Hugh Howey etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hugh Howey etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Kasım 2014 Pazar

TÜYAP'tan Ganimetler

   Bugün, TÜYAP'a gittim. Gönül isterdi ki dün gideydim, Hugh Howey'nin Ütopya/Distopya konulu söyleşisine katılaydım. Ama söyleşi akşam altı buçukta başlayıp, yedi buçukta bitiyordu. Benim eve gelmem dokuz buçuğu bulurdu. O da pek mümkün değildi. Of, içimde kaldı ama ne yapalım?

   Bugün de imza günüydü Howey'nin. Tam da öğle vaktindeydi, bak bunu kaçırır mıyım hiç :P Koşa koşa gittim, bir yandan da diyordum çok sıra var mıdır acaba, Allah'ım n'olur olmasın, n'olur kitabımı imzalatabileyim. Ve çok şükür, sıra yoktu! Gittim büyük bir sevinçle, o da kocaman bir gülümsemeyle bir ''Hello'' dedi ki, dünyalar benim oldu :D E, saftirik ben, kitabı imzalattım da, madem sıra yok, biraz konuşayım yazarla değil mi? Dünyanın taa öbür ucundan gelmiş. Ama ben bir heyecan yaptım, konuşsam ağzımdan gık mık dışında bir şey çıkmazdı. Konuşmadım. Konuşamadım :'( OF.

   Ne de manidar hani, kitabın konusu düşünülecek olursa: ''Dare to hope!''

   Kitabımı imzalattıktan (ve de konuşamadıktan) sonra da, listemdeki kitapları almak için dolanmaya başladım. Neler almışım:


Okumadığınız İçin Teşekkürler - Dubravka Ugresic: Kitaplık Kedisi'nin blogunda görüp, almaya karar verdiğim bir kitap oldu. Adı çok hoş değil mi bu arada? Edit: Kitabı pek beğenmedim. Bloga yorumu yazılmayacak.

Yerdeniz Büyücüsü - Ursula K. Le Guin: Ben serinin sadece ilk kitabını aldım. Ama Yerdeniz serisi (tek kitap olanı değil, ayrı ayrı kitaplar halinde set) yüzde elli indirimdeydi, almak isteyenlere duyurulur! Bu arada, Metis standında pek hoş karşılandığımı hissetmedim, sanırım kılığım yüzünden. Bu durum canımı sıktı. Edit: Bloga kitabın yorumu yazılmayacak.

Matilda - Roald Dahl: Roald Dahl'ın okumadığım az sayıda çocuk kitabından biriydi, eksik kalmasın dedim. Edit: Yorum!

Yaşamak - Cahit Zarifoğlu: Küçükken Cahit Zarifoğlu'nun çocuk kitaplarını okumuştum. Büyüyünce öğrendim onun diğer eserlerini. Şiir kitaplarından önce günlüğünü okumak istedim, onu biraz olsun tanımak adına. Edit: Bloga yorumu yazılmayacak.

Seçilmiş Kişi - Lois Lowry: İlk başta kitabın kapağına film afişini koymuşlar diye çok sinir olmuştum, ama meğer şömizmiş o afişli kapak. Şömizi çıkardığınızda, kitabın orijinal kapağı. Neden tüm yayınevleri böyle yapmıyor ki? Edit: Yorum!

Müzikofili - Oliver Sacks: Nörolojiyle ilgili kitaplara çok ilgim var. Oliver Sacks da büyük bir doktor ve de yazar nitekim. Kendisinin ilk bu kitabıyla başlayayım dedim. Edit: Okuduğum son kitabı olabilir. Tekrara düşmemesini ve biraz daha albenili bir dilinin olmasını isterdim. Bloga yorumu yazılmayacak.



   Soldaki Matematik Birey C Soru Bankası, sağdaki de Note Eco defter, geri dönüştürülmüş kağıttan üretilmiş. Ya, sevgili Birey, görüyorsun, öğrenci insanız, ne demeye bir liracık indirim yapıyorsun, yakışıyor mu hiç. Bir lira ne ya. Köşedeki kırtasiyeden beş lira indirimle alabiliyoruz, eğer ellerinde olsaydı oradan alacaktım zaten, hırh. Deftere gelecek olursam, defteri de TEMA'nın standından aldım. Çizgisiz defter. Şekli de çok hoş, kare defterleri çok kullanışlı buluyorum (ya da karemsi, her neyse işte).



   Soldaki Metis, sağdaki Ayrıntı yayınları torbası. En sevdiğim torbalar bu ikisi oldu, diğer yayınevleri kusura baksınlar :P Ayrıntı Yayınları torbasının arkasında da, yakın çekimden, logodaki dinazorun kafası var, sevimli sevimli sırıtıyor, çok hoş :D

   İşte böyle. TÜYAP'a giden kimler var? Hugh Howey'nin söyleşisine giden?

17 Nisan 2014 Perşembe

Tazecik Kitap Yorumu: Silo - Hugh Howey


   Mavi gökyüzü ve yeşil çimenlerin, sadece çocuk kitaplarından görülüp bilindiği bir dünya. İnsanlar bir yeraltı silosunda doğuyor, yaşıyor ve de ölüyorlar. İlla içeride öleceksiniz diye bir şey yok ama, bu konuya döneceğiz.

   Silo, yüz kırk dört kattan oluşuyor. Bazı katlarda hidrofonik çiftlikler varken, bazı katlar sadece yerleşim yeri. En alt katlarda mekanikerler var. 34. katta ise IT adında, beyaz önlüklüler. Tüm siloda en çok elektiriği kullananlar, aynı zamanda dokunulmazlıkları olan kimseler onlar. Ne iş yaptıklarına gelirsek... Ah, resmen her şeyle alakaları var, açıklayamam maalesef.

   Silonun planıyla ilgili şöyle bir şey buldum internette, ancak daha da büyütülemiyor maalesef. Yine de size silonun yapısı hakkında biraz da olsa bilgi verebilir:


   Neden insanlar bir siloya tıkılıp kalmış derseniz, yeryüzü zehirli gazlar sebebiyle üzerinde yaşanmaz halde. Dışarının görüntüsünü yansıtan kameraları var silonun. Ara sıra bunların temizlenmesi gerekiyor, ancak temizliğe gitmek demek, ölmek demek. Bu işin dönüşü olmuyor. Dışarıdan bahsetmek bile temizliğe gönderilmek için yeterli. Soru sormamanız gerek.

   Siloda soru sormadıkça yaşamak kolay, ancak bir kere sorgulamaya başlayınca bunun ardı kesilmiyor. Bu kitapta da sorgulayanların hikayesini okuyoruz.

   Silo, gerçekten başarılı bir kitap, hele bir de ilk başta e-kitap olarak çıkıp parladığını, sonrasında da yayınevlerinin ilgisini çektiğini düşünecek olursak... Helal olsun sana Hugh Howey. Bir kere, kitabın kurgusu çok sağlam. İkincisi, kitap çok sürükleyici. Üçüncüsü, karakterlere sempati duymamak elde değil. Dördüncüsü, yazar sizi şaşırtmayı çok iyi başarıyor. E, böyle olunca da harika bir kitap çıkıyor ortaya. Devam kitabını merakla bekliyorum.

Puan: 5

12 Nisan 2014 Cumartesi

Sıradakinden Alıntı

   İnsanlar makineler gibiydi. Bozuluyorlardı. Takırdıyorlardı. Dikkatli olmadığınız takdirde sizi yakıyor ya da sakat bırakabiliyorlardı. Onun işi sadece bunun nedenini çözmek ya da mesullerini bulmak değildi, aynı zamanda gerçekleşeceğini gösteren belirtileri de önceden fark edebilmeliydi. Şeriflik de, tıpkı mekaniker olmak gibi, bir arızadan sonra ortalığı temizleyebilmek kadar önleyici bakım sanatında da uzman olmayı şart koşuyordu.


22 Ocak 2014 Çarşamba

Kitap Heberleri

   Merhabalar! Öncelikle şunu belirteyim ki, bloguma neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yok, arka plan gitmiş, bir şeyler olmuş. Bloga bakınca yazı yazasım bile gelmiyor da, neyse.

   Scott Westerfeld'in bende olmayan sadece bir kitabı vardı, o da Leviathan'dı. Epsilon Yayınları, Leviathan'ı yenilemiş, hatta serinin ikinci kitabını da yayınlamış.

       


   Bir önceki Kitap Heberleri yazımda İskender Pala'nın yeni kitabının çıkacağından bahsetmiştim. Çıkmış (hatta üstünden vakit de geçmiş):



   Bir önceki yazımda, James Dashner'in Maze Runner kitabının aralık ayında çıkabileceğinden de bahsetmiştim. Ocak ayında çıktı. Edit: Yorum!



   Monokl Yayınları'nın Twitter hesabında duyurduklarına göre, Hugh Howey'nin Wool kitabı mart ayı gibi raflarda olacakmış! Okumayı çok istediğim bir bilim-kurguydu. Edit: Yorum!



   Ve son olarak, Olimpos Yayınları'nın Facebook sayfası üzerinden verdikleri cevaba göre, Evrenin Ötesi serisinin üçüncü kitabı Shades of Earth de, şubat-mart gibi çıkacak. İnşallah demekte fayda var, çünkü geçen sene ''ekim-kasım'dan önce yayınlanmaz'' dediklerini hatırlıyorum. İlla ki ekim-kasımdan sonra oluyor gerçi, yalan değil :D Edit: Yorum!