Geleceğe hoşgeldiniz! İnsanlık nihayet yıldızlara dek açılmış, ancak yaşama elverişli gezegenlerin nadir bulunuşu ve bunların tek talibinin kendisi olmadığı gerçeğiyle yüzleşmiş. Bu gezegenlerde hakimiyet kurmak amacıyla da diğer akıllı canlı formlarıyla bitmeyen bir savaşa imza atılmış.
Yetmiş beş yaşınıza bastığınızda Koloni Savunma Güçleri'ne katılabilirsiniz. Bir daha geri dönmemek üzere Dünya'dan götürülecek ve -en iyi ihtimalle- iki sene savaşacaksınız. Hayatta kalırsanız uğruna savaştığınız bu gezegenlerden birinde yaşamaya hak kazanacaksınız.
John Perry de yetmiş beşinci doğum gününde iki şey yapıyor. Önce karısının mezarını ziyaret ediyor. Sonra da askere yazılıyor.
Yaşlılar için teklifi cazip kılan, savaşa bu çökmüş halleriyle katılamayacaklarını bilmeleri. Yeniden genç olmak umuduyla yazılıyorlar bir nevi. Ancak gerçekten neler olacağını kimse bilmiyor.
John Perry, askere yazılıyor yazılmasına, ama neye bulaştığının farkında değil...
Harika bir kitaptı! Yazarın hayal gücünü takdir ettim, tasarladığı teknoloji dikkate değerdi. Uzaylıların tarifinde detaylara önem verişi; fiziksel özelliklerini, dillerini, kültürlerini, teknolojilerini ayrıntılı olarak anlatması kitabın en sevdiğim yanlarından biri oldu. Mizahi üslubunu da oldukça beğendim. Argo kullanımını ise kimi yerlerde dozu kaçmış buldum.
İnsan odaklı bir kitap bu. Gezegenleri ele geçirmek için savaşmak zorundayız. Diğer canlı türlerini öldürmek zorundayız ki öldürülen biz olmayalım. John Perry de bunun farkında. Tüm askerleri rahatsız eden bir durum bu, fakat sonradan görmezden gelmeyi öğreniyorlar.
John Scalzi'nin de belirttiği üzere bir geçiş-bilimkurgusu bu kitap. Türe yeni başladıysanız, sıkılmadan, keyifle okuyabilirsiniz. Bu arada, teşekkür kısmında pek sevdiğim Scott Westerfeld'in de adı geçiyordu, eheh.
Serinin üç devam kitabı var. İkinci kitabın kahramanı John Perry olmasa da yine büyük keyif alacağımı düşünüyorum.
Edit:
Serinin ikinci kitabı Hayalet Tugay'ın yorumu burada.
Puan: 5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder