vermeyeceğim, çünkü büyük ihtimalle bir daha uğramam. Tekrar tekrar alışveriş yapmayı düşündüğüm yerlere yer veriyorum blogta genelde. Öbür türlü fazla savruk olurdu sanırım, her neyse...
Alfa'dan Jack London'ın Pasifik Öyküleri serisini alacaktım, onu unutmuşum. Sonradan daha uygun fiyata buldum, ancak o başka bir yazının konusu.
Son olarak, bu yazıyı tur arkadaşlarımdan en büyük okuyucum ve destekçim olan arkadaşıma ithaf ediyorum. Genelde ithaf başta olur, ancak afedersin güzel arkadaşım...
6 Aralık 2016 Salı
Cağaloğlu...
Yine, yeni bir Cağaloğlu yazısıyla karşınızdayım.
Öncelikle, Pegasus'a girdik arkadaşımla. Pegasus'a daha önceden hiç girmemiştim. Geçen sefer girmek istediğimde, deponun yerinden emin olmama ve haritaya göre önünden defalarca geçmeme rağmen depoyu bulamamıştım. Bu nasıl bir beceriksizliktir :D Bu sefer buldum, evet, hayret.
Majestelerinin Ejderhası - Naomi Novik: Novik'in ismini sürekli ödül listelerinde görüyordum (eli de boş dönmüyordu hani). Kitaplarını okumak istedim bu sebeple. Bu arada, Pegasus'un deposunda %35 indirim yapıyorlar, not düşeyim.
Pegasus'tan çıkışta Yordam Kitap'a girdim. Çapraz sayılır dükkanlar. Yordam'a daha geçenlerde gittiğim için tanıdılar (diye düşünüyorum? bakışlardan anlam çıkartıyorum :P). Geçen sefer biraz fazla kitap almıştım onlardan, bazılarına önceden blogta yer verdiğim için yeni yazıda tekrar o kitaplara yer verme gereği duymadım. O zaman %40 indirim yapmalarını rica etmiştim, yaptılar sağolsunlar. Bu sefer iki kitap aldım sadece. İndirim oranı normalde olduğu gibi %35'ti, ancak defter ve poster hediye ettiler. Bir de PopKek ikram ettiler :D -ama yemedim :P-
Guatemala Efsaneleri - M. Angel Asturias: Farklı milletlerin efsaneleri hep ilgimi çekmiştir. Bir ara bu konuyla ilgili kitapları toplayacaktım, yalan oldu. Ama en azından bunu bulmuşken alayım dedim. Bu arada, kapak tasarımı çok güzel değil mi? Savaş Çekiç'e aitmiş tasarım, ki Miéville kitaplarının kapak tasarımlarını da o yapıyordu diye hatırlıyorum.
Kasırga - M. Angel Asturias: Yazarın en önemli kitaplarındanmış Muz Üçlemesi. Kasırga da, bu üçlemenin ilk kitabı.
Son olarak girdiğim depo Altı Kırkbeş'e ait. Daha önceden oraya da hiç girmemiştim. Girişim de giriş oldu hani. Her şey, normalde %40, ama eğer çok kitap alacaksan %45 indirim, demeleriyle başladı...
Yüksek Şatodaki Adam, Mars'ta Zaman Kayması, Simulakra, Albemuth Özgür Radyosu, Palmer Eldritch'in 3 Stigmatası, Ubik, Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?, Şizofreni ve Değişimler Kitabı, Kozmoloji ve Kozmogoni, Tefsir - Philip K. Dick: Bende olmayan Philip Dick kitaplarını tamamlayayım dedim. Aralarında önceden okuduklarım ve almadan da okuma imkanımın oldukları vardı. Ama hazır gelmişken alayım dedim, sonra baskısı tükeniyor, sahaflarda fiyatlar uçuyor, bekle dur sonra yeniden basılsın diye.
Neuromancer, Kont Sıfır, Mona Lisa Aşırı Yükleme - William Gibson: Normalde sadece Neuromancer'ı alacaktım, ama aklımı çeldiler(yine). Normalde serinin üç kitabı bir arada yaklaşık altmış lira ediyor. Bu kutulu versiyonun fiyatı elli liraydı. Bunu yirmi beşe veriririz, dediler. Ve dayanamadım...
Elmas Çağı - Neal Stephenson: Neal Stephenson merak ettiğim yazarlardandı. Bunu mu alsam, Parazit'i mi alsam diye çok arada kaldım. Bu daha ağır bastı sonra. Beğenirsem bir ara da Parazit'i almaya giderim diye düşünüyorum.
Kurmalı Adam - Mark Hodder: Lafımı yedim, evet... Serinin ilk kitabı olan Yaylı Bacak Jack'i çok beğenmiştim. İkinci kitabı, yani Kurmalı Adam çok pahalı diye de isyan etmiş, almam demiştim. Ne var ki, Altı Kırkbeş'teki abi, sen eğer öbür kitapları alacaksan bunları da seversin deyip Mark Hodder'in kitaplarını gösterdi. Dedim ilkini okudum, ikincisi pahalı geldi, almak istemiyorum. Kırk iki liraydı fiyatı. Yirmi lira olsa alır mısın, dedi, evet dedim :D (şuan fark ettim, hayır desem fiyat herhalde daha da düşerdi değil mi :P tüh). Sonuç olarak bu kitap da, benimle evimin yolunu tuttu. Bu arada, küçük bir not, bu kitap idefix'te ciltli olarak görünüyor. Bu kitabın ciltli baskısı yok. İlk kitapla fiyat farkı neyden kaynaklanıyor, bilmiyorum. Belki de orijinal kapak kullanmalarındandır.
Dükkandan çıkarken bir de Kafka defterlerinden hediye ettiler, sağolsunlar.
Bu kadar kitap aldıktan sonra, artık oturup bunları okuma vakti... Tekrar kitap almadan ne kadar oturabilirim acaba... Edit:*oturamadı*
Öncelikle, Pegasus'a girdik arkadaşımla. Pegasus'a daha önceden hiç girmemiştim. Geçen sefer girmek istediğimde, deponun yerinden emin olmama ve haritaya göre önünden defalarca geçmeme rağmen depoyu bulamamıştım. Bu nasıl bir beceriksizliktir :D Bu sefer buldum, evet, hayret.
Majestelerinin Ejderhası - Naomi Novik: Novik'in ismini sürekli ödül listelerinde görüyordum (eli de boş dönmüyordu hani). Kitaplarını okumak istedim bu sebeple. Bu arada, Pegasus'un deposunda %35 indirim yapıyorlar, not düşeyim.
Pegasus'tan çıkışta Yordam Kitap'a girdim. Çapraz sayılır dükkanlar. Yordam'a daha geçenlerde gittiğim için tanıdılar (diye düşünüyorum? bakışlardan anlam çıkartıyorum :P). Geçen sefer biraz fazla kitap almıştım onlardan, bazılarına önceden blogta yer verdiğim için yeni yazıda tekrar o kitaplara yer verme gereği duymadım. O zaman %40 indirim yapmalarını rica etmiştim, yaptılar sağolsunlar. Bu sefer iki kitap aldım sadece. İndirim oranı normalde olduğu gibi %35'ti, ancak defter ve poster hediye ettiler. Bir de PopKek ikram ettiler :D -ama yemedim :P-
Guatemala Efsaneleri - M. Angel Asturias: Farklı milletlerin efsaneleri hep ilgimi çekmiştir. Bir ara bu konuyla ilgili kitapları toplayacaktım, yalan oldu. Ama en azından bunu bulmuşken alayım dedim. Bu arada, kapak tasarımı çok güzel değil mi? Savaş Çekiç'e aitmiş tasarım, ki Miéville kitaplarının kapak tasarımlarını da o yapıyordu diye hatırlıyorum.
