27 Nisan 2014 Pazar

Tazecik Kitap Yorumu: Hayaletin Çırağı - Joseph Delaney


   Bir zamanlar, Eyalet diye bir yer varmış. Bu Eyalet'te cadılar, hortlaklar, öcüler cirit atarmış. Sonra Hayalet ve çırağı Tom onların hakkından gelmiş...

   Bu kitabı kim çocuk kitabı diye nitelediyse, biraz haksız bir niteleme olmuş. Eğer çocuk kitabı olsaydı ilk paragraftaki gibi olurdu kitap. Ama onun aksine bu kitapta (daha doğrusu seride), bizi harika kurgulanmış bir fantastik dünya bekliyor, aynı zamanda karanlık işler de...

   Yedinci oğlun yedinci oğlu olan Tom, başkalarının hissedemediği karanlığa ait şeyleri hissedebilmektedir. Yedinci oğlun yedinci oğlu olan kimselerde böyle bir yetenek vardır ve bu, Hayalet olabilmek için şarttır, ancak tek başına yeterli değildir.

   Hayalet, insanların huzur ve güven içinde yaşayabilmesi amacıyla karanlığa ait yaratıkları onlardan uzak tutar. Tom da Hayalet'in yeni çırağıdır ve bu işi öğrenmeye başlar.

   Kitapta öcülerin, cadıların, hortlakların tasvirleri, çeşitleri o kadar ince düşünülmüş ki gerçek olduklarına inanabilirsiniz bile :P

   Tom bir gün Hayalet'in haftalık erzağını köyden alırken etrafını köyden bazı çocuklar sarar, ondan yiyecek isterler. Tom vermek istemez, o sırada ormandan sivri burun ayakkabılı bir kız çıkar, çocuklara uzak durmalarını, yoksa Kemikli Lizzie'ye hesap vereceklerini söyler. Hayalet'in dediğine göre sivri burunlu ayakkabı giyen kızlar cadıdır, onlara güvenilmemelidir. Tom hatırlar bunu, ama yine de bu kıza, Alice'e, karşılık mahiyetinde ileride yardım edeceğine dair söz verir. Eh, verdiği sözün bedeli ağır olur, Tom'un başı bin bir türlü belaya girer.

   Bu kitabın fantastik dünyasının şahaneliği bir yana, dili de çok hoşuma gidiyor benim. Tom anlatıyor olayları, son derece samimi bir dili var. Harika bir insan bu Tom; kişiliği olsun, düşünce yapısı olsun. Alice'te cadı olmasının getirdiği bir kurnazlık var, ama o da harika biri, çok fedakar. Hayalet deseniz o zaten ayrı müthiş; cesareti, tavırları... Bu serinin her şeyini ayrı bir seviyorum!

   Bölüm başlarında çeşitli resimler var, kapaktaki teknik kullanılarak çizilmiş. Bunlar da çok hoş. Beni üzen şey ise serinin diğer kitaplarında bu resimlere yer verilmemesi.

   Kitabın arkasında, karanlık bastıktan sonra okunmaması gerektiğine dair bir uyarı var. Yaşınıza veya kurgudan etkilenişinize göre bunu ciddiye alabilirsiniz. İtiraf ediyorum, on yaşımda okuduğumda korkmuştum. Şimdi korkmadım ama, olacak o kadar :P

   Son bir şey, Hayalet solak. Solaklığın önemi var, kitapta da çok vurgulanan bir şey. Öte yandan kapakta asa neden sağ elinde Hayalet'in? Diğer ülkelerin kapak tasarımlarında sol elinde.

   Hayaletin Çırağı öve öve bitiremediğim bir kitap -yorumun başından beri belli zaten-. Serinin onuncu kitabı çıkmış durumda. Ben dörde kadar okudum. Araya başka kitaplar girebilir, ama seriyi tamamlayacağım inşallah.

   Edit:
   Serinin ikinci kitabı Hayaletin Laneti'nin yorumu burada.
   Serinin üçüncü kitabı Hayaletin Sırrı'nın yorumu burada.
   Serinin dördüncü kitabı Hayaletin Savaşı'nın yorumu burada.
   Serinin beşinci kitabı Hayaletin Hatası'nın yorumu burada.
   Serinin altıncı kitabı Hayaletin Kurbanı'nın yorumu burada.
   Serinin yedinci kitabı Hayaletin Kabusu'nun yorumu burada.
   Serinin sekizinci kitabı Hayaletin Kaderi'nin yorumu burada.
   Serinin dokuzuncu kitabı Benim Adım Grimalkin'in yorumu burada.
   Serinin onuncu kitabı Hayaletin Kanı'nın yorumu burada.
   Serinin on birinci kitabı Benim Adım Slither'in yorumu burada.
   Serinin on ikinci kitabı Benim Adım Alice'in yorumu burada.
   Serinin on üçüncü kitabı Hayaletin İntikamı'nın yorumu burada.
   Serinin on dördüncü kitabı Hayaletin Cadıları'nın yorumu burada.

Puan: 5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder