Bildiriler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bildiriler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Kasım 2021 Pazartesi

Entelkitap'ın Günlüğü, Dokuz Yılını Sağ Salim Atlatmış Durumda!

     Üç gün önce blogun dokuzuncu yıldönümüydü. O gün meşguliyetten yazamadım, ertesi günü elim varmadı yazmaya sıkıntıdan, bugünse "eeeh yazayım da çıksın aradan" diye düşündüm. Yazınca yahut yazmayınca bir şey olacağından da değil ya, sadece geçen zamanın bir çetelesini tutmak amacıyla.

     Taslaklarda uzun zamandır düzenlenip yayınlanmayı bekleyen yazılar var, umarım bu yıla nasip olur artık onları yayınlamak :P Aralarında iki senedir bile bekleyenler var, ehe... 

    Kendinize iyi bakın, sevgiler :^)

26 Kasım 2020 Perşembe

Entelkitap'ın Günlüğü, Sekiz Yılını Sağ Salim Atlatmış Durumda!

    Sanki bir önceki yıl dönümü yazısını daha dün yazmışım gibi... Yine cidden "sağ salim" mi diye sorabileceğim bir yıl olmuş yazı sayısı açısından, ama bu sefer en az dert ettiğim yıl diyebilirim. Çünkü şükür ki 2020 için mümkün olduğunca sağ salimim.

   Bir önceki yıldönümü yazısında yazacağımı belirttiğim bir iki yazı maalesef iptal oldu, çünkü zamanla detaylara hakimiyetimi yitirdim, dilediğim gibi bir şey yazamamaktansa hiç yazmamaya karar verdim. Sonradan eğer bu eserleri tekrar okur ve izlersem rafa kaldırdığım taslaklara ekleme yapıp yayınlayacağım, bakalım.

   Gelenek olduğu üzere, yazı sayılarına gelirsek:

İlk yıl: 162
İkinci yıl: 164
Üçüncü yıl: 108
Dördüncü yıl: 45
Beşinci yıl: 23
Altıncı yıl: 32
Yedinci yıl: 24
Sekizinci (bu) yıl: 11

    Yine seneye daha çok yazacağım umuduyla, hoşçakalın, sevgiler...


26 Kasım 2019 Salı

Entelkitap'ın Günlüğü, Yedi Yılını Sağ Salim Atlatmış Durumda!

    Uzun bir aradan sonra merhaba! Bir süredir yoğunluktan yeni yazı yayınlayamıyorum. Taslaklarda ona yakın yazı duruyor, ancak son okumasını, düzenlemesini bir türlü yapmaya fırsat bulamadığımdan onları yayınlayamadım. Blog böyle boş dururken de açılışının yedinci yılı gelmiş de çatmış. Bir de utanmadan hala "sağ salim atlattı" diyorum yeni yaşını, cık cık cık...

   Yine yıllık yazı sayılarını verelim:

İlk yıl: 162
İkinci yıl: 164
Üçüncü yıl: 108
Dördüncü yıl: 45
Beşinci yıl: 23
Altıncı yıl: 32
Yedinci (bu) yıl: 24

   Geçen yıldan daha çok yazma amacım vardı, olmadı. Umuyorum ki şu taslakları kısa sürede elden geçiririm. Aklımda onlara ek olarak birkaç yazı daha mevcut.

   Azıcık çıtlatayım neler var: Taslakta bekleyenlerden biri George Saunders'tan İçSavaş Diyarı Feci Düşüşte, bir tanesi The Walking Dead (Yürüyen Ölüler) çizgi roman serisi genel yorumu. Yeni yazmayı düşündüklerimden biri El Camino (pas geçer miyim sandınız, hehe) (çıktığı gün yazacaktım aslında, ancak izlemeye anca vaktim yetti, pıf), başka bir tanesi Stories from Norway. Birkaç kitap alışverişi yazısı yazılacak daha.

   Bu arada, buradan en sadık okuyucuma selamlarımı göndermek istiyorum, o kitabı yaz, bekliyorum bak :P Ayrıca, hala buraları okuyan varsa hepinize kucak dolusu sevgiler...

