Kristin Hannah etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kristin Hannah etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ocak 2013 Salı

Tazecik Kitap Yorumu: Kış Bahçesi - Kristin Hannah


   Aslına bakarsanız, Ateşböceği Yolu'nu okuduktan sonra bu kitaba biraz temkinli yaklaştım, boşunaymış. Kitabı çok sevdim.

   Meredith, ömrünü başkalarının mutluluğu için geçirmiş, ancak kendi mutluluğunu ihmal etmiş bir kadın. Nina, Meredith'in kardeşi ve hayallerinin işi olan fotoğrafçılıkla uğraşıyor. Anya ise, onların anneleri. Kızlarına neredeyse ömrü boyunca mesafeli davranmış. Bu üç kadının tek ortak noktası ise kızların babası Evan.

   Normalde bu üç kadın birbirinden oldukça farklı yaşamlar sürüyor. Meredith, baba yadigarı elma bahçelerinin bakımı, elmaların satımı vs. ile uğraşıyor, Nina fotoğraf çekmek için dünyayı dolaşıyor, Anya ise evde kalıp örgü örüyor, yemek yapıyor ve kış bahçesinde oturuyor. Ne var ki, bir gün bu rutin değişiyor; Evan kalp krizi geçiriyor. Tüm aile bir araya toplanıyor. Evan'ın ölmeden önce Nina'dan istediği son bir şey var: Annesinin anlattığı masalları sonuna kadar dinlemesi.

   Kızlar daha küçükken anneleri akşamları yanlarına gelip, onlara masallar anlatırmış. Ta ki bir gün, Meredith bu masallardan birini bir tiyatro oyunu şeklinde misafirlere sunana dek. O günden sonra anneleri onlarla tüm iletişimi koparmış. Aradan otuz yıl geçtikten sonra da annelerine masalı anlattırmak gerçekten zor. Ama Nina'nın aşırı ısrarcı çabaları meyvesini veriyor ve annesi masalı yeniden anlatmaya başlıyor.

   İlk başlarda masalı biraz saçma bulmuştum, ancak kitap ilerledikçe artık sadece masalı okumayı istedim. Masal sayesinde, Anya'nın kızlarına neden yıllar boyu mesafeli davrandığını ve garip hareketlerinin sebeplerini anlıyorsunuz. Savaşın insanı nasıl etkilediğini görüyorsunuz. Savaş her yerde acı...

Puan: 4
 

28 Ocak 2013 Pazartesi

Sıradakinden Alıntı

   Vera, ''Ama... duygularına öylece engel olamazsın,'' diyor.

   Annesi, ''Belki,'' diyor, ''ama onları ifade etmemek için direnebilirsiniz ve biz de bunu yapacağız.''


Tazecik Kitap Yorumu: Ateşböceği Yolu - Kristin Hannah


   Ben bu kitaptaki kadar hastalıklı bir arkadaşlık görmedim. Birçok kişinin büyük ısrarı üzerine almıştım kitabı ama hayal kırıklığına uğradım, o çok övülen kitap bu mu yani? Çevremde bu kitabı beğenmeyen de yok, diyorum Allah Allah, ben yanlış kitabı mı aldım. Sonradan Goodreads ve Kitapyurdu'ndaki yorumlara baktım da, çok şükür benimle aynı fikirde olan okuyucular da varmış.

   Kitabı okurken basit bütçeli bir film izliyormuşum gibi hissettim, Kate'in başına gelecekleri ise kitabın başından anladım sayılır. Dedim ya, basit bütçeli filmler gibi işte, hepsinin sonu aynı olur, klişe. Asıl düşündüğüm gibi olmasaydı şaşardım...

   Kitap iki kızı ve onların ''harika'' arkadaşlığını anlatıyor. Kate çok okuyan, diş telli, kalın çerçeveli gözlüklü, hiç arkadaşı olmayan bir kız (şu diş teli-gözlük kötülemesini de bırakın artık). Tully ise son derece havalı, popüler, sosyal bir kız. Tully küçüklüğünden beri anneannesinin yanında yaşıyormuş. Birkaç kere annesi onu kendi evine götürmeye kalkışmış, ama Tully'yi eve bile götüremeden, yolda kaybettiğini düşünürsek, durumun vahameti anlaşılabilir. Ayrıca uyuşturucu bağımlılığı problemi yaşamakta. Neyse, en sonunda anne kız Kate'lerin karşısındaki eve taşınıyor. Daha sonra bir olaylar oluyor ve Kate'le Tully birbirlerine her şeylerini anlatan, birbirlerine her şeyde destek olan arkadaşlar haline geliyor. Biz de kitap boyunca onların ''inanılmaz'' arkadaşlığını okuyoruz. Arkadaşlık ki ne arkadaşlık sormayın. Arkadaşın senin başını belaya soksun, sonra da sana ''Bana güvenmiyor musun?'' desin, sen de hemen atla. Yok efendim yok, ben bu kitabı anlayamadım. Kristin Hannah'nın diğer kitaplarının da böyle olmamasını umuyorum.

Puan: 1

27 Ocak 2013 Pazar

Sıradakinden Alıntı

   ''Hayat hikayeni yazmanın komik tarafı da bu işte. Önceleri tarihleri, zamanları ve isimleri hatırlamaya çalışıyorsun. Sanıyorsun ki hayatın sadece olaylardan ibaret, geriye dönüp baktığında sadece başarılarını ve başarısızlıklarını, gençliğinin ve orta yaşlarının önemli tarihlerini hatırlayacağını düşünüyorsun. Ama hiç de öyle değil aslında.

   Sevgi. Aile. Kahkahalar. Yolun sonuna geldiğimde sadece bunlar kalmış aklımda.''