Roald Dahl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Roald Dahl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Kasım 2014 Cumartesi

Tazecik Kitap Yorumu: Matilda - Roald Dahl


   ''Anneler ve babalar ilginçtir. Kendi çocukları akla gelebilecek en berbat kişi olsa bile, onun harika biri olduğuna inanırlar.

   Bazı ana-babalar daha da ileri gider. Hayranlık gözlerini o kadar köreltir ki, çocuklarının bir dâhinin özelliklerine sahip olduğu konusunda kendilerini ikna etmeyi başarırlar.

 

   Aslında bunda pek yanlış bir şey de yoktur. Dünya böyledir. Ancak ana-babalar mide bulandıran yavrularının ne kadar parlak olduklarını bize anlatmaya başlayınca, biz de, ''Bize bir tas verin; kusacağız!'' diye bağırmaya başlarız. 

   Okul öğretmenleri gururlu ana-babalardan bu tür gevezelikleri dinlemek durumunda kaldıkları için epeyce sıkıntı çekerler, ancak bunun acısını genellikle dönem sonu notunu atarken çıkarırlar. Eğer ben öğretmen olsaydım, çocuklarına hayran böyle ana-babaların çocukları için yazacak dâhiyane şeyler bulurdum. ''Oğlunuz Maximilian,'' diye yazardım, ''tam bir serseri. Umarım aileniz bir iş sahibidir de, okulu bitirdikten sonra onu oraya yerleştirebilirsiniz, çünkü başka hiçbir yerde iş bulamayacağından eminim.'' Ya da kendimi şair gibi hissediyorsam, şöyle yazabilirdim: ''Çekirgelerin işitme organlarının karın boşluğunun iki yanında olmaları ilgi çekici bir gerçektir. Bu dönem öğrendiklerine dayanarak kızınız Vanessa'yı değerlendirirsek, işitme organı dahi olmadığını söyleyebiliriz.''

   Tabiat bilgisi konularının altını üstüne getirebilir ve şöyle söyleyebilirdim: ''Ağustos böceği yerin altında altı yıl, yerin üstünde, güneş ışınlarından ve havadan yararlanan özgür bir yaratık olarak altı gün geçirir. Oğlunuz Wilfred bu okulda yerin altında altı yıl geçirdi ve hâlâ kozasından çıkmasını bekliyoruz.'' Özellikle zehirli küçük bir kız beni sokup şunları söyletebilir: ''Fiona tıpkı bir buzdağının güzelliğine sahip, ama buzdağından farklı olarak, yüzeyin altında hiçbir şeyi yok.''

   Öyle sanıyorum ki sınıfımdaki bu pislikler hakkında dönem sonu raporları yazmak hoşuma giderdi. Ancak bu kadar yeter. Devam etmemiz gerek.''

   Bu kitap, bir çocuk kitabı ve yukarıda yazdığım şekilde başlıyor. Bir çocuk kitabı için biraz sert bir başlangıç değil mi? Hoşuma gitmedi diyemem :D Öte yandan, küçük bir çocuğun bunu okuması ne derece doğru bilemedim.

   Matilda küçük, zeki, kitapkurdu bir kız. Matilda'nın anne ve babasıysa cins insanlar, Matilda'ya çok kötü davranıyorlar. Bunun üzerinde Matilda da onlardan intikam almaya başlıyor. Çocukların kafasına, kendilerine yapılan her kötülük için intikam alma düşüncesini yerleştirmek doğru mu? (kafamda deli sorular...)

   Bunun dışında, kitapta şiddet dozu da fazla. Tamam, bir Talihsiz Serüvenler Dizisi değil, ama okul sahneleri çok acımasız (bakınız: Bayan Trunchbull). Çocukların okuldan soğumasına sebep olabilir belki (çok evhamlı çıktım ayol).

   Okurken insana keyif veren bir kitap, ama yukarıda belirttiğim hususlarda da tedirginlik duyuyorum biraz. Çünkü annemin arkadaşının çocuğuna hediye edecektim kitabı, ancak bilmem ki, kitap onu kötü etkiler mi?

   Kitabı sevdim, Matilda adlı küçük kızı çok sevdim, ancak kurgu tahmin edilebilirdi biraz ve bir de saydığım tedirginliklerim var. Bu sebeple puanım beş değil, dört.

Puan: 4


Sıradakinden Alıntı

   Anneler ve babalar ilginçtir. Kendi çocukları akla gelebilecek en berbat kişi olsa bile, onun harika biri olduğuna inanırlar.

   Bazı ana-babalar daha da ileri gider. Hayranlık gözlerini o kadar köreltir ki, çocuklarının bir dâhinin özelliklerine sahip olduğu konusunda kendilerini ikna etmeyi başarırlar.

   Aslında bunda pek yanlış bir şey de yoktur. Dünya böyledir.


9 Kasım 2014 Pazar

TÜYAP'tan Ganimetler

   Bugün, TÜYAP'a gittim. Gönül isterdi ki dün gideydim, Hugh Howey'nin Ütopya/Distopya konulu söyleşisine katılaydım. Ama söyleşi akşam altı buçukta başlayıp, yedi buçukta bitiyordu. Benim eve gelmem dokuz buçuğu bulurdu. O da pek mümkün değildi. Of, içimde kaldı ama ne yapalım?

   Bugün de imza günüydü Howey'nin. Tam da öğle vaktindeydi, bak bunu kaçırır mıyım hiç :P Koşa koşa gittim, bir yandan da diyordum çok sıra var mıdır acaba, Allah'ım n'olur olmasın, n'olur kitabımı imzalatabileyim. Ve çok şükür, sıra yoktu! Gittim büyük bir sevinçle, o da kocaman bir gülümsemeyle bir ''Hello'' dedi ki, dünyalar benim oldu :D E, saftirik ben, kitabı imzalattım da, madem sıra yok, biraz konuşayım yazarla değil mi? Dünyanın taa öbür ucundan gelmiş. Ama ben bir heyecan yaptım, konuşsam ağzımdan gık mık dışında bir şey çıkmazdı. Konuşmadım. Konuşamadım :'( OF.

   Ne de manidar hani, kitabın konusu düşünülecek olursa: ''Dare to hope!''

   Kitabımı imzalattıktan (ve de konuşamadıktan) sonra da, listemdeki kitapları almak için dolanmaya başladım. Neler almışım:


Okumadığınız İçin Teşekkürler - Dubravka Ugresic: Kitaplık Kedisi'nin blogunda görüp, almaya karar verdiğim bir kitap oldu. Adı çok hoş değil mi bu arada? Edit: Kitabı pek beğenmedim. Bloga yorumu yazılmayacak.

Yerdeniz Büyücüsü - Ursula K. Le Guin: Ben serinin sadece ilk kitabını aldım. Ama Yerdeniz serisi (tek kitap olanı değil, ayrı ayrı kitaplar halinde set) yüzde elli indirimdeydi, almak isteyenlere duyurulur! Bu arada, Metis standında pek hoş karşılandığımı hissetmedim, sanırım kılığım yüzünden. Bu durum canımı sıktı. Edit: Bloga kitabın yorumu yazılmayacak.

Matilda - Roald Dahl: Roald Dahl'ın okumadığım az sayıda çocuk kitabından biriydi, eksik kalmasın dedim. Edit: Yorum!

Yaşamak - Cahit Zarifoğlu: Küçükken Cahit Zarifoğlu'nun çocuk kitaplarını okumuştum. Büyüyünce öğrendim onun diğer eserlerini. Şiir kitaplarından önce günlüğünü okumak istedim, onu biraz olsun tanımak adına. Edit: Bloga yorumu yazılmayacak.

Seçilmiş Kişi - Lois Lowry: İlk başta kitabın kapağına film afişini koymuşlar diye çok sinir olmuştum, ama meğer şömizmiş o afişli kapak. Şömizi çıkardığınızda, kitabın orijinal kapağı. Neden tüm yayınevleri böyle yapmıyor ki? Edit: Yorum!

Müzikofili - Oliver Sacks: Nörolojiyle ilgili kitaplara çok ilgim var. Oliver Sacks da büyük bir doktor ve de yazar nitekim. Kendisinin ilk bu kitabıyla başlayayım dedim. Edit: Okuduğum son kitabı olabilir. Tekrara düşmemesini ve biraz daha albenili bir dilinin olmasını isterdim. Bloga yorumu yazılmayacak.



   Soldaki Matematik Birey C Soru Bankası, sağdaki de Note Eco defter, geri dönüştürülmüş kağıttan üretilmiş. Ya, sevgili Birey, görüyorsun, öğrenci insanız, ne demeye bir liracık indirim yapıyorsun, yakışıyor mu hiç. Bir lira ne ya. Köşedeki kırtasiyeden beş lira indirimle alabiliyoruz, eğer ellerinde olsaydı oradan alacaktım zaten, hırh. Deftere gelecek olursam, defteri de TEMA'nın standından aldım. Çizgisiz defter. Şekli de çok hoş, kare defterleri çok kullanışlı buluyorum (ya da karemsi, her neyse işte).



   Soldaki Metis, sağdaki Ayrıntı yayınları torbası. En sevdiğim torbalar bu ikisi oldu, diğer yayınevleri kusura baksınlar :P Ayrıntı Yayınları torbasının arkasında da, yakın çekimden, logodaki dinazorun kafası var, sevimli sevimli sırıtıyor, çok hoş :D

   İşte böyle. TÜYAP'a giden kimler var? Hugh Howey'nin söyleşisine giden?