Kasırga - M. Angel Asturias: Yazarın en önemli kitaplarındanmış Muz Üçlemesi. Kasırga da, bu üçlemenin ilk kitabı.
Son olarak girdiğim depo Altı Kırkbeş'e ait. Daha önceden oraya da hiç girmemiştim. Girişim de giriş oldu hani. Her şey, normalde %40, ama eğer çok kitap alacaksan %45 indirim, demeleriyle başladı...
Yüksek Şatodaki Adam, Mars'ta Zaman Kayması, Simulakra, Albemuth Özgür Radyosu, Palmer Eldritch'in 3 Stigmatası, Ubik, Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?, Şizofreni ve Değişimler Kitabı, Kozmoloji ve Kozmogoni, Tefsir - Philip K. Dick: Bende olmayan Philip Dick kitaplarını tamamlayayım dedim. Aralarında önceden okuduklarım ve almadan da okuma imkanımın oldukları vardı. Ama hazır gelmişken alayım dedim, sonra baskısı tükeniyor, sahaflarda fiyatlar uçuyor, bekle dur sonra yeniden basılsın diye.
Neuromancer, Kont Sıfır, Mona Lisa Aşırı Yükleme - William Gibson: Normalde sadece Neuromancer'ı alacaktım, ama aklımı çeldiler(yine). Normalde serinin üç kitabı bir arada yaklaşık altmış lira ediyor. Bu kutulu versiyonun fiyatı elli liraydı. Bunu yirmi beşe veriririz, dediler. Ve dayanamadım...
Elmas Çağı - Neal Stephenson: Neal Stephenson merak ettiğim yazarlardandı. Bunu mu alsam, Parazit'i mi alsam diye çok arada kaldım. Bu daha ağır bastı sonra. Beğenirsem bir ara da Parazit'i almaya giderim diye düşünüyorum.
Kurmalı Adam - Mark Hodder: Lafımı yedim, evet... Serinin ilk kitabı olan Yaylı Bacak Jack'i çok beğenmiştim. İkinci kitabı, yani Kurmalı Adam çok pahalı diye de isyan etmiş, almam demiştim. Ne var ki, Altı Kırkbeş'teki abi, sen eğer öbür kitapları alacaksan bunları da seversin deyip Mark Hodder'in kitaplarını gösterdi. Dedim ilkini okudum, ikincisi pahalı geldi, almak istemiyorum. Kırk iki liraydı fiyatı. Yirmi lira olsa alır mısın, dedi, evet dedim :D (şuan fark ettim, hayır desem fiyat herhalde daha da düşerdi değil mi :P tüh). Sonuç olarak bu kitap da, benimle evimin yolunu tuttu. Bu arada, küçük bir not, bu kitap idefix'te ciltli olarak görünüyor. Bu kitabın ciltli baskısı yok. İlk kitapla fiyat farkı neyden kaynaklanıyor, bilmiyorum. Belki de orijinal kapak kullanmalarındandır.
Dükkandan çıkarken bir de Kafka defterlerinden hediye ettiler, sağolsunlar.
Bu kadar kitap aldıktan sonra, artık oturup bunları okuma vakti... Tekrar kitap almadan ne kadar oturabilirim acaba... Edit:*oturamadı*
1 Kasım 2016 Salı
Cağaloğlu...
Şu son birkaç ay içinde fazlaca kitap alışverişi yazısı yazdığım için, bu yazıyı yazmayı geciktirdim. Esasen kitapları alalı üç hafta oluyor. Halbuki aldığımdan bu yana da bloga başka yazı yazmadım, yani biraz mantıksız oldu aslında...
Yara, Demir Konsey, Elçilik Kenti - China Miéville: Eksik Miéville kitaplarımı tamamladım. Yara ve Demir Konsey, Yeni Croubzon üçlemesinin son iki kitabı. Elçilik Kenti ise, yazarın dilimize çevrilen son kitabı.
Kızıl Yıldız, Mühendis Menni - Aleksandr Bogdanov: Sovyet bilim kurgu romanlarının öncüsüymüş Kızıl Yıldız. Hem ilk oluşu hem de konusuyla ilgimi çekti. İlk kitabı okumaya başladım, ilginç gidiyor. Edit: Yorumları yazılmayacak.
Kitaplar ve Sigaralar - George Orwell: Bu kitaptan Biryudumkitap sayesinde haberim oldu. Orwell'in yazı derlemelerinden oluşuyor. Edit: Bloga yorumu yazılmayacak.
Genesis - Bernard Beckett: Aslında bu kitabı şimdilik almayı düşünmüyordum. Ama aradığım birkaç kitabı bulamadım ve o sırada bu kitap gözüme ilişti. Bu arada, kitabın kapağının parlaklığı... Neredeyse fotoğraftan çıkacak :P Edit: Yorumu yazılmayacak.
Kitap yorumuyla dönme temennisiyle, hoşçakalın ^_^
Yara, Demir Konsey, Elçilik Kenti - China Miéville: Eksik Miéville kitaplarımı tamamladım. Yara ve Demir Konsey, Yeni Croubzon üçlemesinin son iki kitabı. Elçilik Kenti ise, yazarın dilimize çevrilen son kitabı.
Kızıl Yıldız, Mühendis Menni - Aleksandr Bogdanov: Sovyet bilim kurgu romanlarının öncüsüymüş Kızıl Yıldız. Hem ilk oluşu hem de konusuyla ilgimi çekti. İlk kitabı okumaya başladım, ilginç gidiyor. Edit: Yorumları yazılmayacak.
Kitaplar ve Sigaralar - George Orwell: Bu kitaptan Biryudumkitap sayesinde haberim oldu. Orwell'in yazı derlemelerinden oluşuyor. Edit: Bloga yorumu yazılmayacak.
Genesis - Bernard Beckett: Aslında bu kitabı şimdilik almayı düşünmüyordum. Ama aradığım birkaç kitabı bulamadım ve o sırada bu kitap gözüme ilişti. Bu arada, kitabın kapağının parlaklığı... Neredeyse fotoğraftan çıkacak :P Edit: Yorumu yazılmayacak.
Kitap yorumuyla dönme temennisiyle, hoşçakalın ^_^
4 Haziran 2015 Perşembe
Cağaloğlu...
Sınavların bittiğinin ertesi günü-yani dün- iki arkadaşımla beraber Cağaloğlu'na gittik; Sel Yayıncılık'a, Yordam Kitap'a ve Alfa'ya uğradık.
Neler aldım?
Nagazaki - Eric Faye: Gerçek bir olay esas alınarak yazılmış bir kitap. O olayın ne olduğunu yazmayacağım, kitabın yorumunu yazınca öğrenirsiniz :P Yalnız oldukça ilginç ve açıkçası biraz da ürpertici bir olduğunu söyleyebilirim. Edit: Yorum!
Cesaret Beşlisi - Michel Faber: Aslında bu kitabı daha sonra alacaktım. Ancak J.G.Ballard'ın Gökdelen kitabının baskısının tükendiğini söylediklerinde (yeni baskısı yapılacakmış, içim rahatladı), alınacaklar listemde bir kitaplık açık oluştu ve ben de bu kitabı aldım. Öyle de tuhaf bir insanım. Param cebimde kalsa öleceğim, değil mi? Edit: Yorum!
İntihar Dükkanı - Jean Teulé: İlginç bir konuya sahip bir kitap, ancak yine gıcıklık yapıp, konunun ne olduğunu yazmayacağım. Bu arada, kitabın kapağı ilk baskısında farklıydı, bunu da not düşeyim. Edit: Bloga yorumu yazılmayacak. Yine de biraz bahsedeyim konusundan. İnsanlara intihar malzemeleri satan bir dükkan var ve bu dükkanı son derece mutsuz, intihara meyilli bir aile yönetiyor. Bu ailenin en küçük çocuğu da tam bir neşe kaynağı. Kitap genel olarak aile ile çocuğun çatışmasını anlatıyor diyebiliriz. Konunun işlenişini de, kitabın dilini de hiç beğenmedim, aşırı derecede sinirlerimi bozdu okurken. Kısa bir kitap olmasına rağmen bitiremedim. Sonuna bakayım bari dedim, sonu da çok kötü, o neydi yahu.
