30 Haziran 2018 Cumartesi
Tazecik Kitap Yorumu: Uzaktan Kumandalı Kız - James Tiptree, Jr.
Önüm arkam sağım solum reklam!
Bir dünya düşünün ki reklamlar yasak; reklam sözcüğü bile yasak. Karşınızda da alaycı bir anlatıcı; size "zombi" olarak hitap eden, herkesi/her şeyi oldukça güçlü sıfatlarla niteleyen, lafını esirgemeyen.
Şimdi bile siz bir yemek programı izlerken, kameranın usulca yakın çekime geçmesiyle, ünlü şefin kullandığı mutfak robotunun markasının kadraja girdiğini görürsünüz. Program başlamadan zaten dakikalar boyunca reklam seyretmişsinizdir, belki bu sebeple yakın çekimin ifşa ettiği isim size reklam olarak gelmez de, aklınızda şöyle bir düşünce belirmesine sebep olur sadece: "Vay, bu şef bile bunu kullanıyorsa iyi bir marka olmalı bu."
Reklamların -sözde- yasaklandığı bu dünyada da, reklamcılık benzer bir şekilde yapılır. Halkın hayranlık duyacağı, imreneceği, tapacağı ikonlar sürülür öne ve bu ikonlar kendi programlarında kimi markaları kullanırken görüntülenir. Sonra patlasın satışlar...
Gelelim hilkat garibesi baş karakterimiz P. Burke'e. Ömründe bir defa eline geçecek bir fırsat sunulur ona, güzeller güzeli ancak ruhsuz bir bedeni kumanda edecektir Burke, öte yandan kendi bedeni derinlerde bir yerde unutulup gidecektir. Operatörlüğünü yapacağı bu beden, Delphi, yeni ikonlardan biri olacaktır.
Yazarın kelime seçimleri oldukça dikkat çekici. Acı alaycılığı da nev-i şahsına münhasır bir üslup oluşturmasını sağlamış, ancak bu denli alaycılık benim beğenime hitap etmiyor maalesef.
Çevirmen Begüm Kovulmaz'ın da ellerine sağlık, yazarın oluşturduğu havayı birebir yansıtan, harika bir çeviriye imza atmış.
Kitap, İthaki Bilimkurgu Klasikleri Serisi bünyesinde şuana kadar basılmış en kısa eser. Öte yandan iki üç katı uzunlukta bir eser okunmuş gibi tat veren bir yoğunluğu var. Bu yoğunluk, kitabın çeşitli biçimlerde yorumlanmasının da önünü açıyor. Aşağıda birkaç maddede hem başka incelemelerden derlediğim yorumlara hem de kendi yorumlarıma yer vereceğim.
1- Burke ismi boğmak, susturmak, örtbas etmek anlamlarına geliyor. Ben her ne kadar bunu bedensel anlamda algılamış olsam da (Delphi'nin güzelliğinin yüceltilişi ve Burke'un korkunç bedeninin/varlığının unutuluşu; Burke'ün kendi kontrol ettiği beden tarafından bastırılışı) Kayıp Rıhtım'daki incelemede bunu isimsel anlamda ele alan güzel bir yorum da mevcut.
2- Başka bir incelemeyi okurken denk geldiğim, "koloit" kelimesi seçimi. Kitapta "koloidal beden mücevheri" olarak geçiyor, ben beden mücevheri ne ola ki, diye düşünmeye daldığımdan koloit kısmını ıskalamışım. Koloit bir maddenin içinde başka bir maddenin askıda kaldığı karışımdır. Delphi'nin içindeki Burke, Burke'ün içindeki Delphi...
3- Kitabın bir noktasında Delphi'nin araba denerken kaplana dönüştüğü yazıyor. Buradaki incelemede de, esasında Delphi'nin gösterdiği yabaniliğin, gücün bir ilüzyon olduğu; kendisinin evcilleştirilmiş ve çeşitli numaralar yapmak üzere eğitilmiş bir gösteri hayvanı, sirk kaplanı olduğu ve elinde kamçıyla perde arkasında asıl gücü elinde tutan biri bulunduğu yazıyor. Çok etkilendim.
4- Yazarın okuyucuya "zombi" diye hitap etmesini ise, kafamdaki tipik zombi hareketleriyle bağdaştırıyorum, nereden ses (veya dikkat çekici başka bir hareket, görüntü vs.) geliyorsa oraya yönelmeleri, bu onları yararlı bir şeye (mesela besin kaynağına) yönlendirse de yönlendirmese de. Arkadakilerin dikkat çeken ögeyi görmeseler bile, o yönde ilerleyen sürünün peşine takılmaları. Topluca bir şeye hücum etme. Bunların medya/(ve artık) sosyal medya bağımlılığına, kapitalist tüketim kültürüne atıf olduğunu düşünüyorum. Bir yanılsama içinde yaşayan, kendi kararlarını kendi vermeyip yalnızca başkalarının peşinde sürüklenen bir insanın esasında gerçekten yaşamadığı, yaşayan bir ölü olduğunu da belirtmiş olabilir yazar, nitekim bir insanı insan yapan irade değil midir?
Sizlerin kitaba dair yorumlarınız ve kitapta dikkatinizi çekenler nelerdir? Merakla bekliyorum :) (yorum gelene kadar şuraya ağustos böcekleri koyalım da cırlasınlar).
Puan: 3
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Kitabı okuduğum zaman kafamda bir şeyler tam oturmamıştı, teşekkürler
YanıtlaSilRica ederim, faydası dokunduysa ne mutlu bana ^_^
Sil