30 Eylül 2015 Çarşamba

Cağaloğlu...

   Dün yağmur çiselemesine rağmen -ki ıslanmaktan nefret ederim, ama kafaya taktım bir kere gitmeyi-, Cağaoğlu'na gittim. Önceki gün de Beyoğlu Sahaf Festivali'ne gittim, ama o gün hava sahiden çok bozmuştu, bu sebeple kitap tezgahlarının üstüne poşet vs. kapatılmıştı. Hiçbir şeye bakamadım zaten; sadece okul için gereken bazı şiir kitaplarını alabildim. Kütüphaneden okumuştum aslında onları, ama illa satın almak lazımmış. Her neyse.

   Cağaloğlu diyordum.

   Öncelikle Tudem'e girdim. Aldıklarım:

  
Asla Neden Diye Sorma - Shaun Tan: Kitabın çizimlerine ve baskı kalitesine bittim. Bugün kitabı okuyabilirim, hayırlısı bakalım. Bu arada, maalesef boyutlarının devasa olması sebebiyle kitabı dikey de koysam, yatay da koysam sığdıramadım kitaplığa. Nereye koysam ki :D Edit: Sığdırmayı başardım! Benim için büyük bir adım; insanlık içinse adım bile değil... Yine edit: Yorum!



Eşit Haklar - Terry Pratchett: Diskdünya'nın üçüncü kitabı. İlk ikisini okudum, ancak yorumlarını yazamadım daha maalesef.

Tünelin Ağzından Dehşet Hikâyeleri - Chris Priestley: Serinin üçüncü kitabı, ama kitaplar birbiriyle bağımsız. İlk ikisini çok sevmiştim, yorumlarına buradan ulaşabilirsiniz. Kitabı yarıladım sayılır. Beğendim. Edit: Yorum!

   Polat Kitabevi'ne girdim bir de sonra. Sadece bir kitap aldım oradan da.


Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları - Haruki Murakami: İlk Murakami okumam Zemberekkuşunun Güncesi'yle olmuştu. Kitabı bitirememiştim, bitirmek için zorlamamıştım da zaten, para vermedim diye :P Neyse, Murakami'ye pek yakınlık duyduğum söylenemez yani. Ama bu kitabı merak ediyordum, konusu ilgimi çekmişti. Sevmeyi umuyorum. Edit: Murakami'yle anlaşamıyoruz... Kitap yalnızlık üzerine olduğu için çok ilgimi çekmişti. Kitabın verdiği mesaj güzel (Tsukuru'yla empati kurduğum için, mesajı belki de gereğinden fazla beğenmiş olabilirim). Ancak o mesaj için bu kitap okunmaya değer mi? Hımm... hayır. Biraz daha etkileyici bir kurgu beklentisindeydim sanırım; bu sebeple kitabın verdiği mesaj, kitabın geçer not almasını sağlamıyor benden. Bu arada, kitaptaki ''renge sahip olma'' durumunu; Hermann Hesse'nin Demian kitabındaki ''Kabil'in nişanı'' veya Patrick Süskind'in Koku kitabındaki ''baskın kokuya sahip olma'' durumuna çok benzer buldum.

   Kendinize iyi bakın... Ders programım sebebiyle kendime hiç vaktim kalmıyor gibi, ama programı biraz değiştireceğim sanırım. Bloga da yazmaya vaktim olur hem. Yazılarımın yolunu gözleyen var mı ki :P -sahiden merak eder, ama çaktırmamaya çalışır-...

14 yorum:

  1. Bazen ruh eşiymişiz gibi hissediyorum. Hep mi denk gelir okuduklarımız, aldıklarımız... Hayat çok ilginç.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sahiden ilginç :D Tanışmadığımız ne kadar çok ruh eşimiz var belki de?..