Kraken - China Miéville: Bu kitabı da aslında daha sonra alacaktım. Açıkçası kitapla ilgili biraz çekincem de var. Miéville insanın içini karartan veya mide bulandıran tasvirler yapmakta çok başarılı (bakınız: Perdido Sokağı İstasyonu, Kral Fare). Her zaman bu türü okuyamıyorum. Neden kitabı planladığımdan önce aldığıma gelirsek, hasarlı kitaplarda %60 indirim yapıyor sevgili Yordam Kitap; kitap normalde 32 lira olmasına rağmen, ben kitabı 12 liraya aldım. Hasar ne biliyor musunuz? Kitabın kapağının sol üst köşesi birazcık yıpranmış, o kadar. Eğer olsaydı, Şehir ve Şehir'i de hasarlı kitaplar rafından alırdım. Bu arada, şu yazımda ne yapıyorlar hasarlı kitapları acaba, demiştim ya, iade ediyorlarmış yayınevlerine, öyle dedi yayınevindeki bayan. Neysecüm, güzel bir alışveriş oldu, çok şükür :)
İstanbulcunun Sandığı - İskender Pala: Alfa'dan bu kitabı aldım. Kitabın içinde fotoğraflar vs. yer alıyor. Kitabın hem iç tasarımına hem de kapak tasarımına bayıldım. Kitabı da severim inşallah. Edit: Sevmedim maalesef. Kitabın içeriği, tasarımı kadar iyi değildi. Hatta bölümün biri başka bir başlık altında ikinciye yazılmıştı, bence kabul edilemez bir durum. Gereksiz bir dejavu hissi yaşayabilirsiniz kitabı okurken, ama hayır, dejavu değil, aynı şeyleri gerçekten öncesinde okudunuz. Bloga yorumu yazılmayacak.
Bugünlük bu kadar, inşallah yarın kitap yorumlarıyla döneceğim :)
18 Aralık 2014 Perşembe
Tazecik Kitap Yorumu: Un Lun Dun - China Miéville
Eveet, sınavlarımız bugün bittiğine ve üçüncü sınav dönemi 7 Ocak'a kadar başlamayacak olduğuna göre, özgürüm! -şimdilik özgürüm en azından-
Bu kitabı okuyalı epey oldu, ancak biraz kitap hakkında ne yazacağımı bilemediğimden, biraz da yaşadığım yoğunluktan, bugüne kadar kaldı yorumunu yazma işi.
Zanna ve Deeba, bir süredir tuhaf olaylar yaşamaktadırlar ve bu olayların ortak noktası hep Zanna'dır. Zanna'yı görünce kaçmayan hayvanlar mı dersiniz -kediler hariç-, Zanna şeklinde bulutu mu, yoksa bir gün Zanna kafede arkadaşlarıyla otururken yanına gelip ''Sizinle tanışmak çok heyecan verici, Şuvazi!'' diyen kadını mı.
Şuvazi, Fransızca'da ''seçilmiş kişi'' anlamına geliyor. Tamam, Zanna bir seçilmiş kişi, ama ne için?
Şöyle ki, bizim dünyamıza çok benzeyen bir dünya daha var ve bizim dünyamızla o dünya iç içe, bir nevi paralel evren bile diyebiliriz. Londra'nın o dünyadaki aksi Un Lun Dun mesela, Londrakis de diyebilirsiniz. New Yok, Yeni Delhiç, Amstersdam, Sicilyo, Gaiptown, Uztanbul verilebilecek diğer örnek şehir isimleri. Çevirmen Ceren Ünlü'yü alkışlamak lazım, çünkü yazarın kelime oyunlarını mükemmel bir şekilde uyarlamış dilimize ve sadece şehir adlarıyla sınırlı kalmıyor bunlar.
Londrakis, bir süredir Duman'a karşı savaş veriyor. Duman bildiğimiz, pis, iğrenç bir duman. Ancak içindeki kimyasal, biyolojik zerrelerin vs. tepkimesiyle, kendine bir bilinç oluşturmuş. Şuvazi'nin Duman'ı yeneceğine inanıyor Londrakis halkı, çünkü kitapta öyle yazıyor. Ya kitap yanlışsa?
Zanna ve Deeba, tuhaf bir şekilde kendilerini Londrakis'te buluyorlar. Sahiden tuhaf ama; sürünerek ilerleyen kırık bir şemsiyeyi takip ederek, bodrum benzeri bir yere varıyorlar. Zanna'nın oradaki bir çarkı çevirmesiyle renkler, sesler, mekan, her şey değişiyor. Ben yazarken tuhaf görünüyor belki, ama Miéville'in kaleminden inanın yadırgamıyorsunuz.
Londrakis, fantastik bir dünya bizimkine göre. Cins cins kıyafetler giyen insanlar mı dersiniz, bin bir çeşit tuhaf yaratık mı, kurbağa bacaklı otobüsler mi, çöpten sokak çeteleri mi, evlerin içindeki ormanlar mı...
Şuvazi bir işe yaramazsa ne olur peki? Şuvazilerin başarısız olması mümkün müdür? Miéville'e göre cevap evet; zira ''seçilmemiş kişi''nin hikayesini okuyoruz, yani Deeba'nın.
Kitaba bayıldım, sahiden bayıldım. Hayatımda okuduğum en orijinal, en tuhaf kitap oldu -Miéville'in tüm kitapları birbirinden orijinal, birbirinden tuhaf aslında, ama Un Lun Dun favorim!-. Yazarın dili mükemmel. İki üç kelimeyle cümleyi bitiren yazarlar gibi değil, öte yandan betimlemeleriyle boğmuyor da insanı. Dili esprili, karakterler çok hoş -ve tabii ki çok orijinaller-. Olay örgüsü harika. Yapılan atıflar zekice. İçindeki çizimler çok güzel -Miéville'in elinden çıkma yine-.
Miéville'i sahiden seviyorum ve yeteneğini takdir ediyorum, ama önceki okuduğum kitapları Perdido Sokağı İstasyonu ve Kral Fare, mide bulandırıcı, karanlık bir dünya betimlemeleri sebebiyle favorilerime girememişti. Bu kitapta da kötü şeyler vardı elbet, ama bu defa rahatsızlık hissetmedim, dünya bunların üzerine kurulu olmadığından olsa gerek.
Sonuç olarak, mükemmel bir kitap Un Lun Dun. Okuyun, okutun. Dünyayı kurtarma konulu bir kitap, hiç bu kadar orijinal, bu kadar sürükleyici olmamıştı :P
Yorumu bitirmeden önce, kitabı okurken hep aklıma gelen bir şarkıyı paylaşmak istiyorum sizinle. Şarkının adı Transcendence. Transcend, sınırların dışına çıkmak, sınırları aşmak gibi bir anlama geliyor ki, seçilmemiş insan olan Deeba'nın dünyayı kurtarması, bu değil de nedir?
Puan: 5
2 Aralık 2014 Salı
Sıradakinden Alıntı
''Bizim tarafta büyücüler yok mu?''
Jones ve Fing, ümitsizce birbirlerine baktılar.
Rosa, ön taraftan, ''Kulağından şekerleme çıkarabilirim,'' diye çığırdı.
''Şahane,'' diye mırıldandı Deeba.
''Hayır, ama gerçekten çıkarabilirim! El çabukluğu marifet değil, bilirsin, cidden çekip alırım kulağından şekerlemeyi!''
Jones ve Fing, ümitsizce birbirlerine baktılar.
Rosa, ön taraftan, ''Kulağından şekerleme çıkarabilirim,'' diye çığırdı.
''Şahane,'' diye mırıldandı Deeba.
''Hayır, ama gerçekten çıkarabilirim! El çabukluğu marifet değil, bilirsin, cidden çekip alırım kulağından şekerlemeyi!''
26 Ağustos 2013 Pazartesi
Cağaloğlu...
Eveet, bir süredir yoktum, evde değildim, evimin olduğu şehirde de değildim, olduğum yerde bilgisayar yoktu, falan filan... Dün döndüm, bugün de Cağaloğlu'na gittim. Yordam Kitap'tan almak istediğim kitaplar vardı, meğer onun yeri de Alfa'nın hemen çaprazında kalıyormuş, ne mutlu bana :D Aldıklarıma gelirsek:
Kral Fare - China Miéville: Aslında bu kitabı almayacaktım, ancak orada çalışan abi çok sağolsun, bana hediye etti :D
Un Lun Dun - China Miéville: Bu kitabın birçok blogta yorumlarını okudum ve herkesin de çok beğenmiş olduğunu gördüm. Benden de olumlu bir yorum okuyacaksınız inşallah :D Edit: Olumlu yorum okumaya hazır mısınız? :D -vallaha da olumlu- Buyrunuz.
Perdido Sokağı İstasyonu - China Miéville: Bu kitabın konusunu çok beğendiğimden aldım. Eğer bu kitabı beğenirsem, ikinci kitabını da bir sonraki gidişimde alacağım.
Hacıyatmaz - Kurt Vonnegut: Bu okuduğum ilk Vonnegut kitabı olacak, hayırlısı. Bu kitabı da Alfa'dan aldım. Aslında April Yayıncılık'ın yeri Beyoğlu'ndaymış ama hiç oraya gidesim gelmedi, hazır görmüşken aldım. Edit: Yorum!
Kuralsız - Veronica Roth: Uyumsuz'un ikinci kitabı! Hadi bakalım Tris, göster kendini :D Edit: Yorum!
BZRK - Michael Grant: Yoklar serisinin yazarından başka bir seri. Edit: Bloga yorumu yazılmayacak, kitabı beğenmedim, bitirmeye de tenezzül etmedim dolayısıyla. Biot da biot, nereye kadar :D
Bitirmeden önce küçük bir not, en kısa sürede Satranç-Stefan Zweig, Fareler ve İnsanlar-John Steinbeck ve Büyücünün Yeğeni-C.S.Lewis kitaplarının yorumlarını yazmaya çalışacağım. Edit: Yazdım, linkleri ekledim.
Kral Fare - China Miéville: Aslında bu kitabı almayacaktım, ancak orada çalışan abi çok sağolsun, bana hediye etti :D
Un Lun Dun - China Miéville: Bu kitabın birçok blogta yorumlarını okudum ve herkesin de çok beğenmiş olduğunu gördüm. Benden de olumlu bir yorum okuyacaksınız inşallah :D Edit: Olumlu yorum okumaya hazır mısınız? :D -vallaha da olumlu- Buyrunuz.
Perdido Sokağı İstasyonu - China Miéville: Bu kitabın konusunu çok beğendiğimden aldım. Eğer bu kitabı beğenirsem, ikinci kitabını da bir sonraki gidişimde alacağım.
Kuralsız - Veronica Roth: Uyumsuz'un ikinci kitabı! Hadi bakalım Tris, göster kendini :D Edit: Yorum!
BZRK - Michael Grant: Yoklar serisinin yazarından başka bir seri. Edit: Bloga yorumu yazılmayacak, kitabı beğenmedim, bitirmeye de tenezzül etmedim dolayısıyla. Biot da biot, nereye kadar :D
Bitirmeden önce küçük bir not, en kısa sürede Satranç-Stefan Zweig, Fareler ve İnsanlar-John Steinbeck ve Büyücünün Yeğeni-C.S.Lewis kitaplarının yorumlarını yazmaya çalışacağım. Edit: Yazdım, linkleri ekledim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)