26 Kasım 2018 Pazartesi

Entelkitap'ın Günlüğü, Altı Yılını Sağ Salim Atlatmış Durumda!

   Geldik bir blog yılının daha sonuna. Gelenek olduğu üzere, her yılın yazı sayısını paylaşayım.

İlk yıl: 162
İkinci yıl: 164
Üçüncü yıl: 108
Dördüncü yıl: 45
Beşinci yıl: 23
Altıncı (bu) yıl: 32

   Nasrettin Hoca'ya sormuşlar, hoca hoca, ölen blog dirilir mi, hoca da demiş ya olursa... (şuan hocanın kemiklerini sızlattım sanırım). Blogu diriltmek istiyorum, gerçekten. Aslında bugüne kalmadan yayınlamayı düşündüğüm ve yazıp taslaklara attığım veya kenara kaydettiğim başka yazılar da vardı, düzenleyip yayınlamak nasip olmadı.

   Herkese sabır ve sıhhat diliyorum, güzel günlerde yeni yazılarla görüşmek umuduyla, hoşçakalın.

26 Kasım 2017 Pazar

Entelkitap'ın Günlüğü, Beş Yılını Sağ Salim Atlatmış Durumda!

   Artık şu ''sağ salim'' ifadesini kullanmasam mı? Öte yandan ''atlatmak'' da duruma epey uyuyor :D

   Bir blog yılında kaç yazı yazdım geleneğine devam. (Bir blog yılı: 26 Kasım'dan 26 Kasım'a. Venüs takvimi gibi bir şey bekliyorduysanız üzgünüm.)

İlk yıl: 162
İkinci yıl: 164
Üçüncü yıl: 108
Dördüncü yıl: 45
Beşinci (yani bu) yıl: 23 (zahmet etmeseymişim ya, 23 ne)

   Bu sayı düzenini çözebilirseniz bir milyon dolarlık ödüle sahip olabileceğinizi biliyor muydunuz? Bankalar şifreleme sistemini bunun üzerine kurmuş durumda...

    Bakalım, neler yapmayı istiyorum yakın zamanda... Aralığın Onu'nu getirdim yanımda, İstanbul'a dönmeden artık yazmam lazım. Dokuz ay oldu yorumu bekleteli, öh! Bir de, geçenlerde Narnia üzerine bir sunum yapmıştım sınıfta. Kitapları tekrardan okudum da, gözümden kaçan bazı noktalar varmış. Eski yorumları elden geçirmem gerek, kalan kitaplarınkini de yazsam güzel olur.

   Bir karikatür paylaşıp gidiyorum şimdilik. (Kendi tercihlerimizden doğan sonuçlar yüzünden kadere suç atmaya karşıyım, küçük bir not. Karikatürle kısmen alakalı, kısmen alakasız... Link!)


7 Ağustos 2017 Pazartesi

Bazı Değişiklikler

   Merhaba? Kimse var mı? Kimse kaldı mı?


   Beş ayı aşkın süredir bloga yazı yazmadım. Ama en azından son bir aydır perde arkasında bir şeylerle uğraşıyordum, bazı değişiklikler yaptım:

- Blogun arka plan resmini değiştirdim. Aslında seviyordum o uzay temasını, ancak büyük ekranda döşemeli olarak duruyormuş (benim ekranım küçük olduğu için fark edememiştim). Haliyle soğudum bunu öğrenince. Şimdiki arka planı da beğenip beğenmediğini sordum birkaç kişiye, sanırım tek beğenen benim :D Heheh, yazık. Bir daha ne zaman değiştiririm bilmiyorum.

- Rastgele yazılar kısmı ekledim. Önerilen yazılar eklentisi ile kıyas yaptım kafamda, rastgele ağır geldi. 

-  Tüm alıntıları yorumlara bağladım (dünyanın kitabı vardı, canım çıktı).

- İngilizce olan bazı içerikleri (alıntı vs.) elimden geldiğince Türkçeye çevirdim. Diyaloglu karikatürlereyse birkaç istisna hariç dokunmadım.

- Yan taraflardaki yazıları düzenledim biraz.

- Yazdığım ilk yüz gönderiyi elden geçirdim. Amacım tamamını yapmaktı, ancak sabrım elvermedi (daha dört yüz tane vardı çünkü). Ama sonra sıra gütmeden, sanırım toplamda üç yüz yazıya ulaştım. Elden geçirmeden kastım; kimi ekleme/çıkarmalar yapmak, link bağlamak, imla hatalarını düzeltmek. Kısacası daha temiz bir okuma sunmak. 

   Bu süreçte birkaç kez bilgisayarım kafayı sıyırdı ve http sayfalara girmemeye başladı. Blogumdaki yazıların çoğuna erişimim kesilmişti, sinir bozucuydu. En azından birkaç deneme sonucu düzeltmeyi ve devam etmeyi başardım.

   Bu düzenleme işi aklımda uzun süredir vardı, ancak yaz gelsin diye bekliyordum, ne var ki pek de eğlenceli bir iş olmadığından erteleyip durdum. Beni tetikleyen bir arkadaşım oldu. Blogumu okumaya başladı ve ben de onun okuyabileceği, ama benim henüz düzeltmediğim yazıları düşündükçe rahatsız oldum. Beni harekete geçirdiği için teşekkür edeyim ona buradan (rahatsız ettiğin için teşekkürler, evet sana diyorum :D şey, desteğin için de tabii).

   Sırada ne var derseniz, yazılmayı bekleyen birçok yorum var tabii, iki tane de kitap alışverişi yazısı. Film ve oyun yorumu da yazmak isterim, ama sanırım biraz eksik olur yazılarım, daha önce hiç denemedim çünkü.

   Hala buraları okuyan varsa, sevgiler...

26 Kasım 2016 Cumartesi

Entelkitap'ın Günlüğü, Dört Yılını Sağ Salim Atlatmış Durumda!

   Entelkitap'ın Günlüğü dört yılını doldurdu, konfetiler patlasın! Ya da patlamasın, kitap okuyanlar rahatsız olmasın...

   Gelenek haline getirdiğim üzere, her blog yılında (yani 26 Kasım'dan öbür 26 Kasım'a) kaç yazı yazdığım bilgisini vereyim.
İlk yıl: 162
İkinci yıl: 164
Üçüncü yıl: 108
Dördüncü (bu) yıl: 45

   Evet, bir de geçen yıl az yazdım diyordum, beterin beteri varmış :D

   Üşenmesem yazacağım çok kitap yorumu var da bakmayın işte... Bir de bazen aklıma takılıyor, acaba yazdığım yorumlarda istemeden de olsa yanlış yaptığım oluyor mu? Hani, ahlaki açıdan. Benim önerdiğim bir kitabın bir insana zararı olması ihtimali var mı?.. Bunu tam olarak dile dökemiyorum bile, ama neyse.

   İki kitap alışverişi yazısı yayınlayacağım inşallah yakında (evet, yine alışveriş...). Sonrasında da kitap yorumları, umarım.

   Kendinize iyi bakın!


26 Kasım 2015 Perşembe

Entelkitap'ın Günlüğü, Üç Yılını Sağ Salim Atlatmış Durumda!

   Sahiden de sağ salim mi atlattı acaba?

   Genel bilgileri vererek başlayayım söze. Bugün blogum üç yaşına girdi. Geçen yıl dönümünden bu yana 108 yazı yayınlamışım. İlk yıl 162'ydi, ikinci yıl ise 164. Bu sene görebildiğiniz üzere epey bir düşüş var yazdıklarımın sayısında. Aslına bakarsanız, kitap okuyorum. Eskisi gibi bloga düzenli bir şekilde yorumlarını yazmıyorum sadece.

   Neden yazmıyorum?

   İlk sebep, çok yoğunum. İkinci sebep, bazen niye blog açtığıma anlam veremiyorum (özellikle de sinirlerim bozuk olduğunda). Birkaç kez blogu kapatmayı bile düşündüm.

   Bu arada, yoğunluğum sebebiyle bu sene çekiliş de düzenlemeyeceğim. Duyduğuma göre siz aranızda çekiliş düzenleyip bana istediğim bir kitabı alacakmışsınız :P Tabii ki şaka yapıyorum, ha ciddiye alan olursa da seve seve kabul ederim hediyeleri.

   Bir şey daha, artık yayınevlerine yorumlarımı göndermiyorum. Zaten mesaj atınca cevap vermiyorlardı genelde, ben de hiç zahmete girmiyorum artık o sebeple. Blogumun keşfedilmesi bu sebeple azıcık zorlaşmış olabilir. Ama pek önemli değil benim için.

   Komiğime giden bir noktadan da bahsedeyim. Haftalarca yeni yazı yazmayınca blogun Facebook sayfasında beğeni sayısı aşırı derecede artarken, ben bloga yazınca beğeniler birer ikişer geri çekilmeye başlanıyor. Yazmayayım o halde, bana hava hoş :D

   Neyse, yazıları beğenmeyenleri göz ardı edecek olursak... Aşağı bir liste iliştireceğim, okuduğum ama yorumlamadığım kitapların listesini (yorumlamak istemediklerime listede yer vermeyeceğim). Siz de eğer listede ilginizi çeken bir kitap varsa, bu yazının altına o kitabın ismini bırakın. O kitabın yorumunu bir an evvel yazmaya çalışayım ben de. Yazmazsanız da kabulümdür, uğraşmam :D Edit: Vazgeçtim yazmaktan... Üzgünüm.

- Kayıp Şey - Shaun Tan
- Kızıl Ağaç - Shaun Tan
- The New World - Patrick Ness
- The Wide, Wide Sea - Patrick Ness
- Dünya Bu Kadar - Mahir Ünsal Eriş
- Erken Kaybedenler - Emrah Serbes
- İstanbulcunun Sandığı - İskender Pala
- Şah & Sultan - İskender Pala
- Aden - Stanislaw Lem
- Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marquez
- Bir Kayıp Denizci - Gabriel Garcia Marquez
- Büyünün Rengi - Terry Pratchett
- Fantastik Işık - Terry Pratchett
- Eşit Haklar - Terry Pratchett
- Şehir ve Şehir - China Miéville
- Lanetli Zindan - Joseph Delaney
- Demian - Hermann Hesse
- Nagazaki - Eric Faye
- Cesaret Beşlisi - Michel Faber
- Dört - Veronica Roth
- Hayvan Mezarlığı - Stephen King
- Yeşil Yol - Stephen King
- Mahşer (çizgi roman) - Stephen King
- Çağlar Boyu Quidditch - Kennilworthy Whisp
- Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerelerde Bulunurlar - Newt Scamender
- Yıldız Tozu - Neil Gaiman
- Bütün İsimler - José Saramago
- Prens Caspian - C. S. Lewis
- Şafak Yıldızının Yolculuğu - C. S. Lewis
- Nasıl Korsan Olursun - Cressida Cowell
- Gündelik Bilmeceler - Partha Ghose & Dipankar Home
- Bizim Büyük Çaresizliğimiz - Barış Bıçakçı
- Aramızdaki En Kısa Mesafe - Barış Bıçakçı
- Simyacı - Paulo Coelho
- Asla Pes Etme - Patricia McCormick
- Bir Dağcının Güncesi - Nasuh Mahruki
- Çizgili Pijamalı Çocuk - John Boyne
- Ölüm Defteri serisi - Tsugumi Ooba, Takeşi Obata

   Bazılarını kısa yorum olarak yazmayı düşünüyorum, şimdiden belirteyim.

   Yorumlardan önce bir Leyleğin Getirdiği yazısıyla dönebilirim. Haydi iyi akşamlar.

26 Kasım 2014 Çarşamba

Entelkitap'ın Günlüğü, İki Yılını Sağ Salim Atlatmış Durumda!

   Bugün, blogum ikinci yılını doldurdu, vış. Geçen yıldönümünden bu yana 164 yazı yayınlamışım, ilk sene 162 imiş sayı, kendimi geçmişim, yihu!

   Blogumu takip eden herkese çok teşekkürler, sizi seviyorum :D Okul yoğunluğum biraz azalsın, bir çekiliş yapacağım inşallah. Henüz yazmadığım kitap yorumları var bir de, onları da yetiştirebilsem çekilişten önce ne şahane olur. Neysecüm, kendinize iyi bakın efenim. Yeni yazılarda görüşmek üzere ^_^

26 Kasım 2013 Salı

Entelkitap'ın Günlüğü, Bir Yılını Sağ Salim Atlatmış Durumda!

   Bir yıl önce bugün, bu bloga ilk yazımı yazdım. Aradan geçen bu bir yılda da 162 tane gönderi yayınlamışım. Az mıdır sayıları, çok mudur bilmiyorum, ancak umarım beğeniliyorlardır.

   Bir yılını dolduran çoğu blogun aksine yüzü aşın takipçim yok benim. Yirmi tane kitap hediye edilecek bir çekiliş de düzenlemeyeceğim -henüz yayınevlerinden bana sponsor olmalarını isteyecek kadar kendime güvenmiyorum zaten.- Her neyse. Benim blogum yavaş yavaş büyüyen bir blog. Takipçim olan herkese, beni destekleyenlere çok teşekkürler!

   Nedense benim yayınevlerine gönderdiğim kitap yorumları genelde yayınlanmıyor. Sebebini ben de bilmiyorum. Hani kötü desinler, bir öneride bulunsunlar ancak tık yok. Benim gönderdiğim yorumlar yayınlanmayıp, aynı hafta içinde aynı kitabı yorumlayanların yorumunun yayınladığını gördüm. O halde yazdıklarımın yayınlanmamasının sebebi, herhalde kötü yazmam, değil mi? Ancak bir şey daha yaşadım ki geçen bu senede, beni en çok sinir eden ve hayal kırıklığına uğratan bu oldu.

   Bir yayınevine yorum yollamıştım bir gün. Hiç umurlarında olmadı. Aynı hafta yahu, başka bir bloggerın yazdığı, aynı kitabın yorumu yağlanıp ballanarak yayınlandı. Ben de mesaj ettim yayın evine, bu ayrımcılığın sebebi nedir diye. Biz ayrımcılık yapmıyoruz, bloglarla ortak çalışma yürütmüyoruz zaten, dediler. Ama yorum yayınlamışsınız işte dedim, ama sonra hiç, ne bir cevap, ne başka bir şey. Bir hafta sonra da bazı bloggerlara yorumlamaları için ikişer üçer kitap yolladıklarını gördüm. Evet efendim, kesinlikle bloglarla ortak çalışma yürütmüyorlar ve kesinlikle ayrımcılık yok. Tamam, yorumumu yayınlamasınlar ancak neden işten sıyrılmak için bana yalan söyleniyor? Benim kaldıramadığım şey bu.

   Neyse, ben memnuniyetsizliğimi dile getirdim, siz de bu yazının altına blogda yetersiz gördüğünüz ve geliştirilmesi gerektiğini düşündüğünüz şeyleri yazın lütfen, çok memnun olurum.

   Geçen sene Hoşuma Yapışanlar bölümünü çok boş bıraktım. Hep unuttuğumdan :D Artık inşallah her cuma bu bölümle ilgili bir gönderi yayınlayacağım-edit: yayınlayamadı-. Bir de, bloga kitap yorumu ve alıntılar listesi eklemeyi düşünüyorum. Elbette etiketler bölümünden yazar veya yayınevi seçerek yazılara ulaşabileceksiniz yine.

   Aslında bugün bir çekiliş başlatacaktım, ancak bloga yazacağım kitap yorumlarını bitiremedim henüz. O yüzden inşallah bu cuma günü çekilişi başlatacağım. Valla geçen seferki gibi fazla katılım olmazsa da siz bilirsiniz, katılan sayısı ne kadar az olursa kazanma şansı o kadar yüksek oluyor :D

   Her neyse, blogun birinci yılı kutlu, hayırlı, uğurlu olsun! Sevgiler...