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Sizler sayesinde varım, sağolasınız... *kendi çapında kelime oyunu yapar*

      Sil
  3. Yazdıklarını bekleyenlerden biri de benim! :D

    YanıtlaSil
  4. Merhaba
    Cağaloğluna bende bir kere gitmiştim. Arkadaş oradaki depoları ve bazı yayın evlerinin yerlerini göstermişti. Zamanımız kısıtlı olduğu için fazla detaylı gezemedik. İkinciye gitmek istiyorum. Bazı yayın evlerinin depolarını tekrar gezmek. Selenge'nin yeri de oradaymış özellikle oraya gitmek istiyorum aslında. Sahibiyle tanışıp, kitaplar hakkında konuşmak için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba :) Selenge Yayınları'nı duymamıştım-benim cahilliğim- ama sizin okumalarınız doğrultusunda ne kadar önemli bir yayınevi olduğunu görebiliyorum.

      Cağaloğlu'nda bildiğim ve uğradığım Tudem, Alfa, Yordam, Sel var. Pegasus'un da önünden geçtim birkaç kez, ama hiç içeri girmedim. Önceden İthaki'nin de dağıtım yeri varmış, ancak beş yıl kadar önce kaldırılmış sanırım. Selenge de Ticarethane Sokağı'nda olduğuna göre, Yordam ve Alfa'nın oralarda demek ki. Hiç dikkat etmemiştim.

      Siz Tekirdağ'daydınız yanlış hatırlamıyorsam? Umarım tekrar gelme fırsatı bulursunuz, çok güzeldir Cağaloğlu...

      Sil
    2. Merhaba
      İnsan merak ettiği yayın evlerini takip ediyor. Selenge Türk tarihindeki kaynak kitapları ve araştırmaları yayınlıyor. Zaten genelde sahibi ve çevirmeni olan kişi tek olduğu için çok yayın vermiyor. Diğer Türk devletlerindeki bazı yazarların tarih romanları da var. Bende mesela Dex yayın evini biliyorum ama ne yayınlıyor hiç bilmiyorum ilgimi çekmiyor kitapları. Onun için hepsine hakim olmak zor işiniz değilse.

      Alfa güzel yayınlar yapıyor gerçekten ona da uğramak lazım. Tekirdağ'da oturuyorum ve iki ayda bir geliyorum genelde. Ukitapta takip ediyorsanız buluşmalar için İstanbul'un çeşitli semtlerini seçiyoruz. Aslında aklımda bir Cağaloğlu planı var ama artık havalar biraz daha ısınsın.

      Ben diğer yazıda sormayı unuttum. Fiyatlar nasıl acaba internete göre?

      Sil
    3. Haklısınız, hepsini takip etmeye hem neredeyse imkan yok, hem de gerek yok :)

      Alfa kendi yayın gruplarını (Kapı, Artemis, Alfa, Everest vs.) satıyor öncelikle. Bunun dışında da, dağıtımcı çalışıyor denebilir, D&R gibi örneğin. Kendi yayın gruplarını %35'ten başlayan fiyatlarla verirken, öbür yayın gruplarını (diyelim ki Can Yayınları) %25 ile %30 arasında veriyor diye hatırlıyorum.

      Alfa haricinde diğerlerinde %25-35 arası değişiyor. Çoklu alım yaptığınızda küsüratı iptal etme veya %5-10 ek indirim durumları oluyor, güzel yani :) Tudem hediye kitap veriyor bazen.

      Yordam Kitap'ta da güzel indirimler var (China Miéville ve Stefan Zweig bastıkları için seviyorum onları!). Normalde %30 indirim vardı sanırım, tabi toplu alımda yine fiyat düşüyor. Bir de hasarlı kitaplar rafı var, ancak hasarları belli olmuyor bile, onlar da %60-70 indirimle satılıyor (bence şahane bir indirim).

      Yani aslında internette iyi kampanyalara denk gelirseniz, elden almaya pek gerek kalmıyor (Yordam hariç diyeyim). Ama elden almanın da ayrı bir güzelliği var; Cağaloğlu'nu da pek sevdiğimden, yayınevinden almayı tercih ediyorum ben :)

      Son buluşma TÜYAP'ta olacak sanırım. Yine nasip olmuyor bana :I

      Sil