12 Haziran 2013 Çarşamba

Tazecik Kitap Yorumu: Candor - Pam Bachorz


   Candor, Oscar'ın babası Campbell Banks'ın ömrü boyunca hayalini kurduğu, şimdi de gerçekten kurduğu bir kasaba. Bu kasabada herkes mükemmel. Çünkü kasabanın her yerinde aralıksız çalan müziklerde insanın bilinçaltına işleyen mesajlar var. Sağlıklı beslenmeyi, başkalarıyla iyi geçinmeyi, çalışkan olmayı vs. öğütleyen mesajlar. Oscar da tam bir örnek çocuk. Ancak babasının bilmediği bir şey var. Oscar para karşılığı, bu kasabaya yeni yerleşen ailelerin çocuklarının kaçmasını sağlıyor. Çünkü bilinçaltına işleyen mesajlar, sizi mükemmel yaparken kişiliğinizi de yok ediyor. Oscar, mesajlara karşı koymanın yolunu bulmuş ve bunu başkalarına da öğretiyor.

   Bir gün yeni birisi taşınıyor kasabalarına: Nia. Genelde sorunlu çocukları olan zengin aileler Candor'a taşınır ve Nia da çok asi olduğu için buraya taşınmışlar. Oscar'la Nia tanışıyor, konuşuyor derkeen Oscar Nia'nın elindeki sprey kutusunu alıyor ve bir yere graffiti yapıyor. Ertesi gün okuldaki müzikte yeni bir mesaj var, graffitiyi kimin yaptığını biliyorsan anlat, diye. Çünkü topluma zarar verecek faaliyetlerde bulunmak suçtur. Oscar, kendisinin yaptığı anlaşılırsa diye panik yapıyor, çünkü o örnek bir çocuk ve eğer babası graffitiyi onun yaptığını öğrenirse, onu Dinleme Odası'na gönderir ve beynini mesajlarla yıkar, Oscar'ın da mesajlara karşı koymak için uyguladığı bütün o yöntemler gider. Oscar bu sebeple Nia'yı bulup onun konuşmamasını garantilemek istiyor falan filan derken de, bu ikisi birbirine aşık oluyor ve kitap bu noktadan sonra bana göre kopuyor.

   Kitaptaki diğer iki önemli karakter de Sherman'la Mandi. Sherman baş belası bir tip. Bir kitapta olsun, filmde olsun, en nefret ettiğim tipleme. Hani ana karakter şunu yapma der, onu yapar, bunu yapma der, onu da yapar, başkalarının aralarını bozar, işlerine burun sokar. Mandi ise, Oscar'ın kız arkadaşı. O da aşırı kibirli bir tip, dünyada kendisinden iyisi olmadığını düşünüyor. Beyni mesajlarla yıkanmasına rağmen hala eski kişiliğinin su yüzüne çıktığı oluyor. Ama yine de Mandi'nin araya karıştığı kısımları çok sevdim, çünkü ortalığı esaslı karıştırıyor, kitaba okunasılık katıyor.

   Kısacası, kitabın çıkış noktası güzeldi, sonradan battı. Karakterleri de sevemedim.

Puan: 2

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder