Martı Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Martı Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Temmuz 2013 Perşembe

Tazecik Kitap Yorumu: Hiç Kimse Sıradan Değildir - Markus Zusak


   ''Kendimden söz etmeden önce size bazı gerçekleri açıklamalıyım:

1. Bob Dylan on dokuz yaşındayken New York'ta deneyimli bir sahne sanatçısıydı.

2. Salvador Dali on dokuz yaşına geldiğinde pek çok tablo yapmış ve asiliğini kanıtlamıştı.

3. Jeanne d'Arc on dokuz yaşındayken dünyanın en aranan kadınıydı ve bir devrim başlatmıştı.

   Ve bir de Ed Kennedy var; on dokuz yaşındayken...

   Banka soygunundan önce hayatımın bilançosunu çıkarıyordum.

   Taksi şoförü; bunu yapabilmek için yaşımı gizliyordum. Yirmi yaşında olmak gerekiyordu.

   Gerçek bir kariyerim yoktu.

   Toplumda saygınlığım yoktu.

   Hiçbir şeyim yoktu.''

   Ed Kennedy on dokuz yaşında ve yaşı tutmayan bir taksi şoförüdür. Hayatta hiçbir şey başarmamıştır. Kendisini diğer insanlardan farklı kılabilecek bir özelliği yoktur, kendi deyimiyle ''sıradanlığın mihenk taşı''dır. Ta ki, banka soygununa dek.

   Kitap, banka soygunu esnasında, Ed ve arkadaşları yerde yatarken başlıyor. Ed'in arkadaşı Marv sızlanıp durmakta, çünkü arabası on beş dakika sürelik bir park yerinde bekliyor ve süre dolmak üzere. Ed ona susmasını söylüyor ancak Marv devam ediyor sızlanmaya. En sonunda hırsız sinirlenip yanlarına geliyor. O sırada, camdan bakınca, kaçacağı arabanın şoförüne, polisin çift sıra park yapmamasını söylediğini görüyor. Hırsız parayı alıyor almasına, ama kaçacağı araba gittiği için, Marv'ın yanına gidiyor, onun arabasının anahtarlarını istiyor. Ne var ki hırsız arabaya koşarken hem silahını düşürüyor, hem de Marv'ın arabası tam bir hurda olduğu için ne kadar uğraşsa da arabayı çalıştıramıyor. Hırsızın düşürdüğü tabancayı Ed alıyor ve hırsıza doğrultuyor. Sonra polisler geliyor ve hırsızı tutukluyorlar. Ed bu olaydan sonra kahraman oluyor.

   Aradan birkaç gün geçtikten sonra Ed, posta kutusunda bir iskambil kartı-bir as- buluyor. Kartın üzerinde adresler yazıyor. Ed bu adreslere gittiğinde yardım etmesi gereken kişiler olduğunu görüyor. Ed her ası bitirdiğinde yerine yenisi geliyor. Şöyle bir durum da var ama, Ed olayları nasıl çözeceğini bilmiyor, çözümü kendisinin bulması gerekiyor.

   Ed'in bu görevlerini ve sorunlara bulduğu çözümleri okumak çok keyifliydi. Kitabın dili esprili ve basitti. Cümleler ve paragraflar da fazla uzun değildi, yani bayağı kolay okunuyordu kitap. Geç yorumladığıma bakmayın, bir günde bitirdim kitabı :D

   Kitabın orijinal adı ''I am The Messenger''(Ben Elçiyim). Kitapta zaten Ed'in bir tür elçi olduğu açık. Yine de ben, Türkçe adını da uygun buldum. Çünkü kitabın sonunda bununla ilgili bir kısım var: ''Sen sıradanlığın en mükemmel örneğiydin, Ed. Ve senin gibi biri bütün o insanlar için kalkıp o kadar şeyi yapabildiyse, belki de herkes yapabilir. Belki de herkes yapabileceklerinin ötesine geçebilir.''

   Bu arada, kapak tasarımını çok beğendim. ''Hiç'' sözcüğünde de iskambil kartlarına vurgu yapılmış, harika detaylar.

   Kitap genel olarak gerçekten güzeldi, ancak son kısımda bayağı hayal kırıklığı yaşadım. Kartları kimin gönderdiği, bütün bu olayın açıklaması vs. Bana çok havada geldi o kısım, açıklama tatmin edici değildi. Belki de o kişi Ed'i kandırıyordur, açıklamadığı kaynakları vardır :D

Puan: 4

Sıradakinden Alıntı

   Aptalların pek çok arkadaşı olduğunu fark etmiş miydiniz?

   Bu sadece bir gözlem.


30 Ocak 2013 Çarşamba

Tazecik Kitap Yorumu: Gölge ve Kemik - Leigh Bardugo


   Öncelikle, yorumlamam için kitabı gönderen Martı Yayınları'na teşekkürler :)

   Kitaptaki olaylar Ravka'da geçiyor. İnsanlar sınıflara ayrılmış durumda. Her şey günümüz yaşamından çok farklı; terimler, yer adları vs. derken, kendinizi yeni bir dünyada buluyorsunuz.

   Alina Starkov ve Malyen Oretsev küçükken yetimhanede tanışmışlar ve birlikte büyümüşler. Aradan yıllar geçtikten sonra Alina bir haritacı, Malyen de bir izci olmuş. Şimdi ise bir görev gereği diğerleriyle birlikte Karanlıklar Diyarı'ndan geçmeliler. Karanlıklar Diyarı'ndan geçerken Alina, Malyen'i volcra adı verilen canavarlardan korumak için gücünü kullanıyor. Ne var ki sadece çevresini değil, kendisini de şaşırtıyor, çünkü gücü olduğundan haberi yok.

   Geminin kaptanı, volcra saldırısından kurtulunur kurtulunmaz, geminin geri dönmesi kararını alıyor. Geri döndüklerinde de Alina'yı Grisha çadırına, Karanlıklar Efendisi'nin yanına götürüyor. Grishalar, özel yetenekleri olan insanlar. Çadırdayken, Alina'nın da ne tür bir Grisha olduğu açığa kavuşturuluyor, o Güneşin Elçisi.

   Karanlıklar Efendisi Alina'yı yanında tutmak istiyor, çünkü Alina'nın gücü dışında volcralara etki eden bir şey yok. Alina, Karanlıklar Diyarı'nın yok edilebilmesi için tek umut.

   Alina yaşayacağı yeni yer olan Küçük Saray'a getiriliyor. Burada gücünü kullanmayı öğreniyor ve başka eğitimler de alıyor. Bu noktadan sonraysa ne olaylar oluyor, ne olaylar, ağzım açık kaldı resmen okurken :D

   Kitabı sevdim ama baskıda bazı sorunlar vardı, imla ve yazım hataları. Dikkatimi dağıttı okurken ama bir sonraki basımlarda bu sorunu çözeceklerini umuyorum.

   İkinci kitap yurtdışında 4 Haziran 2013'te çıkacakmış sanırım. Martı Yayınları da bence bizi çok bekletmeden kitabı çevirir.

Puan: 4

29 Ocak 2013 Salı

Sıradakinden Alıntı

   ''Siz ikiniz nasıl arkadaş olmuştunuz?''

   ''Birlikte büyüdük.''

   ''Çok da ortak noktanız yok gibi.''

   Omuz silktim. ''Çocukken ortak bir şeyler bulmak daha kolay oluyor.''

23 Ocak 2013 Çarşamba

Leyleğin Getirdiği

   Bakın, ne geldi! :D


   Bu kitabın Türkçeye çevirileceğini duyunca çok sevinmiştim. Ama, bana o zaman -bu haberi ilk duyduğumda- deseydiniz ki senin bir blogun olacak, bu kitap da sana yayınevi tarafından gönderilecek, bir ''Hadi canım!'' der, geçerdim :D

   Martı Yayınları'na çok teşekkürler!

Edit: Yorum!

20 Aralık 2012 Perşembe

Leyleğin Getirdiği

   Şimdi bahsedeceğim üç kargo birbirinden çok farklı zamanlarda geldi ancak hepsini tek bir başlık altında anlatmaya karar verdim.


   Bu kargo Okuoku'dan gelmişti.

Uyumsuz - Veronica Roth: Konusu aşırı derecede hoşuma giden bir kitaptı, kitabın elime geçmesini dört gözle bekliyordum. 2014'te de filmi çıkacakmış. Edit: Yorum!

Veba - Michael Grant: Yoklar serisinin dördüncü kitabı. Üçüncü kitabın sonu son derece heyecanlı bitmişti. Veba'da olayların nasıl gelişececeğini çok merak ediyorum -tabii ki de veba olacaklar gerçi- :D Edit: Yorum!

Mavi Öğlen - Scott Westerfeld: Gececiler serisinin üçüncü ve de son kitabı. Edit: Yorum!



   Bu kargo Kitap Sihirbazı'ndan gelmişti. Maalesef temin edilemeyen kitaplar da oldu.

Rüzgarın Adı - Patrick Rothfuss: Bir arkadaşımın aşırı tavsiyesi üzerine aldım, fantastik bir kitap, arka kapak yazısı da bayağı etkileyici. Edit: Yorum!

Bir Milyon Güneş - Beth Revis: Evrenin Ötesi serisinin ikinci kitabı. Birinciyi de sipariş etmiştim aslında ama temin edilemedi. Edit: Yorum!

Zehir Ustası - Maria V. Snyder: Kitabın konusu, okuduğum başka bir kitaba aşırı derecede benziyor sanki ama çıkaramıyorum... Edit: Yorum!



Ateşböceği Yolu, Kış Bahçesi, Gerçek Renkler, Gece Yolu, Sevgi Uğruna Yaptıklarımız - Kristin Hannah: Bayağı bir tavsiye ettiler Kristin Hannah'ı bana, sanırım biraz fazla gaza geldim, aldım tüm kitaplarını. Edit: Almayaymışım :/ Beşini de bitirdim ancak Gerçek Renkler, Gece Yolu ve Sevgi Uğruna Yaptıklarımız kitaplarının yorumlarını blogta bulamayacaksınız. Gerçek Renkler'i pek beğenmedim, Gece Yolu ile Sevgi Uğruna Yaptıklarımız da benim için ''eh işte'' ile ''hoş kitapmış'' arasında seyreden kitaplardı. Ateşböceği Yolu yorumu burada, Kış Bahçesi yorumu da burada.



   Kitap Sihirbazı'ndan gelen ikinci kargom. Bu sefer daha memnun kaldım, çünkü bütün kitaplar temin edilebildi ve sipariş verdikten iki gün sonra kitaplarım elime ulaştı.

Dönüş - Victoria Hislop: Yazarın ''Ada'' adında, birçok ödül almış bir romanı daha var. Kitabı yazarına güvenerek aldığımı söyleyebilirim yani. Edit: Kitabı beğenmedim. Savaş ve dans üzerinde dönen bir kurgusu var. Yazar ilk kitabını oluşturan temel ögelerden de pek sıyrılamamış, bakınız; sorunlu evlilik, bir seyahate çıkma, ailesinin geçmişini öğrenme, kendisini daha güçlü hissedip evine dönme, evliliğine son verme. Yorumu bloga yazılmayacak.

Kitap Hırsızı - Markus Zusak: Yine, bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine aldım. Konusu etkileyici duruyor.

Gölgeler - Ilsa J.Bick: Küller serisinin ikinci kitabı. Edit: Yorumu bloga yazılmayacak.

Yarım Dünya - Hiromi Goto: Bu kitabı almak aklımda yoktu aslında, İthaki'nin sayfasına bakarken gözüm takılmıştı sadece. Demek ki biraz fazla takılmış. Edit: Yorum!

Ofelya - Lisa Klein: Aynı yazarın ''Albia'' adında başka bir kitabını okumuştum ve çok hoşuma gitmişti. Sonunda Ofelya'yı da aldım.