İlk cümlede bunu yazmazsam patlarım; muhteşem bir kitaptı! Kitaba başlarken beklentim epey yüksekti ve ne mutlu bana ki, beklentilerimin karşılığını tam olarak, hatta daha da fazlasıyla aldım.
Kitap kırk sekiz sayfacık ve kitapta toplamda on sekiz cümle var. Öte yandan bu on sekiz cümle ve bu cümlelerin eşlik ettiği muhteşem resimler; derinlikleri açısından yüzlerce sayfalık bir romana taş çıkarır. Ciddiyim.
Biri diğerinin kulağına fısıldayan iki çocuğun resmiyle karşılaşıyoruz, ardından ''Bu yaz şunları öğrendim:'' cümlesi ve kitap başlıyor. Bundan sonraki cümleler oldukça tuhaf ve biraz da esrarengiz;
Sıradakinden Alıntı bölümünde resmiyle beraber paylaşmış olduğum ''Sakın çamaşır ipinde kırmızı çorap bırakayım deme.'' örneğin. ''Sakın bir davette son zeytini yeme.'', ''Şifreyi asla unutma.'', ''Asla neden diye sorma.'' ve diğerleri... Tüm bu ilginç cümlelere de şahane birer resim eşlik ediyor. Resimlerin her biri hem oldukça göze hitap ediyor; hem de kelimelerin anlatamayacağı birçok şeyi ifade ediyor. Her resim biraz fantastik bir hava da içeriyor, ama bunlar normalmiş gibi geliyor size.
Cümleleri okur ve resimleri incelerken, ''Bu çocuklar sahiden bu tuhaf şeyleri yaşamış mı, yoksa çocuğun hayal gücü mü çok geniş?'' diye düşündüm durdum. Son sayfalarda cevabımı aldım ve cevap hoşuma gitti :) (Küçük bir spoiler: Cevap ''her ikisi de'' gibi bir anlam taşıyordu bence. Değil mi ama, ey kitabı okuyanlar?)
Resimleri babamla incelerken fark ettik ki (ailemin her ferdine okuttum bu kitabı, yaşasın!) her resimde, arkada bir karga var. Bu küçük bir ayrıntı, ancak kitabın geneline bakıp, anlam çıkarmaya çalışırsanız, bu kargaların iyi birer metafor olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca, resimlere bakarken, olay örgüsüne uygun bütünlüğün yanı sıra, bazı karakterlerin çeşitli sayfalarda tekrar karşınıza çıktığını da göreceksiniz. Bu da hoş bir başka ayrıntıydı bence.
Shaun Tan bu kitapla ilgili yazmış olduğu yazısında (yazıya
buradan ulaşabilirsiniz), kitaptaki her resmin anlatılmamış bir hikâyenin parçası gibi görülebileceğini ve bunların okuyucuların hayal gücüyle derinlik kazanacağını söylemiş. Ki ben bunu kitabı incelerken kesinlikle yaşadım. Her sayfaya tekrar tekrar baktım, kafamda binbir türlü kurgu oluşturdum. Bundan aşırı zevk aldığımı da söylemeden geçmeyeyim.
Bir önceki paragrafın başında linkini vermiş olduğum yazıda, her resmin çiziliş hikâyesi yer almakta (fikir nasıl ortaya çıktı, çizilirken nelerden ilham alındı gibi). Yazıyı okurken de kitabı okurken aldığıma benzer bir zevk aldım. Eğer kitabı okuduysanız, yazıyı da okumanızı tavsiye ederim.
Kitabın baskısına gelecek olursak, o da muhteşem. Dışı ciltli, sayfaları kuşe, resimler harika kalitede. Baskıya gösterdiğiniz özen için, teşekkürler Desen Yayınları!
Shaun Tan ile tanışmak için oldukça iyi bir kitap oldu bu. Kalbimde de ayrı bir yer kazandı kendine. Canım sıkıldıkça sayfalarını açıp kendimi dünyadan soyutlarım. Kitabı bitireli beri birkaç kez yaptım bunu, bıkmadan devam edeceğim yapmaya herhalde :)
Puan: 5